YSK, Milletvekili genel seçimlerinin 07 Haziran 2015 tarihinde yapılmasına karar verdi.
Kamu sektöründe çalışanların, aday adaylığı sürecine dahil olabilmeleri için, Şubat ayında görevlerinden istifa etmeleri gerekiyor.
Siyasi partilerde,bu açıklamalara paralel, kendi iç düzenlemeleri ile birlikte YSK’nın açıkladığı takvime uygun, seçime hazırlık çalışmalarını yürütmektedirler.
***
Her seçim olduğu gibi haziran ayında yapılacak seçimlerde ülkemiz ve yurttaşlarımız adına büyük öneme sahip.
Bu seçimin asıl önemi, ülke demokrasisinin oylanacak olması.
Çünkü, demokrasiyi sadece sandık koyma olarak gören bir AKP iktidarı var.
Oysa demokrasi tarihi bu çerçeveden bakan iktidarların toplumlara yaşatmış oldukları acılarla dolu.
***
Demokratik atılımların, bizim gibi, gelişmekte olan ülkelerde sekteye uğramaya başlaması ok’un yaydan çıkmasıyla eşdeğer.
Çünkü,demokrasiyi içselleştiremeyen siyasal partilerimiz, iktidar olanaklarını elde ettikleri andan itibaren, kişisel ve parti menfaatlerini ülke çıkarlarının önünde tutmaktan beis duymazlar.
***
AKP iktidarının, demokrasiyi sadece sandık olarak gördüğünü söylemiştik.
Elde ettikleri seçim başarıları, zafer sarhoşluğuna sebep olurken yaratılan toplumsal algılar, ülke demokrasisine hizmet etmekten, adım adım uzaklaşmalarına sebep olmaktadır.
Ayrıca algı yönetimindeki başarılarıda seçimleri her geçen gün biraz daha anlamsızlaştırmaktadır.
***
AKP iktidarı, yarattığı bu toplumsal algılarla yetinse iyi..!
Asıl büyük tehlike, kimlik ve inançlar üzerinden oluşturduğu siyaset tarzının, toplumda yarattığı travmayı görmezden gelmektir.
Toplumlarda, alt kimlik ve inançlar üzerinden yapılan siyasetin kabul görmesi demek, duyarsızlaşmak,demokrasi ile yavaş yavaş vedalaşmak demektir.
***
Hal böyle olunca, aleni olarak yolsuzluklara bulaşan bakanların, yukarılardan gelen talimatlar neticesinde, soruşturma komisyonlarında aklanmaları ve yakın gelecekte, mecliste paklanmalarına, toplumsal bir reaksiyon beklemek inanın safdillik olur.
Çünkü toplumsal ayrışma, fikri değil, inanç ve alt kimlik temeli üzerine bina edilmiş ayrışmalar olduğu görülüyor.
***
AYM, seçim barajının düşürülmesi taleplerine, yetkileri dahilinde olmadığı kanaatine dayanarak red yönünde karar aldı.
Kamu vicdanı, alınan bu antidemokratik kararı mahkum etmiş olsa da sessiz çoğunluğun sessizliğine ne demeli?
Seçim barajının % 10 olması demek, nicelik olarak büyük partilerin küçük partilerin haklarını gasp etmek olsa da bir önemi yok gibi..!
***
Sözün özüne dönecek olursak, 2015 genel seçimleri, iktidar partisi AKP için demokrasi ile imtihanı niteliğinde olduğu açık.
%10 seçim barajının hamiliğine soyunması, haksız rekabet koşullarına daha fazla sarılacağının göstergesi.
Asıl görev seçmende.
Bu haksızlığa dur diyecek mi?
Herkese hak ettiği notu verecek mi?
Önemli olan bu.. Saygılarımla.
Hasan TEMEL