Ne diyordu türküsünde Aşık Mahsuni Şerif; “Yiğit Muhtaç Olmuş Kuru Soğana / Bilmem Söylesem mi Söylemesem mi?”  Şu kaderin cilvesine bakın ki, yiğidin soğana muhtaç kaldığı günlerden, soğan ithaline yeşil ışık yakılan günlere geldik.                        Hani, yandaş medya’da yayınlanan  La Fontaine’den Masallar”olmasa,iyiye güzele dair bir şeyler duymak hayal olacak(!)    İyi ki varlar(!) Allah başımızdan hiçbirini eksik etmesin(!)       Şaka bir yana, Türkiye zor günlerden geçiyor dostlar.  Sanayisi ile, Tarımı İle, Hayvancılığı ile, İç siyasetinden vazgeçtik,dış siyaseti ile, çok ama çok zor günlerden geçiyor.               Devasa Firmalar, Konkordato ilan etmek için sıraya girmiş. Ödenemeyen borçları yeniden yapılandırıp ödeyeceklermiş.  Geçin bunları bi zahmet. Konkordato’nun, geciktirilmeye çalışılan iflaslar olduğunu, halktan saklamaya çalışmayın…             Az da olsa üreten bir Türkiye’den, sadece tüketen bir Türkiye’nin sabahında, duyduğunu başkalarına aktaran vurdumduymaz kalabalıklara dönüştük…                       Tarım ülkesiyiz ama Buğday ithal ediyoruz.Tarım ülkesiyiz ama patates, soğan ithal ediyoruz.                     Tarım ülkesiyiz ama dünyanın bir ucundan Büyükbaş hayvan (Angus) ithal ediyoruz.Tarım ülkesiyiz ama Sırbistan’dan et ithal ediyoruz.                        Ama üzülmeyin dostlar(!)Bu yaşadıklarımız dış güçlerin işi olabilir(!)Güzel günlerin çok yakın olduğunu söylemiyor mu devlet büyüklerimiz(!) Bizi kandırıyor değiller ya(!)        Ya siyasette yaşananlara ne demeli?        ABD Başkanı Trump Türkiye’ye hakaretler yağdırıyor. Bizim yetkililer ise “süt dökmüş kedi gibi” sus pus.             Çok ama çok üzülmüşler,üzüntülerini de açıkça ifade ettiler. Nasıl üzülmekse.Oysa bu cenaze tek bir şekilde kalkar dostlar. Pılınızı pırtınızı toplayın, Kürecik ve İncirlik üslerini boşaltıp evinize dönün diyerek. Ama onlar üzülmeye devam edecekler, bilesiniz(!)    Güzel şeylerde olmuyor değil hani(!) Kulüp yöneticilerinin batırdığı kulüplere devlet el uzatmış durumda. Çalışana emekliye üç kuruşu çok görmüş olsanız da.                  Yoksul halk buna ne der bilmem ama zamanın her şeyin ilacı olduğunu söylemekle yetineyim(!)                         Sadece hatırlatmak istedim.                 Sözüme soğanla başladım, soğanla bitireyim isterseniz. Ucuz soğan yemek mi istiyoruz.? Üretici  ile tüketiciyi aracısız buluşturan bir hikaye yazalım yeter. Çok mu zor acaba Hoşça kalın… Hasan TEMEL