Siyasi ömrüne ömür katma telaşına düşen AKP,toplumsal muhalefetin öncülüğüne soyunan CHP ‘yi kendine engel olarak görüyor.Elinde ki yargı sopasıyla,başta CHP olmak üzere tüm demokrasi güçlerini terbiye etmeye çalışıyor.   Ama nafile!                Hem mucidi olduğu sisteme sadakat gösteremiyor hem de sistemin mütemadiyen çözüm değil sorun ürettiğini görüyor. Hedefe koyduğu CHP’yi devre dışı bırakmak için görevden alma,kayyım atamaları, tutuklamalar, ceza evine koymalarla hukuk dışı yolları zorluyor.                            Hülasa, iktidarda bir dönem daha kalmak için hayalini kurduğu, kontrol edeceği bir muhalefet tasarımına kafa yoruyor.   AKP’nin gayesi yeni bir çıkış yolu bulmak.Şimdilik Kürt Meselesine sıkı sıkıya sarılmış durumda!           Umudum az ama çözümbeni de mutlu eder. Mühim olan çözüme muhtaç bir mesele olduğunu ve çözün adresinin TBMM olduğunu görmek. Adres siyaset ve siyasetçi olduğuna göre kabul etmeliyiz ki,siyaset terazinin bir kefesinde CHP diğer kefesinde AKP var. Ağır basan, gelecek Türkiye’sin de söz sahibi olacaktı.Bura da DEM’in, terazinin hangi kefesine konuşlanacağı önem kazanıyor.   Bahçeli’nin çağrısı üzerinden aylar geçti.Süreci bir adım geriden takip eden Erdoğan,nihayet DEM Parti ile görüşmesiyle sahnede ki yerini aldı!Bahçeli ve Erdoğan’ın tavrı net.Çözüm sürecine ne CHP’yi ne de TBMM’ni dahil etmek istiyor.       Nasıl olsa kamu gücü elimde dercesine, elde edeceklerine inandıkları siyasi ranta muhalefeti ortak etmek istemiyorlar.   Oysa CHP’ de Kürt Meselesinin çözümünden yana. Lakin umut hakkı vaadiyle tarafları ikna edip sorunun üstesinden gelmek mümkün değil. Çünkü ne verdiğiniz ve ne aldığınız sarih değil. Her şeyden önce umut hakkı vaadine toplum genelinde meşruiyet kazandırılmalıdır. Sorun meclise taşınmalı ve muhalefetle ortaklaşmalıdır.   DEM Parti ise, Saraçhane mitingleri sürecinde demokrasi çevrelerini endişelendirdi. Demokrasi güçlerinin omuz verdiği Saraçhanede yeterince boy göstermediler. Ne yazık ki gözler çok aradı ama yoktular!Kent uzlaşışı ile DEM ve CHP’nin başına neler geldiği gördük. Saray görüşmesinde onları mutlu edenin ne olduğunu anlamak öylesine zor ki!Sanki zorlama bir açıklama. Zihin bulanıklığına yolybu beyanatın sorgulamasını halka bırakalım.Bakalım Türkiye’nin gelecek yol haritası nasıl şekillenecek. Bir yanda demokrasi diğer yanda otokrasi. Bakalım DEM’in tercihi hangisinden yana olacak.Bekleyip görelim. Hasan TEMEL