Karamsarlılığın hızla yayıldığı şu zor günlerde AKP ve MHP, vatandaşın sinir uçlarıyla oynamaya devam ediyor!.
İktidarda kalmaya kendini mecbur hisseden bu partiler, topluma karamsarlık ekerek, düştükleri girdaptan kurtulmanın yolunu arıyorlar.
İmamoğlu davası,AKP-HDP görüşmesine dair Bahçeli yorumu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın başörtü meselesindeki çelişkili tutumu, sözün bitişini doğruluyor.
Lakin, beyin yakıcı bu gelişmeler, farklı siyasi fay hatlarını tetiklemekle kalmıyor, siyasetin yeni seyrine de yön veriyor.
Bunun en son ve somut örneği, Anayasa Değişikliği temalı olduğu söylenen AKP-HDP heyetleri arasındaki görüşmeye istinaden, Bahçeli’nin yorumu oldu.
Bu beklenmeyen yorum, cumhur ittifakı ve HDP için nefes olmakla kalmadı, millet ittifakının da siyasi manevra alanını daralttı.
Acaba,siyasi kartları yeniden kardıran,taşları yerinden oynatan bu manevra değişikliğinin sebebi ne olabilir?
Bence çok açık.
AKP gibi MHP’de,bir dönem daha iktidarda kalabilmek için,HDP desteğine ekmek-su gibi ihtiyaç olduğunu çok iyi biliyor.
Dokunulmazlıkların kaldırılması, Genel af,HDP’nin kapatılması,Anayasa değişikliği ve Barış süreci gibi başlıklarla oyalayarak, Kürt seçmen desteğine ulaşmak isteniyor.
Şahsen,barış diline dönüşün yaratacağı şaşkınlık ve HDP’nin taleplerini karşılama zorluğu,AKP ve MHP üstüne karabasan gibi çökecek olması, beni Türkiye adına umut var kılıyor.
Fakat, seçimin anahtar partisinin HDP olacağını bilen AKP ve MHP,HDP’ye sağlanacak manevra alanıyla, HDP ile millet ittifakı arasında muhtemel ortaklaşmayı engelleyebileceği unutulmasın.
Muhalefete gelince; Yan yana gelmekten imtina edeceksin ama, milyonlarca oyuna talip olacak ve karşılıksız destek isteyeceksin.
Bu HDP’ye olduğu gibi kendine de saygısızlıktır ve HDP ile şayet bir ittifak yapılacaksa bu aleni bir şekilde yapılmalıdır.
Şayet, millet ittifakı,HDP’nin desteğini alamazsa, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı olma ihtimali çok zayıflar!
İyi Parti’de, HDP’ye yönelik suçlamalarla, HDP’yi cumhur ittifakına doğru itmekte ve kazanacak aday olarak gördüğü Mansur Yavaş’a hazır ol mesajı veriyor!
Görülen o ki,bu sert gündem değişikliği ne ilk ne de son olacak ve genel seçim takvimi boyunca keskin virajlara savrulan bir siyaset trajedisi bizi bekliyor olacak.
HDP ise rahat mı rahat…
Çünkü seçime kadar izleyeceği yol haritasıyla, diğer partiler üzerinde,” Demokles’in Kılıcı” gibi sallanıp duracak.
Kimin Cumhurbaşkanı olacağından çok, beklentilerinin karşılanmasına dayalı siyaset anlayışına açık olması, elini güçlendiriyor.
Yasal zeminde siyaset yapan bir parti olma hasebiyle, ittifaklar içinde aleni olarak boy gösterme hakkını, haklı olarak kendisinde görüyor.
Temennim, önümüzdeki beş yılın seyrini belirleyecek olan HDP’nin, toplumsal çıkarları önceleyen bir yol haritasına sadakat duymasıdır.
Hasan TEMEL