Ak Parti hükümeti “Artık eski Türkiye yok! Yeni Türkiye var.” Şeklinde yeni bir söylem geliştirdi.
Yani artık Yeni Türkiye var. Eski alışkanlıklar yok deniyor.
Ama ne kadar uygulanıyor. Mutlaka değişen bir şeyler var. Mecliste iç tüzük kitabı fırlatılıyor, ne dolar yükseliyor nede borsa düşüyor. Artık ülkede eski vesayet değil; halkın vesayeti hakim.
Eski alışkanlıklar devam ediyor mu?
Eğitim camiasında son yaşanan okul müdürlerinin puanlamasında eski Türkiye alışkanlıklarının devam ettiği görüldü. Müdürler bu puanlamanın görevi yapıp yapmama ile ilgili olmadığı, bağlı oldukları sendika ile ilgili olduğunu söylediler.
Kamu yararı güden bir haber yapıyorsun veya yazı yazıyorsun; hemen sizi bir siyasal grupla ilişkilendiriyorlar. Bi dur, önce haberi irdele, sorunu çöz, vatandaşı sıkıntıdan kurtar. Yazanı değil, yazılanın doğruluğunu sorgula.
Bir eksiği, yanlışı dile getirmek, vatandaşların sonuna çözüm aramak için uğraşırken; eski Türkiye alışkanları nüksederek sizi hemen karşı tarafa koyabiliyorlar.
Eski Türkiye’de başörtülüler fişleniyordu. Şimdi cemaatçiler. Ama ikisi de Müslüman olduğunu söylüyor.
Irak’ta, Libya’da, Mısır’da, Suriye’de hep Müslümanı Müslümana kırdırdılar ve kırdırmaya devam ediyorlar. Türkiye’de ise bu biraz daha farklı uygulanıyor. Yine Müslüman Müslümanla uğraşıyor.
Fotoğrafın büyüğüne bakma gerek. Bu çatışmaları sadece cemaat yapıyor diye savsaklamamak gerek.
Cemaatin şu söylemini hiç doğru bulmadım. “Dinler arası diyalog.” Dinler tarihi vardır ama hükmü kalkmış dinlerin İslam dini ile aynı görmek doğru değildir. Bu olsa olsa kültürler arası diyalog olarak yapılabilirdi.
Cemaatin Filistin’e bakışı da biraz farklı. Burayı çok fazla önemsemiyorlar gibi görülmüyor. Yahudiler, Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit’ten Osmanlı’nın borçlarına karşı Filistin’de toprak istediler. II. Abdülhamit bunu reddetti. Ama Yahudiler bir yolunu bulup daha sonra yerli Araplar’dan toprak satın alarak 1946’da İsrail devletini kurdular.
Bugün Filistin diye veryansın ediyoruz ama Mısır bile gıkını çıkartmıyor. Dün Yahudilere toprak satan Araplar, kurtuluş savaşında da Osmanlı’yı arkadan vurmadılar mı?
Velhasıl,
İşini düzgün yapmaya çalışan, kul hakkına girmeyen, insanlara haksızlık yapmayan, yandaş paydaş değil; işin ehli olan ve en önemlisi de gerçekten Allah korkusu olan düzgün insanları fişlememek, görevden almamak gerek.
Zira bugün sizden gibi görünen nice takiye yapan, işin ehli olmayan ve beceriksiz olarak görev alan insanlar var. Dün cemaatçi olmak prim yapıyordu, çevreye kendini cemaate yakın gösteriyordu. Belli görevlere geldi. Ama bugün cemaat kötü oldu. O kişiler bugün cemaati anında sattılar ve cemaate nasıl sallıyorlar.
Bu yazı birilerini aklamak, birilerini karalamak için yazılmamıştır. İnsanlar inancı ve doğası gereği mağdurun yanında olur. Biz habercilerde öyle aslında…
Dün başörtülüler, imam hatipliler mağdurdu bugün yeşil alanlar mağdur. Yağmur yağar su birikir şehir insanı mağdur olur. Kentsel dönüşümde iyi şeyler olacaktır ama mağdur olanda olur.
Lütfen insanlara faydalı olmak adına yapılan haberlerde bizleri de fişlemeye çalışarak mağdur etmeyin. Yeni Türkiye'de eski alışkanlıkları bırakalım. Biz yeni Türkiye'ye çoktan geçtik. Sizde yanımıza gelin.