Bizim gibi kusurludemokrasilerde merkez sağ ve sol partiler, siyasetin ana aktörleridir. Seçmen tercih ağırlığıgenellikle sağ partilerden yana olur.Seçmen,değil sosyalistlere ve komünistlere,sosyal demokratlara bile üvey evlat ya da bir başka deyişle ‘stepne’ muamelesi yapar.En temel zafiyeti ise sağa alternatifisağda aramak vemerkez sağ partilere oy deposu olmaktır.
Türkiye’de CHP ile Demokrat Parti ve türevi sağcı partiler (AP, ANAP,DYP,AKP) çok partili sistem dönemi boyunca merkez siyaset kulvarına damga vurdular. Ta ki 2018 sistem değişikliğine kadar. Önce yetkiler tek elde toplandı. Takiben,din ve milliyetçilik üzerinden halkı ayrıştıran AKP, merkez sağ siyaset ile dirsek temasına geçen partilere yaşam hakkı tanımadı.Önce toplumsal muhalefeti sindirdi, sonra da darbecilerin yol temizliğinden istifade ederek, son çeyrek yüzyılın egemen partisi oldu.
Malum, sistematik darbelerle anılan bir ülke isek de umutsuzluğa kapılmaya gerek yok.Çünkü, demokratik düzenisahiplenen toplumsaldamarın eksikliği bu ülkede hiç hissedilmedi. Er ya da geç budamar,din ve milliyetçilik eksenli politikalara esir düşen AKP‘nin yerine, merkezsağda demokrat bir parti ikame eder.Fakat,tahrip edilen demokratik düzen ve ne pahasına olursa olsun iktidarda kalma odaklı AKP, şimdilik buna izin vermiyor.
Sağ kulvardaki tıkanıklığın esas sebebi AKP olmakla birlikte bundan CHP’de nemalanmıyor değil! Üstelik, solseçmenin sağ seçmen gibi geçişken olmayışı,CHP’nin menfi etkileşim içine girmesine de engel olmakta. Özgür Özel’e göre azami iki yıl sonra erken seçim var. Bu seçimde CHP’nin,merkez sağseçmen kitlesiyle yelkenlerişişirmesi hiç de uzak ihtimal değil.Yine gündeme dönecek olursak, din ve milliyetçilik sigortası, AKP’yi bu günlere kadar taşıdı!Lakin vadesi bitmek üzere.
Bildiğiniz gibi Temmuz ayında Erdoğan destekli bir sağ parti kurulacağı haberleri yazılı ve görsel basınımızda fazlasıyla yer buldu.Ne doğruluğuna ne de kurulduğu takdirde çekimmerkezi olacağına asla inanmıyorum.Bildiğiniz gibi uzunsüre AKP’de önemli görevlerde başarılı bulunmuşAli Babacan Deva Partisini kurdu. Sonuç tam bir hayal kırıklığı. Şahsen ben bu hayal kırıklığını Ali Babacan’ın yetersizliğine değil, merkez sağ seçmen kitlesinin yaşadığı kafa karışıklığına bağlıyorum.
Keza, merkez sağa konumlanmak iddiasıyla yola çıkan ama süreç içinde AKP’nin baskısına boyun eğen İYİ Parti’de erime sürecine girdi. Çünkü, MHP başta olmak üzere partilerinde beklentilere cevap bulamayan devşirme kadrolarla yola çıkmıştı.Bu nedenle, İYİ Parti gibi devşirme değil, siyaset sahnesinden rol kapacak bağımsız demokrat sağcı kadrolardan oluşan merkez sağ bir partiye ihtiyaç var.Ki bu parti,cumhuriyete ve demokrasiyebağlı, geniş tabanlı uzlaşıyla inşa edilen merkez sağ bir parti olmalıdır.
Hasan TEMEL