merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

“EY AMERİKA”

Daha birkaç yıl önce Habur sınır kapısında yaşananları hatırlarsınız. Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atılmıştı. 8’i Kandil Dağından, 26’sı Mahmur kampından olmak üzere 4’ ü çocuk 34 kişi, Habur sınır kapısına gelmiş ve sınırda kurulan savcılık ve mahkeme tarafından sorgulanmışlardı. Habur sınır kapısında kurulan Geçici Mahkeme salonundan, Türk Bayrağı ve Atatürk Portresinin kaldırıldığı iddiaları da gazete manşetlerini süslemişti. Devlet töreniyle kabul edilenlerin, alenen bölücülükleri ve terörist oldukları belgelenmiş, Geçici Seyyar Mahkemelerde 7’şer dakika yargılanıp aklanmışlardı. Terör de gelinen nokta can yakıcıydı. Halk ,artık ne olursa olsun, ölümlerin ve şehit haberlerinin dinmesini istiyordu. Çünkü yaşananlar, yukarıda değindiklerimizle  sınırlı değildi. Ülke olarak itibar kaybı ile birlikte, iç ve dış siyasette tıkanıklık yaşanıyordu. Bu da bizi, zamanla, barış sürecinden uzak politikalara doğru sürükledi. PYD Lideri Salim Müslim’ i hatırlayın. Daha geçen yıl Ankara’ya gelerek kırmızı halıda karşılanmıştı.! PYD’nin terör örgütü olup olmadığını bilecek kadar bilgi derinliğine sahip değilim. Bu konuda ahkam kesmek gibi bir gaflete düşmek istemem. Yalnız ne oldu da AKP, bu kısa sürede politikalarında köklü değişime gitti. Devam edelim. IŞİD terör örgütünün, Kobani’ yi işgal ettiği günleri unutmadık.Kobani’de IŞİD’e karşı savaşmak için,Türkiye ve müttefikleri koridor açarak, PYD militanlarının törenle Kobani’ye girmeleri sağlamıştı. Bu tür zikzaklar, bizim, ülke olarak, sağlıklı bir dış politikaya sahip olmadığımızın göstergesidir. Ortadoğu da taraf olmak “Ateşten gömlek giymek” ile eşdeğer. Ortadoğu’dan uzak durulmasını,Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından gerekli görüyorum. Tabi bizimki sadece bir temenniden ibaret. AKP hükümeti bizim gibi düşünmüyor. Ortadoğu’da çözümün bir parçası olmak için peşine takıldığı hayal, bize ağır bedeller ödetecek gibi. Neden derseniz, çözüm ararken, çözümün tarafları ile kavgalı hale gelmek, günübirlik değişkenlik gösteren dış politikamızın iflası demektir. ABD ve Rusya havadan bombalarken, PYD güçleri de kara harekatını sürdürüyor. Rusya ile bozulan ilişkiler ve ABD ile PYD konusunda yaşanan tezatlık, çözümün bir parçası olmaktan bizi uzaklaştırıyor. Mezhep temeline dayanan ülkeler arası dayanışmalar kaos yaratmaktan öteye geçmez. Çözümsüzlüğü beraberinde getirirken     dünyada yalnızlaşmaya doğru hızla sürüklenmeniz kaçınılmaz olur. Müttefik olarak görülen Sünni Kürtlerin lideri Mesut Barzani “Iraklı Kürtler için referandum zamanı geldi” çıkışı, yalnızlaşmamızın en somut örneğini oluşturuyor. Rusya ve İran’ın desteği sürdüğü sürece, Esad rejimini yıkmak mümkün olmayacak. Zaten Amerika’nın da Suriye’deki rejimi değiştirmek gibi önceliği yok. Tarafların ortak noktası IŞİD ve EL NUSRA’ nın terör örgütü olduğuna dair ortak kanaatleridir. Rusya’nın PYD’ye açıkça destek vermesi ve Amerika’nın da terör örgütü olarak görmemesi, Türkiye’nin işini zorlaştırıyor.  Gelinen nokta da, Türkiye, ABD, Rusya ve AB ile ilişkilerde dibe vurdu. ”Ey Amerika” nidaları, iç politikada malum çoğunluk üzerinde “One Minute” etkisi yaratırken, ABD, Ankara’da yaşanan son katliamdan sonra PYD’ nin terör örgütü olup olmadığı konusunda fikri değişim yaşamaması, Türkiye açısından can sıkıcı olduğunu düşünüyorum.
Ekleme Tarihi: 19 Şubat 2016 - Cuma

“EY AMERİKA”

Daha birkaç yıl önce Habur sınır kapısında yaşananları hatırlarsınız. Cumhuriyet tarihinde bir ilke imza atılmıştı. 8’i Kandil Dağından, 26’sı Mahmur kampından olmak üzere 4’ ü çocuk 34 kişi, Habur sınır kapısına gelmiş ve sınırda kurulan savcılık ve mahkeme tarafından sorgulanmışlardı.

Habur sınır kapısında kurulan Geçici Mahkeme salonundan, Türk Bayrağı ve Atatürk Portresinin kaldırıldığı iddiaları da gazete manşetlerini süslemişti. Devlet töreniyle kabul edilenlerin, alenen bölücülükleri ve terörist oldukları belgelenmiş, Geçici Seyyar Mahkemelerde 7’şer dakika yargılanıp aklanmışlardı.

Terör de gelinen nokta can yakıcıydı. Halk ,artık ne olursa olsun, ölümlerin ve şehit haberlerinin dinmesini istiyordu. Çünkü yaşananlar, yukarıda değindiklerimizle  sınırlı değildi. Ülke olarak itibar kaybı ile birlikte, iç ve dış siyasette tıkanıklık yaşanıyordu. Bu da bizi, zamanla, barış sürecinden uzak politikalara doğru sürükledi.

PYD Lideri Salim Müslim’ i hatırlayın. Daha geçen yıl Ankara’ya gelerek kırmızı halıda karşılanmıştı.! PYD’nin terör örgütü olup olmadığını bilecek kadar bilgi derinliğine sahip değilim. Bu konuda ahkam kesmek gibi bir gaflete düşmek istemem. Yalnız ne oldu da AKP, bu kısa sürede politikalarında köklü değişime gitti.

Devam edelim. IŞİD terör örgütünün, Kobani’ yi işgal ettiği günleri unutmadık.Kobani’de IŞİD’e karşı savaşmak için,Türkiye ve müttefikleri koridor açarak, PYD militanlarının törenle Kobani’ye girmeleri sağlamıştı. Bu tür zikzaklar, bizim, ülke olarak, sağlıklı bir dış politikaya sahip olmadığımızın göstergesidir.

Ortadoğu da taraf olmak “Ateşten gömlek giymek” ile eşdeğer. Ortadoğu’dan uzak durulmasını,Türkiye’nin ulusal çıkarları açısından gerekli görüyorum. Tabi bizimki sadece bir temenniden ibaret. AKP hükümeti bizim gibi düşünmüyor. Ortadoğu’da çözümün bir parçası olmak için peşine takıldığı hayal, bize ağır bedeller ödetecek gibi.

Neden derseniz, çözüm ararken, çözümün tarafları ile kavgalı hale gelmek, günübirlik değişkenlik gösteren dış politikamızın iflası demektir. ABD ve Rusya havadan bombalarken, PYD güçleri de kara harekatını sürdürüyor. Rusya ile bozulan ilişkiler ve ABD ile PYD konusunda yaşanan tezatlık, çözümün bir parçası olmaktan bizi uzaklaştırıyor.

Mezhep temeline dayanan ülkeler arası dayanışmalar kaos yaratmaktan öteye geçmez. Çözümsüzlüğü beraberinde getirirken     dünyada yalnızlaşmaya doğru hızla sürüklenmeniz kaçınılmaz olur. Müttefik olarak görülen Sünni Kürtlerin lideri Mesut Barzani “Iraklı Kürtler için referandum zamanı geldi” çıkışı, yalnızlaşmamızın en somut örneğini oluşturuyor.

Rusya ve İran’ın desteği sürdüğü sürece, Esad rejimini yıkmak mümkün olmayacak. Zaten Amerika’nın da Suriye’deki rejimi değiştirmek gibi önceliği yok. Tarafların ortak noktası IŞİD ve EL NUSRA’ nın terör örgütü olduğuna dair ortak kanaatleridir.

Rusya’nın PYD’ye açıkça destek vermesi ve Amerika’nın da terör örgütü olarak görmemesi, Türkiye’nin işini zorlaştırıyor. 

Gelinen nokta da, Türkiye, ABD, Rusya ve AB ile ilişkilerde dibe vurdu. ”Ey Amerika” nidaları, iç politikada malum çoğunluk üzerinde “One Minute” etkisi yaratırken, ABD, Ankara’da yaşanan son katliamdan sonra PYD’ nin terör örgütü olup olmadığı konusunda fikri değişim yaşamaması, Türkiye açısından can sıkıcı olduğunu düşünüyorum.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş