merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Ne Zaman Güleceksiniz..?

Her şeyin fazlası zarar…    İnsan hayatı için su elzem olsa da fazla su içmekten mütevellit canlarından olan insanlar yok değil…   Mizah sanatı da su gibi, insanlar için yaşam kaynağı…   “Hayatın güldürücü yönünü ortaya çıkaran mizah sanatı,, aynı zamanda  belli bir fikri ifade etmek için de kullanılan ciddi bir uğraştır…   Mizah dendiğinde, Prof.Dr.Server Tanilli,yi hatırlarım…   Üniversite’de “Uygarlık Tarihi” dersinde mizahın toplumlar üzerindeki müspet etkilerini anlatıyordu…     Bir cümlesini, üzerinden kırk yıl geçtiği halde hala unutmuş değilim…                             Şöyle demişti, “Bir toplum mizaha dönüşürse vay o toplumun haline…”     Gel zaman git zaman, mizahi bir toplum olduk çıktık…                             AKP öncesinde zamlar tepki çeker, iktidar partilerinin en büyük kabusu olurdu…   Artık tepki yok…                                            Bir süre zam gelmesin, neden gelmedi diye mizahi bir dille, birbirimize sorar olduk…   Hocam, iyi ki bu günleri görmedi..(!)                       Gülmek insani bir eylem… Samimi bir gülümseme,içten gelen bir kahkaha, hayata sürekli pozitif bakan bir yüz ve tatlı bir gülüş, insanın ömrüne ömür katar.  Gülmek,direnmektir,isyandır, mücadeledir… Yalnız bir şartla. Araştıran sorgulayan ve ne istediğini bilen toplumlar için… Ya biz..? Bize, öylesine yabancı ki…      Dünya da itibarımız kalmadı… Toplum olarak “ağlanacak halimize gülüyoruz…                              ”Hükümetin icraatlarını takip eden bir avuç aklı-selim bir insan olmasa, yandaş medyanın gazete başlıklarına itibar etmeyen insan kalmayacak… Sadece bu bile, mizaha dönüşümün en somut örneğini oluşturuyor…   Örnek mi..? Amerika’nın Orta doğu politikasını bilmeyen yok… Çıkarları neyi gerektiriyorsa ona göre vaziyet alıyor...   Daha düne kadar, PKK terör örgütünün türevleri olan örgütlere yaptığı silah yardımlarının ayyuka çıktığı bir ortamda televizyon ekranlarda veryansın edeceksiniz, sonra da Trump’a  dostluk mesajları göndereceksiniz…   Artık bilelim, ABD ile dost mu yoksa düşman mıyız.?         Yandaş medya da boş durmuyor tabi… Amerika’nın özür mesajlarını boy boy yayınlayacak ama ABD, özür dilemek bir yana, iki ülke arasında yaşananlardan dolayı üzgün olduğunu dile getirerek, yalan haberleri yüzümüze çarpan bir şamar olarak iade edecek...   Hayvancılık ve Tarım Bakanı sanki “iki gözü iki çeşme” televizyon ekranlarında gözyaşı döküyor…  2002 yılında hayvancılık sektöründe “biz bize yetiyorduk, ne oldu da bugün kendimize yetemez olduk” ağlaşmalarının hiç mi önemi yok..? 15 yılda hayvancılığı bitirdiğiniz gibi, hayvancılıkta dışa bağımlı bir ülke haline getiren siz değillisiniz...   Eğitim sisteminde yaşattığınız rezaletler saymakla bitmez... 15 yılda 5 kez sistem değişikliğine gittiniz…        . 4+4+4  diye adlandırılan ucube sistemle eğitimi çökerttiniz... Çökerttiğiniz eğitim sisteminin, kısa sürede tamirinin mümkün olduğunu mu düşünüyorsunuz.?         İktidarınız döneminde okula başlayan bir öğrenci başladığı sistemle mezun olamadı…    Bilmem farkında mısınız..?                       Bugün, bu ucube sistemin mimarları olarak, televizyon ekranlarında günah çıkartıyorsunuz...    Hiç kimse kusura bakmasın… Eğitim, pardon denilecek ve bedel ödemeden geçiştirilecek bir mesele asla değil...                                                                   Ya dış politikanıza ne demeli..? Sahi, Suriye’ye neden asker gönderdik…   Kaç şehit verdik, hatırlayan var mı..?           Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, nam-ı diğer Esed’e ne oldu.?    PYD, YPG,IŞİD, Suriye toprakların dan temizlendi mi..?                                                                                                                                          Neler söylenmişti ülkeyi yönetenler, aklınızda kalan bir şey var mı.?   Amerika,Rusya ve Türkiye ilişkileri, bir barışık bir dargın….    Ey Amerika, Ey Rusya günlerinden, dostum Trumpp söylemlerine gelmek  ve içimize sindirmek, bu kadar mı kolay olacak...?   Din’de yaşattığınız bağnazlığa girmek istemiyorum…   Kendinizi düşünmüyorsanız çocuklarınızı düşünün...      Günü birlik politikaların esiri olarak çocuklarınızın geleceğini karartmayın...        Yoksa, geleceği olan çocuklarımızın heba olmasından endişe duymuyor musunuz..? Bir neslin yok olmasına seyirci kalmaya vicdanınız elveriyor mu..?         Artık gülerek, hayata tutunma vakti…             Bugün eğer gülmeyecekseniz ne zaman güleceksiniz..(!)                Gülün ki, çocuklarımızın geleceği kurtulsun…         Gülün ki aydınlık bir Türkiye’ye için mücadele azmini yükseltelim ve eski günlerimize dönelim… Hasan TEMEL  
Ekleme Tarihi: 02 Ekim 2017 - Pazartesi

Ne Zaman Güleceksiniz..?

Her şeyin fazlası zarar…   

İnsan hayatı için su elzem olsa da fazla su içmekten mütevellit canlarından olan insanlar yok değil…  

Mizah sanatı da su gibi, insanlar için yaşam kaynağı…  

“Hayatın güldürücü yönünü ortaya çıkaran mizah sanatı,, aynı zamanda  belli bir fikri ifade etmek için de kullanılan ciddi bir uğraştır…

 

Mizah dendiğinde, Prof.Dr.Server Tanilli,yi hatırlarım…  

Üniversite’de “Uygarlık Tarihi” dersinde mizahın toplumlar üzerindeki müspet etkilerini anlatıyordu…    

Bir cümlesini, üzerinden kırk yıl geçtiği halde hala unutmuş değilim…                           

 Şöyle demişti, “Bir toplum mizaha dönüşürse vay o toplumun haline…”  

 

Gel zaman git zaman, mizahi bir toplum olduk çıktık…                            

AKP öncesinde zamlar tepki çeker, iktidar partilerinin en büyük kabusu olurdu…  

Artık tepki yok…                                           

Bir süre zam gelmesin, neden gelmedi diye mizahi bir dille, birbirimize sorar olduk…  

Hocam, iyi ki bu günleri görmedi..(!)                    

 

Gülmek insani bir eylem…

Samimi bir gülümseme,içten gelen bir kahkaha, hayata sürekli pozitif bakan bir yüz ve tatlı bir gülüş, insanın ömrüne ömür katar.  Gülmek,direnmektir,isyandır, mücadeledir…

Yalnız bir şartla.

Araştıran sorgulayan ve ne istediğini bilen toplumlar için…

Ya biz..?

Bize, öylesine yabancı ki…   

 

Dünya da itibarımız kalmadı…

Toplum olarak “ağlanacak halimize gülüyoruz…                            

 ”Hükümetin icraatlarını takip eden bir avuç aklı-selim bir insan olmasa, yandaş medyanın gazete başlıklarına itibar etmeyen insan kalmayacak…

Sadece bu bile, mizaha dönüşümün en somut örneğini oluşturuyor…

 

Örnek mi..?

Amerika’nın Orta doğu politikasını bilmeyen yok…

Çıkarları neyi gerektiriyorsa ona göre vaziyet alıyor...  

Daha düne kadar, PKK terör örgütünün türevleri olan örgütlere yaptığı silah yardımlarının ayyuka çıktığı bir ortamda televizyon ekranlarda veryansın edeceksiniz, sonra da Trump’a  dostluk mesajları göndereceksiniz…

 

Artık bilelim, ABD ile dost mu yoksa düşman mıyız.?        

Yandaş medya da boş durmuyor tabi…

Amerika’nın özür mesajlarını boy boy yayınlayacak ama ABD, özür dilemek bir yana, iki ülke arasında yaşananlardan dolayı üzgün olduğunu dile getirerek, yalan haberleri yüzümüze çarpan bir şamar olarak iade edecek...

 

Hayvancılık ve Tarım Bakanı sanki “iki gözü iki çeşme” televizyon ekranlarında gözyaşı döküyor… 

2002 yılında hayvancılık sektöründe “biz bize yetiyorduk, ne oldu da bugün kendimize yetemez olduk” ağlaşmalarının hiç mi önemi yok..? 15 yılda hayvancılığı bitirdiğiniz gibi, hayvancılıkta dışa bağımlı bir ülke haline getiren siz değillisiniz...

 

Eğitim sisteminde yaşattığınız rezaletler saymakla bitmez...

15 yılda 5 kez sistem değişikliğine gittiniz…        .

4+4+4  diye adlandırılan ucube sistemle eğitimi çökerttiniz...

Çökerttiğiniz eğitim sisteminin, kısa sürede tamirinin mümkün olduğunu mu düşünüyorsunuz.?        

İktidarınız döneminde okula başlayan bir öğrenci başladığı sistemle mezun olamadı…   

Bilmem farkında mısınız..?                      

Bugün, bu ucube sistemin mimarları olarak, televizyon ekranlarında günah çıkartıyorsunuz...   

Hiç kimse kusura bakmasın…

Eğitim, pardon denilecek ve bedel ödemeden geçiştirilecek bir mesele asla değil...            

                                                     

Ya dış politikanıza ne demeli..?

Sahi, Suriye’ye neden asker gönderdik…  

Kaç şehit verdik, hatırlayan var mı..?          

Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad, nam-ı diğer Esed’e ne oldu.?   

PYD, YPG,IŞİD, Suriye toprakların dan temizlendi mi..?      

                                                                                                                                  

Neler söylenmişti ülkeyi yönetenler, aklınızda kalan bir şey var mı.?  

Amerika,Rusya ve Türkiye ilişkileri, bir barışık bir dargın….   

Ey Amerika, Ey Rusya günlerinden, dostum Trumpp söylemlerine gelmek  ve içimize sindirmek, bu kadar mı kolay olacak...?

 

Din’de yaşattığınız bağnazlığa girmek istemiyorum…

 

Kendinizi düşünmüyorsanız çocuklarınızı düşünün...     

Günü birlik politikaların esiri olarak çocuklarınızın geleceğini karartmayın...       

Yoksa, geleceği olan çocuklarımızın heba olmasından endişe duymuyor musunuz..?

Bir neslin yok olmasına seyirci kalmaya vicdanınız elveriyor mu..?        

Artık gülerek, hayata tutunma vakti…            

Bugün eğer gülmeyecekseniz ne zaman güleceksiniz..(!)               

Gülün ki, çocuklarımızın geleceği kurtulsun…        

Gülün ki aydınlık bir Türkiye’ye için mücadele azmini yükseltelim ve eski günlerimize dönelim…

Hasan TEMEL

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş