CHP, 7 Haziran genel seçimlerinde, listelerinde yer alacak milletvekili adaylarını“ ön seçim” yöntemi ile belirliyor.
”Kulakların kirişte beklediği” özlemle beklenen bu demokratik süreç, aday adaylarını iki etaplı yorucu bir yolculuğa çıkardı.!
Birinci etap, 29 Mart günü yapılacak ön seçim.
Ön seçim,Genel başkanın kullanacağı kontenjan ve üyelerin tercihleri ile milletvekili aday sıralamasını oluşturacak.
İkinci etap ise,adayların, iktidarı hedefleyen projelerle, halkın güvenine mazhar olma çalışmaları olacaktır.
***
Aday adayları, parti üyelerine ulaşmak ve kendilerini tanıtmak adına yorucu bir çaba içindeler.
Bu tempo, adaylarda fiziki yıpranmaya sebep olmuyor da değil.
Yazılı ve görsel basın, aday adaylarına tanıtım yönünden ciddi katkılar sağlıyor.
Parti üyelerinin, karar verme sürecinde de, doğru-sağlıklı tercih yapmalarına yardımcı olan önemli bir alan.
Bir diğer önemli iletişim kanalı da mesajlar ve salonlarda, ilçe merkezlerinde düzenlenen kahvaltılı, toplu tanıtım toplantıları.
***
Tüm bunlar yaşanırken, CHP il ve ilçe örgütlerinde sürekli bir hareketlilik yaşanıyor.
Ön seçim kararı ile,örgüt üyelerinin kendi aralarındaki münasebetleri, geçmişle kıyaslanamayacak ölçüde yükseklerde seyretmekte..!
Kısacası ön seçim, atalet içinde olan CHP örgütlerini derin uykusundan uyandırdı..
Böylece, dinamik ilçe örgütlerinin, geleceğe daha güvenle bakan bir örgüt yapısına dönüşmekte olduğunu söyleyebiliriz.
***
Ön seçim uygulamasının aksayan yanları hiç yok mu?
Olmaz mı..?
Öncelikle, ön seçime yönelik, eşitliği zedeleyen uygulamalar önlenmeli..
Adil, demokratik ön seçim kriterleri öne çıkarılmalı ve eşitler arası bir yarışın koşulları oluşturulmalıdır.
Bu koşullarla birlikte CHP’lilerin, halka ulaşım aracı olarak emek politikalarını öne çıkarmaları, hayati önem taşımaktadır.
Sosyal demokratların, 77’de “NE EZEN NE EZİLEN HAKÇA DÜZEN”,”TOPRAK İŞLEYENİN SU KULLANANIN”…
Ve, 89’da “EMEK EN YÜCE DEĞERDİR” diyerek toplumun derinliklerine nüfus eden çıkışlarla iktidar olduklarını unutmayalım.
***
İstanbul İl Başkanı Sn.Murat Karayalçın ve yönetimi İstanbul’da birinci parti olmayı hedefliyor.
Genel başkan Sn.Kemal Kılıçdaroğlu’asgari, %35 oy ile iktidarı hedefliyor.
Bu hedef, bazı çevrelerce manidar karşılanıyor olsa da, AKP’nin, %34 ile iktidar olduğu unutulmamalıdır.
Bu gün itibarıyla, ön seçim heyecanı örgütleri sarıp sarmalamış durumda..
Sn.Kılıçdaroğlu’nun İzmir’den ön seçime girme kararı, resmi olmasa, demokratikleşme yolunda parti içinde devrim etkisi yarattı.
***
Artık görülen o ki, CHP’de iki yönetici profilinden söz edilecektir.
İlk grup, gücünü örgütten alanlar..
Diğerleri ise, örgütten kaçan, sermaye lobilerinin desteğiyle milletvekili olduğuna inanılanlar.
Gelecekte, yerel yada genel olsun,tüm seçimlerde, atama yöntemi son bulacak gibi.
Çünkü, örgütlerin, ön seçimleri yaşatmak adına her türlü direnci gösterecekleri günler yakın gibi.
***
CHP’nin geleceğinin açık olduğu belli.
Önümüzde ki 7 Haziran genel seçim sonuçlarını tam olarak tahmin etmek tabi ki mümkün değil.
Bildiğim ve inandığım bir şey varsa AKP’de çözülmenin başladığı artık görülüyor.
Karşılıklı suçlamalar,talanın boyutlarını gözler önüne sererken, AKP içinde yaşananları ayrı bir yazı konusu yapalım.
Son sözümüzde, gerçek rotasını bulan CHP’nin, toplumsal barışın,sevginin ve kardeşliğin teminatı olmasını dilemek olsun.
Hasan TEMEL