Her mevsimin kişiye özgü değişim gösteren, müspet ya da menfi güzellikleri var.
Güz aylarında, doğanın canlılığını yitirmesiyle oluşan ağır kasvetli havalar beni hep hüzünlendirmiştir.
Her ölümün, erken ölüm olduğu söylenir.
Bunun, yaşın kemale ermiş olmasıyla değil, insani bir duygu oluşu ile ilintili olsa gerek.
Hatırlayın, 31.10.2007 de Houston’ dan gelen kara haber,yüreklere ateş düşürmüştü.
O günden sonra, güz aylarına olan mesafem biraz daha aralandı..!
Çünkü acımız ve kaybımız çok büyüktü.
Bilim ve siyaset dünyasının değerli şahsiyeti, Prof.Dr.Sn.Erdal İnönü’yü, ebediyete uğurlayacak olmanın derin üzüntüsünü yaşıyorduk.
Zaman zaman,siyasetin kirlenmişliği, Erdal İnönü’yü hedeflemiş olsa da, kendini bundan korumayı başarmış, ender siyasetçilerdendi.
Yaşamı boyunca varlık içinde yaşamış olsa da, daima mütevazı kişiliği ile öne çıkan bir bilim insanı olmuştur.
Kendisi ile barışık olması, en önemli insani meziyetlerinden biriydi.
Şemsiyesini ve çantasını başkasına taşıttırmayacak kadar alçakgönüllü, halktan biri oldu hep.
Korumasız, bazen bir taksi ile seyahat ederken, ya da mahalle bakkalında alış veriş yaparken görebilirdiniz kendisini.
Siyasetçi ve bilim insanı olmanın dışında, örnek alınması gereken bir siyasi liderdi.
Siyasete mizah katan, sevgi ve hoşgörünün iflah olmaz savunucularındandı..!
Her zaman, halkın ve partisinin çıkarları için her türlü fedakarlığı göstermesine tanık olduk.
Günü geldiğinde, yarattığı siyaset ekolünün devamı için koltuğunu devretme erdemliliğini gösterdi.
Partisini emanet ettiğin yoldaşının,(Murat Karayalçın) aynı çizgide, kararlılıkla siyasi mücadelesini sürdürmesi, haklılığını gösteriyor.
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde yaşama geçirdiği projelerle, ( Batıkent , Dikmen Vadisi, Portakal Çiçeği Vadisi vs.) proje mühendisliğinin yanı sıra,proje demokrasisinin nadir temsilcilerinden biri oldu.
Siyasi ikbal peşinde koşmayan,kişisel beklentilerden uzak, partinin verdiği görevlerden kaçmayan, erdemli siyaset kültürünü tabana yaymaya çalışan, paylaşımcı bir siyasi kişilik olarak kalplerde yer buldu.
Kısacası, siyasi hayatımıza, Erdal İnönü’nün bir armağanı olduğunu söyleyebiliriz.
Erdal İnönü, dünyamızı aydınlatan bir yıldızdı..!
Çözüm süreci adı altında yaşanan acı tabloya bakınca, çeyrek yüzyıl önce kamuoyunun takdirine sunulan fakat göz ardı edilen SHP “Kürt Raporu ile çözümün bir parçası olmanın cesaretini göstermişti.
Daima barışa olan aidiyet hissinin hiç eksik olmadığı bir lider oldu.
Liderliğin, çizgi ötesi olmayı gerektirdiği mesajını çok net veren bir genel başkandı.
Sekiz yıldır fiziki anlamda yokluğu özlemimizi körüklerken,fikri varlığı bizlere daima ışık tuttu.
Bizler,bilinmeyene doğru yolculuğu öncesi, bıraktığı emanetin savunucusu ve koruyucusu olacağımızın sözünü verdik.
Erdal İnönü bir siyasi ekoldü.
İzlediği siyasi çizgisini burada uzun uzadıya anlatmayalım.
Cezmi Kartay-Aydın Güven Gürkan-Seyfi Oktay-Ercan Karakaş-Erol Tuncer-Rıza Türmen-Hikmet Çetin-Fikri Sağlar-Hasan Fehmi Güneş ve Murat Karayalçın gibi güven duyduğu yoldaşlarının bir bölümünü paylaşmak sanırım yeterli olacaktır.
Siyasi hayatımıza hoşgörü ve mizahi yaklaşım kazandırdı.
Parti içi demokrasinin mimarı olan bu güzel insanı rahmetle anıyoruz.
“Hatırlamak unutanlar içindir…”
Biz, Erdal İnönü ekolünün sevdalısı olan siyasetçiler olarak onu hiç unutmadık…
Unutmayacağız da.
Not: Cumhuriyetimizin kuruluşunun 92.yıldönümü tüm halkımıza kutlu olsun.