19 Mayıs tarihi gelince akla gençlik gelir.
Okullu gençler statlara getirilir. Ellerinde bayraklar bir iki figür, bir iki spor hareketi gösteriler, iki üç nutuk sonrası yok.
19 Mayıs gençlik ve geleceği ile ilgili sorunların ve çözümlerin konuşulduğu gençlik politikalarının oluşturulduğu çalıştayların yapıldığı, bu politikaları uygulayacak kurumların verimliliğinin sınava çekildiği bir tarih olmalı.
Merkezi hükumetin ve yerel yönetimlerin yapılan çalışmaları değerlendirdiği, eksik fazla ne varsa onarıp yeni yol haritasının belirlendiği bir tarih olmalı 19 Mayıs.
Gençlik uyuşturucunun ve uyuşukluğun tehdidi altındadır her zaman...
Uyuşturucu tehlikesi kadar uyuşukluk tehlikesi gençlerin en büyük sorunu!
Okula, işe, spora, sanata yönelmez de mızmızlık eder durur.
Gençlik denince okullar geliyor akla ilk etapta.
Milyonlarca çalışan genç kimsenin aklına gelmez.
Onların sıkıntıları, eğitimlerinin devamı, özel şartları hiç konuşulmaz.
Halbuki gençlik yeni ürün gibidir.. Arkasında bir marka (devlet) olmalı ve güven vermeli, hata yapanları onarıp tekrar hayata katmalıdır.
Arz ve talebe göre şekillenmeli, kültürlenmeli, yaşamın genel bilgilerini almalı.
Hayatın kendisine sunduğu ortamı değerlendirmeli, buna göre yaşama atılmalıdır.
Büyükler bu imkanları gençliğe sunmalıdır.
Sunmuyor.
Çözüm, tek bir noktadan bakmadan, sorumluluk alacak hiç bir kurumu es geçmeden.
Toplumun kültürüyle barışık, gelecek şartları dışlamayan, müzik, giyim, eğlence spor, eğitim, alanlarını da kapsayan bir gençlik politikası üretilmek ve uygulamaya geçmektir.