Alt tarafı bir yerel seçim...                  AKP ve MHP, yandaş medyaları ve devletin bütün imkanları ile meydanlarda boy gösteriyorlar.  Hem de, YSK’ nın hiçbir hukuki gerekçeye dayanmayan kararına rağmen, mağduru oynayarak!   İnanın sıktım sıyrıldı dostlar…       İnsan psikolojisini olumsuz yönde etkileyen bu çirkef seçim sürecinden halk artık usandı.  Çelikleşen saygın iradesi ile kala kala bir İmamoğlu kaldı.   İyisi mi,tekrar yapmaktansa günlük siyasetten uzaklaşıp seçimden daha önemli bir tehlikeye dikkatinizi çekmeye çalışayım.        Geçen ay, basın yayın organlarına bir haber düştü!            Bildiğiniz gibi, yazboz tahtasına çevirdikleri eğitim sistemini yine değişiyorlar.           İlk gelen bilgiler, Din dersinin zorunlu, Matematik ve Felsefe derslerinin seçmeli olacağı yönünde olmuştu.     Şükürler olsun ki, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, matematik dersinin seçmeli ders olmasının söz konusu olmadığını söyleyerek yüreğimize su serpti!.       On yedi yılda bilmem kaç kere değiştirdikleri eğitim sistemini, her seferinde bir öncekini refüze ederek, yeni sisteme övgüler yağdırmaları da artık  AKP klasiğine dönüştü.                Gerçek olan şu ki, eğitim, siyasilerin işi olmadığı gibi, AKP’nin hiç değil. “Ben yaptım oldu” zihniyeti ile yön verilmeye çalışılan sistem, gün gelir ayaklarınıza öyle dolanır ki çözmek uzun zaman alır.İşte gelinen nokta, tam da bu.   Nasıl olsa öğrenciler de matematik dersini sevmiyor!           Sevenlerde seçmeli ders olarak tercih edeceklerine göre, her öğrencinin içini ferahlatmak gibi  absürt bir düşüncenin kabul görmesi akıl dışı bir yaklaşım olur.                     Öğrenci, matematik dersini anlayamadığında ilk tepkisi, zaten ne işe yarıyor,ya da “öğrenilen her şey hayatta bir işe yaramalı ve hayatı kolaylaştırmalı” diyor.                 Oysa derinliğine düşünüldüğünde, bilimsel gerçeklikten uzak bir yaklaşım tarzı olduğu kolayca görülebilir.      Matematik, insanı düşünmeye sevk eder…       Hayat boyu yüzleştiği “problemleri çözmesine yarenlik eder.                 Objektif oluşu nedeniyle “karşılaşılan engelleri aşmaya ve gerçeklere ulaşmaya” yardımcı olur.   Matematik düşünce, kişiyi güçlü kıldığı gibi kendisine artı değer katar.             Art niyetli kişilere karşı kanmaz, kandırılamaz.          Lakin,AKP olarak, kanmakta ve kandırılmakta ki maharetleri dillere destan olması, matematik ve felsefe gibi bilim dallarıyla mesafelerinin epey açık olduğunu gösteriyor.                        Gelin, elinizi ayağınızı çekin eğitimden…                       Bu işi ehil olanlara bırakın ve muhakeme yeteneğini kaybetmiş bir toplum yaratma utancından kendinizi kurtarın!    “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” ya neyse!                            Matematik,Felsefe, Mantık gibi pozitif bilimlere olan mesafeli duruşunuz beni kırk yıl öncesine götürdü.   12 Eylül darbecilerinin de ilk işi, milliyetçi mukaddesatçı bir nesil yetiştirme gayesini öne sürerek eğitim sistemini pozitif bilimlerden koparmak olmuştu.   Sizde aynı yoldasınız…                İyisi mi her şeyi tüketmeden,12 Eylül zihniyetinin devamı olmaktan vazgeçin…       Vazgeçin ki, bunun utancını yaşamaktan ve gelecek nesillere yaşatmaktan kendinizi kurtarın. Hasan TEMEL