Abdullah Yılmaz arkadaşım ‘Savaş’ başlığı adı altında bir yazı yazmış. Başlık savaşa davet eder gibi görünse de, savaşın gerekçelerini iyi özetlemiş.
Yazısının başlık kısmında ‘Başlıkta noktalı yerleri okuyucu doldursun.’ Demiş. Bizde bir okur olarak dolduruyoruz… ‘’Savaşma Seviş’’
Savaş fiili-fiziki savaşlar sonuçta ekonomik kazanç sağlamak amacından başka bir şey taşımıyor. Bugün Cihad niyetiyle savaşanların olduğu da çok inandırıcı gelmiyor. Çünkü İslami savaş kuralları hiçe sayılıyor. Silah doğrultan değil; masum insanlar veya teslim olanlar vahşice öldürülüyor.
Birde siyasi savaşlar var. Bu en kötüsü. Aynı siyasi partide olsanız dahi, ayağınızı kaydırmak için sizinle savaşırlar. Aynı cephede olup, arkadan vurulmak gibi bir şey…
Evet, savaşın her türlüsü elem ve acı verici… O halde neden savaşı tetikliyoruz, insanları kin ve nefrete sürüklüyoruz…
Neden savaşmayı bırakıp, sevişmeyi denemiyoruz.
İnsanları sevmek, hayatı sevmek, hayvanları sevmek, tabiatı sevmek… Hani bazen demiyor muyuz; “biz ali ile iyi sevişiyoruz’ diye… Yani birbirimizin iyi dostu ve sevgi doluyuz diye...
Allah’ı Teala, kulun rızkına kefil olduğunu zaten söylüyor. Önce bu nimetleri veren en sevgiliyi sevelim, şükredelim. Dünyada herkese yetecek kadar nimet var.
Yaratılanları sevelim, yaratandan ötürü…
Dünyayı bize verseler ne olur… En fazla 80-100 yaşına kadar yaşarsın. Bu zaman zarfında zülüm, haksızlık yaparak, savaşarak bir şeyler kazandıysan yarın hesabını sorarlar. Rant için imar talanlarına, küpü doldurma gayretlerine ne gerek var. Nereye götüreceksin. Yarına bırakırlar ama yanına asla…
Sen o cemaattensin bittin. Sen o sendikadansın müdürlüğün gitti. Ben okullara ek kontenjan açtım, koltuğumu koruyorum. Sen bizi eleştiren haber yaptın, kötüsün.
(Allah size, mutlaka emanetleri [işleri] ehli olanlara vermenizi ve insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle davranmanızı emreder.) [Nisa 58]
Biz mi! Bizde savaşırız. Bir haksızlık, yanlış veya eksik gördüğümüz de sonuna kadar savaşırız. Bu savaş kendi namımıza bir kazanç sağlamak için olmaz. Halkın namına yapılan bir savaş olur. Haklıysak sonunda mutlaka kazanırız. Aslında bu bir savaş değil mücadeledir.
Allah haksız yere mücadele etmeyi nasip etmesin. Haklı olduğumuz yerde de güç vererek, haksızlığı gidermeyi nasip etsin. Biz durduk yere bir mücadele başlatmayız.
Kimse durduk yere, haksız yere bir mücadele başlatmasın. Başlatırsa zulüm ve savaş başlatmış olur.
O nedenle savaşmayalım, önce sevişmeyi deneyelim…