Önce ne olduğunu kimse anlamadı. Sol bir parti lideri,“helalleşme” talebi ile sağ muhafazakar seçmenlerle temas kurmaya çalıştı.                                Olumlu dönüşler de almadı değil!  Başta CHP örgütleri olmak üzere, siyasi çevrelerde heyecan uyandırdı.  Nasıl uyandırmasın ki!                Ana muhalefet CHP, dümeni sola kıracak, siyasi akrabalarıyla ilişkilerini geliştirecek ve ideolojik yenilenmeye gidecek!                              Meğer Kılıçdaroğlu’nun değişimden kastı,CHP ile sorunlu olan muhafazakar kesimin duygularını okşamaktan ibaretmiş!     Muhafazakar seçmen oyuna mı talipsiniz,sağla benzeşmekten vazgeçin,geçmişinizle hesaplaşıp ideolojinize uygun politikalara yönelin yeter.    Mesela, ’80 öncesi ve sonrası,SHP ile Doğu ve Güneydoğu’da tulum çıkaran sosyal demokratlar, bugün bu bölgelerde neden yok.      İktidar alternatifi olan Ana Muhalefet Partisi CHP bu soruya cevap verebilmeli.  Az ya da çok toplumun her renginden “dişe dokunur” bir seçmen desteğine sahip olmalısın!                        Kürtler neden oy vermiyor?    Sol,sosyalist partilerin kendi beceriksizliklerini CHP’ye fatura ederek aklanma çabalarından mı etkileniyor?                                      Yoksa, emek-sermaye çelişkisinde denge sağlamakla yükümlü olmasından mı?                        Şüphesiz ki, her ikisi de değil.                                            Türkiye’de Kürt nüfus, ülke nüfusun beşte birine tekabül ediyor.       Bu bölgelerde bulunan dini tarikat ve cemaatlere mensup Kürt yurttaşlar AKP’nin oy deposunu oluşturuyor.                                 Diğer yarısı ise DEM Parti’de.                Asgari on milyonluk seçmen pastasından payını alamayan parti ise CHP.                     Neden alamıyor?                 Alamıyor çünkü,SHP-CHP birleşmesiyle sol,sosyal demokrat kimliğini terk etmekle kalmadı, Kürt meselesine mesafe koydu!               Bölgenin,ekonomik ve kimlik sorunlarına yeterince açıklık getiremediği içindir ki,çekim merkezi olmanın çok uzağında kaldı.             Oysa CHP’nin işi hiç de zor değil.               Yeter ki, partiyi iktidara taşıyacak olan doğru irade yürürlüğe konsun.                            İşte fırsat!                                   31 Mart sonrasında yapılacak olan Tüzük ve Program kurultaylarını fırsata dönüştürmek gerekir. Yapısal ve ideolojik yenilenme tamamlanmalı ve demokratik zeminde Kürt yurttaşlar için çekim merkezi olacak politikalar kalıcı hale getirilmeli.                CHP,bu evrimle sürecini tamamlamalı ve Türkiye Partisi olma yolunda sürekli patinaj yapan DEM Parti’ye mahkum kalan demokrat Kürt seçmene seçenek olmalıdır.                 Hasan TEMEL