merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

İdam Cezası Çözüm Değil…

Referansı din olan toplumlar, ölümü olağan görür. İnanın, hangi din olduğunun hiçbir önemi yok. Avrupa, yüz yıl önce bu sorunu, Rönesans’la çözdü. Bizden, bir asır önde olmaları, tanrının bir lütfu değiL Rönesans’a duyulan inanç gereğidir.Biz ise, Aydınlanma Devrimine, kibrit suyu ekmekle meşgul bir milletiz.!  Bu topraklarda, geçmişe özlem hiç dinmedi. Bazı dostlar belki kızacak ama gerçek değişmiyor. Ortaçağ Avrupa’sı ne ise, Osmanlı’ da o. Ölümün kol gezdiği bu karanlık dönemlere hayranlık duymanın insan beynini tahrip eden bir yaklaşım olduğunu kabul etmeliyiz.  Cumhuriyet’in bir armağanı olan Aydınlanma Devrimine yapılan saldırıları hatırlayın. İlk yıllarında yaşanan isyanlar, darbe kalkışmaları, darbeler, ihtilaller hiç eksik olmadı. İşin özeti, bu ülke de, reel düşünce, daima, intikam duygusunun gölgesinde kaldı.  İdam cezası,1984’ten beri fiilen, 2004’ den itibaren de hukuken kalktı. Lakin, acı yaşanmışlıklar üzerine sünger çekip, geleceğin aydınlık yüzüne bakmayı beceremedik. Yine ,bir darbe girişimi sonrası oluşan infial neticesinde, idam cezası, toplumda yeniden alıcı bulmaya başladı..!  Taksim meydanında üç kişi sallandırmakla, ortalığın süt liman olacağı yanılgısına düşmeyin. Şunu iyi bilin ki, bu sığ fikriyatın temsilciliğine soyunmak, size hiçbir şey kazandırmaz. Çünkü idam, acizliğin bir ifadesi olduğu gibi yaptırım gücü olmayan çağdışı bir uygulamadır.  İnsanlar, diri diri fırınlara atılıp yakıldılar. Toplu halde gaz odalarında zehirlendiler. Yine de dünya, o insanlık dışı mahluklara kalmadı. İdamdan medet umarak, siyasi ikbal peşinde koşanlara alet olmayın. Yüzünüze yansıyan bu ayıbın, görülmediği yanılgısına sakın düşmeyin.  İdam cezası talepleri revaçta  olunca, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Muhalefet ( CHP) çevreleri temkinli açıklamalarda bulunuyorlar. Biliyoruz ki, ser verip sır verememelerinin sebebi, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti yapısından uzak oluşumuzdandır.  Halkın umutları üzerinden, oyun oynamayın. Halk, bunları hak etmiyor. Ülkemizin tek ihtiyacı, Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devleti olmaktan ibaret. Albert Einstain “ Problemi, onu yaratanlarla çözemezsiniz” der. Sorun ve sorunu yaratanlar belli olduğuna göre geleceğe umutla bakmak öyle zor ki..  Umutla bakamıyoruz. Çünkü ,iktidar kanadından gelen açıklamalar, umutsuzluk yayıyor. Bu ve benzeri açıklamalar yapmaya hakkınızın olmadığını bilmelisiniz. Devlet adamlığına yakışır bir üslup kullanmanız ülke menfaatleri gereğidir.  Avrupa Komisyonu Başkanı J. Claude Junker, ”İdam cezası geri gelirse, Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci durdurulabilir” diyor… AKP Gn.Bşk.Vekili Sn.Mustafa Elitaş cevap vermekte gecikmiyor tabi. “Hatırınız kalır” gibi alaycı bir üslup kullanarak karşılık veriyor. Sn.Süleyman Soylu’da aynı yolda..! Amerika, Fethullah Gülen’i tıpış tıpış verecekmiş. Verecek olsa bile, vermemelerine zemin oluşturan bu tür talihsiz açıklamaların, uluslararası düzlemde bize zarar vereceğini görmek gerekir. Yetkililere buradan seslenmek istiyorum. Damar siyasetinden, üzerimize düşeni fazlasıyla alıyoruz zaten. Ülke ve halk olarak heybemize ne koyacağız. Onları açıklarsanız memnun kalacağız. En azından halk olarak beklentimiz bu yönde.  AB’nin bir çağdaşlık projesi olduğunu hep söyledik durduk. Tekrarlamaya da devam edeceğiz. Çünkü, Laik, demokratik sosyal hukuk devletinin yerinde, sayenizde yeller esiyor..! İnsan hakları, demokrasi ve özgürlükler, yıllardır tatile çıkmış, dönmek bilmiyor.!  Ortada duran bu çirkin eser, sizin.Damar siyasetinizle toplumdaki kaygıları sürekli arttırıyorsunuz. Sorunu yaratan siz, sorunu çözecek mercilerde bulunan yine siz. Asıl sorun burada. Albert Einstein, “Problemi, onu yaratanlarla çözemezsiniz” der. Açıklaması şu…  AKP ile demokrasi hayal. Laik demokratik sosyal hukuk devletini içselleştiren bir iktidara ihtiyaç var. Demokrasi,idamı gerekli kılan sebepleri ortadan kaldırır. Çağdaşlık, AB yaşam standartlarını, hayatın her alanında etkin kılmayı hedefler. Yeter ki, demokrasi ,adalet ve hukuk hakimiyeti kurulsun.  Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 04 Ağustos 2016 - Perşembe

İdam Cezası Çözüm Değil…

Referansı din olan toplumlar, ölümü olağan görür. İnanın, hangi din olduğunun hiçbir önemi yok.

Avrupa, yüz yıl önce bu sorunu, Rönesans’la çözdü. Bizden, bir asır önde olmaları, tanrının bir lütfu değiL Rönesans’a duyulan inanç gereğidir.Biz ise, Aydınlanma Devrimine, kibrit suyu ekmekle meşgul bir milletiz.! 

Bu topraklarda, geçmişe özlem hiç dinmedi. Bazı dostlar belki kızacak ama gerçek değişmiyor. Ortaçağ Avrupa’sı ne ise, Osmanlı’ da o. Ölümün kol gezdiği bu karanlık dönemlere hayranlık duymanın insan beynini tahrip eden bir yaklaşım olduğunu kabul etmeliyiz. 

Cumhuriyet’in bir armağanı olan Aydınlanma Devrimine yapılan saldırıları hatırlayın. İlk yıllarında yaşanan isyanlar, darbe kalkışmaları, darbeler, ihtilaller hiç eksik olmadı. İşin özeti, bu ülke de, reel düşünce, daima, intikam duygusunun gölgesinde kaldı. 

İdam cezası,1984’ten beri fiilen, 2004’ den itibaren de hukuken kalktı. Lakin, acı yaşanmışlıklar üzerine sünger çekip, geleceğin aydınlık yüzüne bakmayı beceremedik. Yine ,bir darbe girişimi sonrası oluşan

infial neticesinde, idam cezası, toplumda yeniden alıcı bulmaya başladı..! 

Taksim meydanında üç kişi sallandırmakla, ortalığın süt liman olacağı yanılgısına düşmeyin. Şunu iyi bilin ki, bu sığ fikriyatın temsilciliğine soyunmak, size hiçbir şey kazandırmaz. Çünkü idam, acizliğin bir ifadesi olduğu gibi yaptırım gücü olmayan çağdışı bir uygulamadır. 

İnsanlar, diri diri fırınlara atılıp yakıldılar. Toplu halde gaz odalarında zehirlendiler. Yine de dünya, o insanlık dışı mahluklara kalmadı. İdamdan medet umarak, siyasi ikbal peşinde koşanlara alet olmayın.

Yüzünüze yansıyan bu ayıbın, görülmediği yanılgısına sakın düşmeyin. 

İdam cezası talepleri revaçta  olunca, Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Muhalefet ( CHP) çevreleri temkinli açıklamalarda bulunuyorlar. Biliyoruz ki, ser verip sır verememelerinin sebebi, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti yapısından uzak oluşumuzdandır. 

Halkın umutları üzerinden, oyun oynamayın. Halk, bunları hak etmiyor. Ülkemizin tek ihtiyacı, Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devleti olmaktan ibaret. Albert Einstain “ Problemi, onu yaratanlarla çözemezsiniz” der. Sorun ve sorunu yaratanlar belli olduğuna göre geleceğe umutla bakmak öyle zor ki.. 

Umutla bakamıyoruz. Çünkü ,iktidar kanadından gelen açıklamalar, umutsuzluk yayıyor. Bu ve benzeri açıklamalar yapmaya hakkınızın olmadığını bilmelisiniz. Devlet adamlığına yakışır bir üslup kullanmanız ülke menfaatleri gereğidir. 

Avrupa Komisyonu Başkanı J. Claude Junker, ”İdam cezası geri gelirse, Türkiye’nin AB’ye üyelik süreci durdurulabilir” diyor…

AKP Gn.Bşk.Vekili Sn.Mustafa Elitaş cevap vermekte gecikmiyor tabi. “Hatırınız kalır” gibi alaycı bir üslup kullanarak karşılık veriyor.

Sn.Süleyman Soylu’da aynı yolda..! Amerika, Fethullah Gülen’i tıpış tıpış verecekmiş. Verecek olsa bile, vermemelerine zemin oluşturan bu tür talihsiz açıklamaların, uluslararası düzlemde bize zarar vereceğini görmek gerekir.

Yetkililere buradan seslenmek istiyorum. Damar siyasetinden, üzerimize düşeni fazlasıyla alıyoruz zaten. Ülke ve halk olarak heybemize ne koyacağız. Onları açıklarsanız memnun kalacağız. En azından halk olarak beklentimiz bu yönde. 

AB’nin bir çağdaşlık projesi olduğunu hep söyledik durduk. Tekrarlamaya da devam edeceğiz. Çünkü, Laik, demokratik sosyal hukuk devletinin yerinde, sayenizde yeller esiyor..! İnsan hakları, demokrasi ve özgürlükler, yıllardır tatile çıkmış, dönmek bilmiyor.! 

Ortada duran bu çirkin eser, sizin.Damar siyasetinizle toplumdaki kaygıları sürekli arttırıyorsunuz. Sorunu yaratan siz, sorunu çözecek mercilerde bulunan yine siz. Asıl sorun burada. Albert Einstein, “Problemi, onu yaratanlarla çözemezsiniz” der. Açıklaması şu… 

AKP ile demokrasi hayal. Laik demokratik sosyal hukuk devletini içselleştiren bir iktidara ihtiyaç var.

Demokrasi,idamı gerekli kılan sebepleri ortadan kaldırır. Çağdaşlık, AB yaşam standartlarını, hayatın her alanında etkin kılmayı hedefler. Yeter ki, demokrasi ,adalet ve hukuk hakimiyeti kurulsun. 

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş