Aida Hadzialic, 29 yaşında, Boşnak kökenli, İsveç vatandaşı, genç bir kız…
Aynı zamanda, İsveç Koalisyon Hükümetinin Lise ve Yüksek Öğrenimden sorumlu bakanı.
Bakan olsa da arkadaşlarıyla gezip eğlenmek bir genç olarak en doğal hakkı…
Danimarka’nın Başkent’i Kopenhag’da düzenlenen bir konsere gidiyor.
Konser sonrası aracıyla ülkesine dönüşte, trafik polisi tarafından durdurulur ve yapılan tetkik sonucunda alkollü olduğu tespit ediliyor.
Sanki dünyanın sonu gelmek üzereymiş telaşı içinde, Başkent Stockholm’e, döner dönmez, acilen bir basın toplantısı düzenliyor.
Hayatının en büyük yanlışını yaptığını, alkol ile araç kullanımının birlikte anılamayacağı gibi düşünülmesinin bile mümkün olamayacağını söylüyor.
Aida Hadzialic, Sosyal Demokrat Partili ve kabinenin en genç üyesi…
İsveç’te alt sınır olan, 0,2 Promil alkol çıkması sonucu, yaptığı yanlışın bedelini ödemek adına, Bakanlık görevinden istifa eder.
*
Kırk yıldır siyasi yaşamı yakından takip eden biriyim…
Bu güne kadar, ülkemiz de, bu dürüstlüğü gösteren tek bir olaya şahit oldum…
Yanlış hatırlamıyorsam, 1979 yılıydı…
Dönemin İçişleri Bakanı Hasan Fehmi Güneş, bir gönül ilişkisinin ortaya çıkması sonucu halktan özür dileyerek görevinden istifa etmişti.
O gün bu gün, gönül ilişkilerinden casusluk suçlamalarına, yolsuzluklardan adam kayırmalara kadar, daha birçok olaya bulaşmış siyasilerin, kendi iradeleriyle istifa ettikleri görülmedi.
Avrupa’da siyasiler, genelde uzun tartışmalara mahal bırakmadan, özeleştiri vererek, istifalarını yürürlüğe sokarlar…
Hani, ahlaki çöküntü içinde bocalayıp duran Avrupalılar var ya, işte onlar ..!
Başlarını kaldırıp hizmet aşkıyla görevlerini sürdürenleri örnek almaktan aciz, o Avrupalılar..!
Bu kafayla giderseniz, geleceğiniz çok karanlık, bilesiniz..!
İstifa etmek de ne demek..!
Halkın, size, hizmet için bahşettiği makamı boşaltmak da neyin nesi..!
Hatta alkollü oluşunuz bile bir komplo olabilir..!
Neyse oldu bir kere…
Bundan sonra, siz siz olun, böylesi acemilikler yapıp, memleketinize kötülük yapmayın..!
Hasan TEMEL