merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Kurultay Üzerine Birkaç Söz…

Cumhuriyet Halk Partisi 35.Olağan Kurultayı geçen hafta Ankara Arena Spor Salonunda yapıldı… Başta Genel Başkan Sn. Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Parti Meclisine (PM) ve Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) seçilenleri kutluyor, partiye ve Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum.  2016, yeniden yapılanma yılı olacak… Bu süreç,CHP ve Türkiye açısından yaşamsal bir öneme sahip olup  Tüzük ve Program kurultaylarını gerekli kılıyor… İçten ve dıştan gelecek muhtemel engellere karşı da örgüt desteğine ihtiyaç duyulacak.   CHP, Sosyal Demokrat bir parti ve lider sultasını reddeder… Sol partiler, örgüt-program ve kadro partileridir… Çağdaş sol bir parti radikal kararlara imza atmalıdır… İktidar alternatifi olmak isteniyorsa parti içi devrimi gerçekleştirmek zorunludur.   Sol partilerin kurultayları, partinin mutfağıdır... Kurultay,servis edilmek üzere hazırlanan lezzetlerin hazırlandığı yerdir… Damak zevkini dikkate alarak hazırlanan lezzetler,yöneticiler tarafından halka servis edilmelidir. Bu mutfak çalışmaları, (kurultay) kişisel çıkarlara kurban edilerek işlevsiz çalışmalara dönüşmemelidir.   Haklı olarak eleştirenler var... Program ve tüzüğü uygulamayanlar bu devrimi nasıl yaparlar diye… Şahsen, duyulan endişeleri yersiz bulmuyorum… Fakat, gözden kaçırdıkları bir nokta var… Eleştiriler, partinin yapısal sorunlarını değil, kişiye endeksli ve çözüm üretmekten uzak değerlendirmeler olarak öne çıkıyor… Bu açmazdan kurtulmadan, dikkate alınmaları mümkün görülmüyor.   Sola,gönül verenler,yöneticileri hedef alan tenkitler yerine, demokratikleşme taleplerine süreklilik kazandırmalıdırlar… Parti içinde yapılan fikri devrimler sürdürülebilir olmalıdır… Değişim taleplerinin kesintiye uğraması, karşı devrimle yüzleşmeyi getirir... Bu hataya düşmemek gerekir… Çünkü, CHP tabanının içine düştüğü en önemli açmazlardan biri.  Kurultaya damga vuran ve parti üyelerini heyecanlandıran sözler…  Bilindiği gibi İstanbul İl Başkanlığı görevini bitirdikten sonra aday olmadı… Yeniden Ankara siyasetine dönme kararı alan Sn. Murat Karayalçın oy birliği ile Kurultay Divan Başkanlığına seçildi… Kurultay açış konuşmasında ortaya koyduğu kararlılık ve örgütün şahsına olan güveni boşa çıkartmadığını gördük… “CHP’nin sorunlarını çözmeden Türkiye’nin sorunlarını çözemezsiniz” sözü de kurultaya derin bir anlam yükledi.   Dikkate değer bulunan ve parti tabanını heyecanlandıran iki farklı çıkışta, Sn. Kılıçdaroğlu kanadından geldi… CHP, sol, sosyal demokrat bir parti olmakla birlikte bir kitle partisidir... Genel Başkan, “CHP’yi dava partisi yapacağız” çıkışını şahsen önemli buldum… CHP’nin dördüncü büyük devrimi olarak gördüğü “Özgürlükçü Sol” u Türkiye’ye kazandırma iddiası da beni mutlu etti.   Kurultayla ilgili değerlendirmelere geçmeden, parti tabanıyla ilgili birkaç kelam edelim Sonuçlara bakıldığında parti içi muhalefet güç kaybına uğradı… Akabinde, geçmişte yaşandığı ileri sürülen eksen kayması tartışmaları, yeniden ısıtılmaya çalışılacağı görülüyor… Hiç kimsenin CHP sevgisi, sizden az veya çok değil… CHP’nin genleriyle oynandığı iddiası, anlamsız bir kuşkudan ibaret… Farklı mecralara çekerek parti içi  yenilgilere kimse kılıf aramasın.   Cumhuriyet Halk Partisinin sorunları gerçekten çok… Neler olduğunu artık sağır sultan bile biliyor… Yukarıda  işaret etmiştim… Yapılan eleştiriler, kişileri hedef aldığı müddetçe, bir yere varamayız... “O gitsin başkası gelsin” ya da “Ben varsam iyi yoksam kötü” anlayışından kendimizi kurtarmalıyız… Açalım partinin önünü… Yıkalım ördüğümüz duvarları… Koşalım, evrensel sosyal demokrasinin nimetlerine,hep birlikte.   Kurultay öncesi ve Kurultay süreci…   Kurultay kararı alınmasıyla birlikte mevcut adaylardan sadece Sn.Mustafa Balbay kurultay gününe kadar adaylığını sürdürdü… O da,Tüzük gereği yeterli imzayı toplayamayınca Sn.Kemal Kılıçdaroğlu tek kaldı… Geçmiş de % 20 olan adaylık barajı geçtiğimiz Tüzük kurultayında %10’ a düşürülmüştü… Sn.Mustafa Balbay ne demişti.? Aday olmam CHP’ nin barajına takıldı… Hayır Balbay, büyük yanılgı içindesiniz ve de haksızlık yapıyorsunuz… Sizin aday olamamanız,henüz örgütle kucaklaşma gereği duymadan, örgütün sizi kucaklama beklentisine girmenizdir.   Sol bir partide neden aday olunur… Aday olmayı düşünenler parti içinde bir fikriyatın temsilcileri olmalıdırlar... Hem, Parti içinde farklı düşünceleri zenginlik olarak göreceksin… Ondan sonrada, sadece cumhuriyetin temel değerleri üzerinden, her kesime mavi boncuk dağıtacaksın.! Taban buna inanmıyor.   Aday olacaklar bir ideolojinin temsilcileri olmaları gerekir… O ideolojik kimliğin kalıcı olması, adaylıkları ertelemekle değil, adaylaşarak mümkün kılınabilir. Yani CHP içinde farklı fikirler, ekip, kanat anlayışına dayalı siyaset yapmalıdırlar.   Genel Başkan Sn.Kılıdaroğlu’ nu kalıcı kılan nedir biliyormusunuz.? Bu güne kadar yaptıklarından kaynaklanan bir başarısından değil… Başarısının altında yatan gerçek, genel başkan seçildiği kurultay da, Yeni CHP kimliği altında toplamaya çalıştığı sosyal demokrat kimliğini, partiye kazandırma iddiasını sürdürmesidir.   CHP sosyal demokrat bir partidir… Bu gerçeği inkar edenlerin parti yönetim kademelerinde yer bulmaları zor… 12 Eylül sonrasının CHP’ si, maalesef eksen kaymasına maruz kalmıştır... Genel Başkanın yaptığı ise, ekseninden kayan CHP’ yi, sosyal demokrat eksenine çekme çabasından ibaret…   Kurultay sonuçlarının yansımaları…   Değişim kolay değil… Hele bu, fikri değişimi amaçlıyorsa, daha da zor… Yılların alışkanlıklarını terk edip bir anda parti organlarına yansıtmazsınız… 60 kişilik PM listesinin yarısının genel kurul delegelerince kabul görmemesi dikkate alınması gereken bir uyarıdır. Mesela geçen kurultay da genel kurul delegeleri bazı isimleri veto etmişti… Ders alınmamış olacak ki veto yiyenler yeniden baş tacı edildiler… Dikkate alınmayan genel kurul delegeleri de, baş tacı edilenleri tasfiye ederek uyarılarını tekrarladılar.   Bir öneride bulunmak istiyorum… Bunu bir tüzük maddesi haline getirmek, bilmiyorum mümkün mü.? Bazı kuralların, yazılı olmasına da gerek yok... Önemli olan, parti menfaatlerini öne çıkaran davranışlar sergilemek değil mi.?   Her kurultay da ortalama 500 kişi, PM adaylığına başvuruyor… 60 kişilik PM adaylığında dikkate alınması gereken temel koşul nitelik oolmalı… Mesela… Bu kurultayda, genel başkanın ilk 60 kişilik asil listede olup, liste dışı kalanlar… Yedek listede yer bulup ilk 120’nin dışında kalanlar, iki yıl sonraki kurultayda aday olmasalar ne olur.? Çok da güzel olur bence… Hem nitelik artar hem de örgütün sesine kulak verilmiş olur… 2019 genel seçimlerine, tepeden tırnağa yenilenmiş ,nitelikli kadrolarla gidilmiş olur.   Kurultay’ dan çıkarttığım bir gözlemimi daha paylaşmak istiyorum… Genel Başkan, tek aday olduğu halde, 990 oy alması, bana biraz düşündürücü geldi… Bu sonucun bir uyarı olduğunu düşünüyorum… Önümüzdeki kurultaya kadar, güven kaybını durdurabilir mi, bilmiyorum… Benim gördüğüm, 2019 genel seçimlerine, genel başkanlık da dahil olmak üzere, yeni kadrolarla gitme ihtiyacı var.. Tabi bunun kararını verecek olan genel kurul delegelerinden başkası olmamalıdır.
Ekleme Tarihi: 21 Ocak 2016 - Perşembe

Kurultay Üzerine Birkaç Söz…

Cumhuriyet Halk Partisi 35.Olağan Kurultayı geçen hafta Ankara Arena Spor Salonunda yapıldı…

Başta Genel Başkan Sn. Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere Parti Meclisine (PM) ve Yüksek Disiplin Kuruluna (YDK) seçilenleri kutluyor, partiye ve Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum. 

2016, yeniden yapılanma yılı olacak…

Bu süreç,CHP ve Türkiye açısından yaşamsal bir öneme sahip olup  Tüzük ve Program kurultaylarını gerekli kılıyor…

İçten ve dıştan gelecek muhtemel engellere karşı da örgüt desteğine ihtiyaç duyulacak.

 

CHP, Sosyal Demokrat bir parti ve lider sultasını reddeder…

Sol partiler, örgüt-program ve kadro partileridir…

Çağdaş sol bir parti radikal kararlara imza atmalıdır…

İktidar alternatifi olmak isteniyorsa parti içi devrimi gerçekleştirmek zorunludur.

 

Sol partilerin kurultayları, partinin mutfağıdır...

Kurultay,servis edilmek üzere hazırlanan lezzetlerin hazırlandığı yerdir…

Damak zevkini dikkate alarak hazırlanan lezzetler,yöneticiler tarafından halka servis edilmelidir.

Bu mutfak çalışmaları, (kurultay) kişisel çıkarlara kurban edilerek işlevsiz çalışmalara dönüşmemelidir.

 

Haklı olarak eleştirenler var...

Program ve tüzüğü uygulamayanlar bu devrimi nasıl yaparlar diye…

Şahsen, duyulan endişeleri yersiz bulmuyorum…

Fakat, gözden kaçırdıkları bir nokta var…

Eleştiriler, partinin yapısal sorunlarını değil, kişiye endeksli ve çözüm üretmekten uzak değerlendirmeler olarak öne çıkıyor…

Bu açmazdan kurtulmadan, dikkate alınmaları mümkün görülmüyor.

 

Sola,gönül verenler,yöneticileri hedef alan tenkitler yerine, demokratikleşme taleplerine süreklilik kazandırmalıdırlar…

Parti içinde yapılan fikri devrimler sürdürülebilir olmalıdır…

Değişim taleplerinin kesintiye uğraması, karşı devrimle yüzleşmeyi getirir...

Bu hataya düşmemek gerekir…

Çünkü, CHP tabanının içine düştüğü en önemli açmazlardan biri. 

Kurultaya damga vuran ve parti üyelerini heyecanlandıran sözler… 

Bilindiği gibi İstanbul İl Başkanlığı görevini bitirdikten sonra aday olmadı…

Yeniden Ankara siyasetine dönme kararı alan Sn. Murat Karayalçın oy birliği ile Kurultay Divan Başkanlığına seçildi…

Kurultay açış konuşmasında ortaya koyduğu kararlılık ve örgütün şahsına olan güveni boşa çıkartmadığını gördük…

“CHP’nin sorunlarını çözmeden Türkiye’nin sorunlarını çözemezsiniz” sözü de kurultaya derin bir anlam yükledi.

 

Dikkate değer bulunan ve parti tabanını heyecanlandıran iki farklı çıkışta, Sn. Kılıçdaroğlu kanadından geldi…

CHP, sol, sosyal demokrat bir parti olmakla birlikte bir kitle partisidir...

Genel Başkan, “CHP’yi dava partisi yapacağız” çıkışını şahsen önemli buldum…

CHP’nin dördüncü büyük devrimi olarak gördüğü “Özgürlükçü Sol” u Türkiye’ye kazandırma iddiası da beni mutlu etti.

 

Kurultayla ilgili değerlendirmelere geçmeden, parti tabanıyla ilgili birkaç kelam edelim

Sonuçlara bakıldığında parti içi muhalefet güç kaybına uğradı…

Akabinde, geçmişte yaşandığı ileri sürülen eksen kayması tartışmaları, yeniden ısıtılmaya çalışılacağı görülüyor…

Hiç kimsenin CHP sevgisi, sizden az veya çok değil…

CHP’nin genleriyle oynandığı iddiası, anlamsız bir kuşkudan ibaret…

Farklı mecralara çekerek parti içi  yenilgilere kimse kılıf aramasın.

 

Cumhuriyet Halk Partisinin sorunları gerçekten çok…

Neler olduğunu artık sağır sultan bile biliyor…

Yukarıda  işaret etmiştim…

Yapılan eleştiriler, kişileri hedef aldığı müddetçe, bir yere varamayız...

“O gitsin başkası gelsin” ya da “Ben varsam iyi yoksam kötü” anlayışından kendimizi kurtarmalıyız…

Açalım partinin önünü…

Yıkalım ördüğümüz duvarları…

Koşalım, evrensel sosyal demokrasinin nimetlerine,hep birlikte.

 

Kurultay öncesi ve Kurultay süreci…

 

Kurultay kararı alınmasıyla birlikte mevcut adaylardan sadece Sn.Mustafa Balbay kurultay gününe kadar adaylığını sürdürdü…

O da,Tüzük gereği yeterli imzayı toplayamayınca Sn.Kemal Kılıçdaroğlu tek kaldı…

Geçmiş de % 20 olan adaylık barajı geçtiğimiz Tüzük kurultayında %10’ a düşürülmüştü…

Sn.Mustafa Balbay ne demişti.?

Aday olmam CHP’ nin barajına takıldı…

Hayır Balbay, büyük yanılgı içindesiniz ve de haksızlık yapıyorsunuz…

Sizin aday olamamanız,henüz örgütle kucaklaşma gereği duymadan, örgütün sizi kucaklama beklentisine girmenizdir.

 

Sol bir partide neden aday olunur…

Aday olmayı düşünenler parti içinde bir fikriyatın temsilcileri olmalıdırlar...

Hem, Parti içinde farklı düşünceleri zenginlik olarak göreceksin…

Ondan sonrada, sadece cumhuriyetin temel değerleri üzerinden, her kesime mavi boncuk dağıtacaksın.!

Taban buna inanmıyor.

 

Aday olacaklar bir ideolojinin temsilcileri olmaları gerekir…

O ideolojik kimliğin kalıcı olması, adaylıkları ertelemekle değil, adaylaşarak mümkün kılınabilir.

Yani CHP içinde farklı fikirler, ekip, kanat anlayışına dayalı siyaset yapmalıdırlar.

 

Genel Başkan Sn.Kılıdaroğlu’ nu kalıcı kılan nedir biliyormusunuz.?

Bu güne kadar yaptıklarından kaynaklanan bir başarısından değil…

Başarısının altında yatan gerçek, genel başkan seçildiği kurultay da, Yeni CHP kimliği altında toplamaya çalıştığı sosyal demokrat kimliğini, partiye kazandırma iddiasını sürdürmesidir.

 

CHP sosyal demokrat bir partidir…

Bu gerçeği inkar edenlerin parti yönetim kademelerinde yer bulmaları zor…

12 Eylül sonrasının CHP’ si, maalesef eksen kaymasına maruz kalmıştır...

Genel Başkanın yaptığı ise, ekseninden kayan CHP’ yi, sosyal demokrat eksenine çekme çabasından ibaret…

 

Kurultay sonuçlarının yansımaları…

 

Değişim kolay değil…

Hele bu, fikri değişimi amaçlıyorsa, daha da zor…

Yılların alışkanlıklarını terk edip bir anda parti organlarına yansıtmazsınız…

60 kişilik PM listesinin yarısının genel kurul delegelerince kabul görmemesi dikkate alınması gereken bir uyarıdır.

Mesela geçen kurultay da genel kurul delegeleri bazı isimleri veto etmişti…

Ders alınmamış olacak ki veto yiyenler yeniden baş tacı edildiler…

Dikkate alınmayan genel kurul delegeleri de, baş tacı edilenleri tasfiye ederek uyarılarını tekrarladılar.

 

Bir öneride bulunmak istiyorum…

Bunu bir tüzük maddesi haline getirmek, bilmiyorum mümkün mü.?

Bazı kuralların, yazılı olmasına da gerek yok...

Önemli olan, parti menfaatlerini öne çıkaran davranışlar sergilemek değil mi.?

 

Her kurultay da ortalama 500 kişi, PM adaylığına başvuruyor…

60 kişilik PM adaylığında dikkate alınması gereken temel koşul nitelik oolmalı…

Mesela…

Bu kurultayda, genel başkanın ilk 60 kişilik asil listede olup, liste dışı kalanlar…

Yedek listede yer bulup ilk 120’nin dışında kalanlar, iki yıl sonraki kurultayda aday olmasalar ne olur.?

Çok da güzel olur bence…

Hem nitelik artar hem de örgütün sesine kulak verilmiş olur…

2019 genel seçimlerine, tepeden tırnağa yenilenmiş ,nitelikli kadrolarla gidilmiş olur.

 

Kurultay’ dan çıkarttığım bir gözlemimi daha paylaşmak istiyorum…

Genel Başkan, tek aday olduğu halde, 990 oy alması, bana biraz düşündürücü geldi…

Bu sonucun bir uyarı olduğunu düşünüyorum…

Önümüzdeki kurultaya kadar, güven kaybını durdurabilir mi, bilmiyorum…

Benim gördüğüm, 2019 genel seçimlerine, genel başkanlık da dahil olmak üzere, yeni kadrolarla gitme ihtiyacı var..

Tabi bunun kararını verecek olan genel kurul delegelerinden başkası olmamalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş