YSK’nın İstanbul’da seçim yenileme kararı üzerinden 40 gün geçmesine rağmen, AKP seçmeninin mahcubiyeti ve muhalefetin öfkesi dinmek dinmiyor. Kamu vicdanını katleden bu karar, yeni bir siyasi ve idari şekillenmeye yön verecektir.   YSK kararı, kamu vicdanını rahatlatması gerekirken, kin ve nefret tohumlarının yeşermesine can suyu oldu! Oysa nitelikli siyaset güven gerektiriyor. Güvensizlik ise kişiyi değersizleştirdiği gibi, toplumsal ilişkileri de bozuyor.                                           Birbirini sevmeyen, daima kuşkuyla bakan, doğruya doğru, yanlışa yanlış deme cesaretini bile gösteremeyen paranoyak bir millet olduk. Önceliğimiz bu paranoyadan kurtulmak olmalı.Çünkü  uçurumun kenarındayız, ha düştük ha düşeceğiz.     İnsana güven duymak ve daima iyimser olmak benim ilkem. Faydasını gördünüz mü derseniz asla. Aksine, siyasi ihanetlere maruz kalmama sebep oldu. Yine de bir birey olarak, insanlara güvenmekten ve iyimser olmaktan yanayım. Çünkü ihtiyacımız olan bu.   Bu köşeyi takip edenler bilirler.”Ben demiştim” diyenlerden hiç olmadım. Malum, seçiminin iptal edileceğini öngörmeyenlerdendim. Hukuki dayanaktan yoksun bu gayrı ciddi itirazlar, seçimlerin iptal edilemeyeceği fikrimi besliyordu. Lakin yanılmışım.                                                                  YSK siyasi iradeye yenik düşüp İstanbul seçiminin yenilenmesine karar verince CHP’de yaşanan hareketlenme,işletilen hızlı karar süreci neticesinde durağanlaştı.Seçim boykotu ve sine-i millet ihtimalleri de tartışılamadan gündemden düşmüş oldu.   Belediye Başkanlıklarının belirlenmesinde Kılıçdaroğlu nasıl haklı çıktıysa,umarım seçime katılım kararında da haklı çıkar.Genel merkez yöneticilerince tercih edilen bu yöntemin sürdürülebilir olması mümkün değil. Zaten doğru da değil.                                                                             YSK’nın bu radikal siyasi kararının mutlaka somut etkileri olacaktır.Öncelikle, MHP baskısından kurtulamayan AKP’de çöküş süreci hızlanacak ve sürdürüleceği görülen  nefret söylemi,AKP’nin başını yakmaya devam edecektir.   AKP,istemeyerek de olsa, 31 Mart’ta Türkiye’ye yeni bir lider (İmamoğlu) kazandırdı.Ayrıca 31 mart seçimi, İstanbul halkının AKP’ ye teşekkür mesajıydı.Bu mesajı doğru okuyamadılar ya da okumak istemediler.                                                      Paşa gönülleri bilir diyelim. Fakat hazırlıklı olsunlar. AKP’ye oy veren ve bu haksız seçim kararını içine sindiremeyen bir seçmen kitlesi olduğu unutmasınlar.Göreceksiniz ,23 Haziranda yapılacak olan seçim,  İstanbul halkının AK Parti’ye veda seçimi olacaktır.Saygılarımla.                   Hasan TEMEL