Gün geçmiyor ki, yeni bir gündem oluşmasın.
İktidar partisi AK Parti ve yandaşı MHP, ülke idaresinde içine düştükleri darboğazdan çıkmak adına, maharetlerini sergiliyorlar(!)
Bu nedenle, Af ve ekonomi denetiminin Amerikan şirketine bağlanmasını, birlikte ele almaya çalışacağım.
Türkiye Ekonomisinin Denetimi Amerikan Şirketinde…
Ekonomi yönetiminde direksiyon, Amerikan şirketi McKINSEY’e teslim edilmiş durumda.
Kimse bu şirketin yaptırım gücünün olmadığını sakın söylemesin.
Zaten, olması içinde bir sebep olmadığı gibi, öyle bir ihtiyaçta duyulmuyor.
Bir nevi danışmanlık şirketi.
Kamu ve özel sektörün ekonomi politikalarını ve aldıkları kararları, derinlemesine analiz edecek ve üçer aylık periyotlarla raporlayarak ekonomiye yön verecekmiş.
Bu ara da, alım satımla ilişkin tavsiyelerde de bulunacakmış.
CHP Millet vekili Abdüllatif Şener diyor ki, ”Ey Bakan!
Siz necisiniz?
ABD’li danışman almadan, ekonomiyi yönetmeyi beceremiyor musunuz?
Hani ABD ekonomik savaş açmıştı?
Ekonomiyi düşmana teslim etmekte nereden çıktı?
Hani kriz yoktu?
Yoktu da düşmana sarılmak niye?”
Bu sorulara iktidarın cevabı yok.
Görülen o ki, derinleşen ekonomik kriz , bizi yine ele güne muhtaç etmiş durumda.
Bu gelişme, IMF’ye bile rahmet okutacak, göreceksiniz.
Üstüne üstlük, akıl hocalığı karşılığında, şirkete 10 milyon dolarda ücret ödenecekmiş.
Pes doğrusu!
AK Parti Hükümeti, milli ve yerli ekonomimizin denetimi için ABD menşeyli bir şirkete neden ihtiyaç duyar?(!)
Bence sebebi çok açık.
Yabancı sermaye ülkeden kaçıyor.
Türkiye ekonomisine yön vermek suretiyle yabancı yatırımcılara güven sağlamaya çalışacak ve yatırım yapmaya teşvik edecek.
Bize ne getirecek derseniz, ben, kocaman bir hiç derim.
MHP’nin Af Teklifi…
MHP, pimi çekilmiş bombayı, Ak Partinin kucağına bırakıp beklemeye çekildi.
Son bir yıldır ağzında kurumaya yüz tutan af teklifini, yerel seçimlere ramak kala seslendirmeye başladı yine.
Yerel seçimin, son fırsat olduğunun farkında olan MHP, bakalım ne yapacak?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gelen af teklifine temkinli yaklaşıyor.
“Devlete karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi olduğu, şahıslara karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisinin olmadığı” şeklinde genel hatlar çizerek, tartışmayı zamanın akışına bırakıyor.
Ok yaydan çıktığına göre, geri dönüş neredeyse imkansız.
Yetkili ağızlardan dökülen af söylemi ülke geneline dalga dalga yayıldı.
Mahkumlarda ve milyonlara varan yakınlarında oluşan umut dolu bekleyişe cevap vermek, artık bir gereklilik hali aldı denebilir.
Af tartışmaları, olası Cumhur İttifakı’nı yakından etkileyecek.
AK Partinin reddetme lüksü olmadığından Erdoğan “raporun kendisine ulaşmadığını, anayasa ve adalet komisyonlarına çalışma yapılması talimatı” verdiğini beyan ediyor.
Kader mahkumu tanımlaması kişiye ya da kuruma göre değişkenlik gösteriyor.
Şahsen sağlıklı bir af kararının alınacağına inancım yok.
Beni en çok düşüncelerinden ötürü yıllarca cezaevinde tutulanların akıbeti ilgilendiriyor.
AK Parti ve MHP ne düşünür bilinmez.
Ben yine de ne yapacaklarını ya da yapmayacaklarının merakı içindeyim.
Hasan TEMEL