Kusur aramakta üstümüze yok…Yakaladığımız an, gol atmaktan haz duyan bir milletiz…Nedendir bilinmez, birbirimizi sevmez olduk.Ne alıp veremediğimiz var..?Halkıyla, politikacısıyla, bu soruya cevap arama gereği dahi duymayan, kaotik ortamın mimarları olan bizler, ne zaman sorumluluk duyacağız..!Aile birliğine veya ülke bütünlüğüne bir halel gelmesi durumunda, tek yürek olma becerimiz var…İster sağcı ister solcu, dinci, dinsiz, milliyetçi, ulusalcı, ne olsa fark etmiyor.Bu da iyi yanımız. İyi ki böyleyiz.Bu millet, hiçbir şeyden çekmedi, darbelerden çektiği kadar…Her darbe, hesap ödetir…Kimler tarafından ve nasıl ödendiğini bilmekte de fayda var…Nasreddin Hoca fıkrasında olduğu gibi…“Bana damdan, düşen birini getirin” demesinin kulağımıza küpe olması bile yetip artar.Türkiye, olağandışı günlerden geçiyor…Birliği zedeleyici davranışlardan kendimizi uzak tutalım…Kişisel ilişkilerimizi zenginleştirerek kendimizi, ama-fakat- ancak, gibi kelimelerin yer almadığı net cümlelerle ifade etmeye çalışalım…Çünkü, demokrasi için yol alma günüdür.Milli ruh ve inanç birliği içinde olmak, her toplumun ortak özlemidir…Darbe girişimi ile demokratik hayatın önemini kavrayan çerçeve biraz daha büyüdü...Herkes, egolarını bir tarafa atsın..!Halk olarak, elimize geçen bu tarihi fırsatı, heba etme lüksümüz yok…Bu yol da asıl sorumluluk, topluma yön veren siyasi partilerimize düşüyor.Biliyorum, kuşkucu bir toplumuz…Kuşku duymakta kötü bir şey değil aslında…İnsanı, hata yapmaktan uzak tuttuğu gibi, düşünmeye de sevk eder.Lakin, kuşkuculuk halka yansıtılmamalı…Aksi taktir de bugün olduğu gibi, ayrışma ve  gerilimin yanı sıra, sevgi ve saygı yoksunluğunun zayıflığına hayıflanır dururuz.Bugün meydanlarda boy gösteren kitleler var…Darbe girişimine dur diyen, AKP ağırlıklı sivil halk hareketi, darbei önleme kutlamalarına dönüşmüş olsa da eleştirilmeyi hak etmiyor…Dert, demokrasi değilmiş….Cumhurbaşkanı, Sn.Recep Tayyip Erdoğan iktidarını korumakmış…Geçin bunları…Öyle bile olsa, darbeye karşı ortaya konan karşı duruş bile, sokaktaki kitlelere haklılık kazandırıyor.Ah bir de düşünerek hareket edebilsek…Kimsenin telkinlerine ihtiyaç duymadan, özgürce düşünüp konuşabilsek…Sanki, taraftar mantığı ile duygularımızı paylaşır olduk…Dini, salt ibadet olarak gören anlayışla, toplumların ileriye taşınması mümkün değil.Adil olmaya ve adalete ihtiyaç var…İktidar erkini elinde bulunduranlar, düşmüş oldukları bu karanlık kuyudan kurtarmak zorundalar..İnsan hata yapabilir…Yanılır, yanıltılır, kanar, kandırılır, hepsi insanoğlunun zayıf yönleri…Önemli olan zayıf yönlerimizi görüp düzeltme yoluna gitmek olmalıdır.Tıpkı,Balyoz, Ergenekon davalarında olduğu gibi…Fethullah Gülen konusunda vereceğiniz özeleştiri, demokrasi yolculuğunda size daha çok güç katacaktır…Bunu görmemezlikten gelemezsiniz.Cumhurbaşkanı, Başbakan Ve Parti liderlerinden halkı umutlandıran açıklamalar geliyor…Milli irade, sadece iktidardan ibaret olmayıp, TBMM olduğu gerçeğinin görülmesi sevindirici.Ya diğerleri, yani bizler…Kendini demokrat, ilerici, yurtsever olarak gören bizler…Yaşananlardan bizim de ders çıkartmaya ihtiyacımız var…Halka tercüman olacak politikalar, eylemlerin içinde gizli, bizi bekliyor…Bulup çıkarttığımız ölçü de başarılı olacağız…Ya da, kusuru kendimizde değil, başkalarında arayan alışkanlıklarımızla, yok olup gideceğiz.Hasan TEMEL