Ak Parti Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Ülkenin yedi bölge dört ikliminde her sokağında var olan bir teşkilattır. Hem de tertemiz bir teşkilat.
İktidarın olanaklarına el uzatmayan gönüllü olarak çalışan binlerce candan oluşan bir teşkilat.
Seçimlerde geçmiş tecrübeyi kullanan ama bu geçmiş birikime günün en son teknolojik gelişmelerini monte eden sürekli yenilenen günün şartlarına uyum sağlayan bir teşkilat.
Bu sistemde İstanbul teşkilatının büyük emek ve katkısı var. Önümüzdeki yerel seçimlerde Ak Parti aday başvurularını ve temayül yoklamasını elektronik ortamda yapıyor.
Bu Türkiye'de bir ilk. Yetmedi anket çalışmalarını sürdürüyor gene elektronik ortamda…
Yetmedi teşkilat toplantıları genel merkezden ilçe toplantılarına kadar e konferans sistemiyle yapılıyor.
Ak parti Türkiye'nin her işi için böyle ciddi çalışıyor. Ak Parti'nin mevcut başkanları arasında vasat olan var. Kabahatli olan var. Ama suçlu ve absürt olan yoktur. Çünkü iç denetimi adamın itibarını alır. İtibarsız dolaşır toplumda. Birçok canlı örneği var. Dünyada bile bu sistemde çalışan bir parti olduğunu sanmam.
Ak partide yönetici olup ta hizmet etmeyen olmaz. En beceriksizi bile itekleyen çalıştıran hiperaktif canlı anında çözüm üreten bir yapısı var.
CHP bu sistemin neresinde? Hiç bir yerinde.
Özellikle İstanbul’u CHP hiç sevmez. İdeolojik olarak bu şehre Osmanlı artığı olarak bakmış, hep kin duymuştur. Çöp yığını haline gelmesi de, susuz kalması da bu mantığın eseridir.
Kısaca derim ki, İstanbul'a Ak Parti gerek. Türkiye'ye Ak Parti gerek.