CHP,Özgür Özel liderliğin de yıllarca aşılamayan % 25 barajını yıkınca,panikleyen parti içi ve parti harici muhalefet korosuses yükseltmeye başladı! Yakınmaktan öte bir şey ifade etmeyen eleştirilerden medet uman bu iflah olmaz koro, ne yazık ki bir gün olsun repertuvarını yenilemeyi düşünmedi!
Yerel seçimde birinci parti olan vearadaki farkı açma ihtimali her geçen gün artış gösteren CHP ye destek olacağına köstek olmanın telaşına düştü!
Bu çok sesli koroda kimler yok ki!Akıl hocalığını kendine vazife edinen liberalinden muhafazakarına,dincisinden Kürt milliyetçisine ulusalcısından sosyalistine,kömünistine kadarher renk mevcut.
Bildiğiniz gibi SSCB yıkıldıktan sonra Rusya’nın ilk devlet başkanı Mihael Gorbaçov’un demokrasi ile sosyalizmi sentezleme politikalarına karşı çıkan radikal sol umut olmaktan çıkmıştı.Umut bağlanan Rusya ve Çin, dünyada mazlum halkların yareni olmak yerine, demokrasiyi rafa kaldırıp ABD gibi yayılmacı süper ekonomik güç olmayı yeğlediler.Bizim sol cenah da iyiliği, hoşluğu, insanın ruhunu okşayansöylemleri ve mücadeleci kimliğine karşın legal siyaset koşullarında yoksul halka kılavuz olma yolunda sınıfı geçemedi! Beğenir yada beğenmezsiniz,yirminci yüzyıl dünyasında insanlık,mutluluğu Felipe Gonzalez,WillyBrandt ve OlofPalme gibi liderlerin sosyal demokrat politikalarıyla tattı!
Bu nedenle, demokrasi,adalet,ekonomik ve siyasi istikrar gibi değerlerle insanlığı buluşturan,yüreği sosyal demokrasi için atan bu akımın yeni temsilcilerine kulak vermek zorundayız.
Demokrasilerde müzakere en etkili mücadele yoludur ve müzakereden kaçmak,yenilgiyi peşinen kabullenmek demektir ki, sosyal demokrat liderlerden böyle bir şey beklemeyin.Bir başka ifadeyle Müzakere yoluyla mücadeleyi önceleyen bu halka rağmen, müzakere yolunu sonlandırmak, legal siyaset alanını iktidara teslim etmek demektir.Oysa CHP’nin ihtiyacı köprüleri atmak değil, üstüne yapışıp kalan üretme/yönetme melekelerine haiz bir parti olmadığı algısını bir an önce kırmaktır.İşte Özgür Özel’in yapmaya çalıştığı tamda bu. Meclis açılışındaki tavrı veBahçeli ile diyaloğunda gösterdiği barışçıl dil,geri adım gibi görülsededoğruluğu zamanla anlaşılacaktır.
Tıpkı, normalleşme sürecinde şahsına ve partisine yöneltilen saldırılar karşısında takındığı insani yaklaşımının seçmen nezdinde karşılık bulduğu gibi.
Söylemekten beis duyduğum ama kendime vazife addettiğim, solun legal demokratik siyasete uyum gösteremediği fikri, zihnimde her daim sıcaklığını korudu.
Bu nedenle, CHP’ye kılavuz olma çabası içinde olan solun tüm renklerine tavsiyem CHP’nin için de bulunduğu nesnel koşulları dikkate alarak değerlendirmeye kafa yormalarıdır.Seçmen talep ve davranışlarının şifrelerini çözdüğüne inandığımÖzgür Özel ve genel başkanıolduğu CHP’nin iktidaryolculuğunda tekerineçomak sokmak kime ne fayda sağlar!Bence mevcut şartlar, demokratikbir Türkiye içinkoşulsuz CHP’ye destek vermeyi dayatıyor.
Bu nedenle sol cenah, söylemleriyle CHP kıyılarını dövmekten vazgeçerek, demokrasiye geçiş sürecinin üretken bir bileşeni olmalıdır.
Hasan TEMEL