merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

“MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ”

CHP, ağırlıklı olarak milletvekili adaylarını ön seçim yöntemi ile belirledi. Alışkanlıklar kolay kolay terk edilemiyor. Beklentilerine karşılık bulamayan adaylar listelere yönelik haklı yada haksız eleştirilerde bulundu. Bence bu dikkate alınmaya değer bir gelişme. Çünkü CHP tabanında, memnuniyetsizliğin dışa vurumunu kontrol altında tutma becerisi yok. Sebebi de, daha özgürlükçü,biat etmeyen ama düşünen, sorgulayan bir parti kültürüne sahip olmasıdır. AKP ise bildiğiniz gibi.Milletvekili aday adaylarını belirlerken “ileri demokrasi”nin hakkını vermekten geri kalmıyor..! Tam bir asker disiplini altında saraydan ve başbakanlıktan sızması muhtemel haberlerin beklentisi içinde mutabakat listelerini seçim kuruluna teslim etti.Üç dönem kuralı,parti içinde huzursuzluk yaratmış olsa da listelerin oluşumunda belirleyicilerin işini kolaylaştırdı.Olası bir seçim başarısızlığında yaşanması muhtemel huzursuzluğun derinlik kazanmasının getirisi yada götürüsü ne olur, kestirmek zor. 7 Haziran genel seçimlerine iki aydan az bir süre kaldı. Artık sahaya inme vakti olsa da derin bir sessizlik hakim.Partilerin sokağa çıkmaya niyetleri yok gibi.Geçmiş seçim dönemleri ile kıyaslandığında her geçen dönem seçim propaganda süresi biraz daha kısalıyor.Bu gerçeğin altında yatan sebep,medyanın özgür olmayışı ve yandaş medya kanallarıyla oluşturulan algı politikalarını topluma dikte etme kolaycılığına sığınmak.Bu durum, ister istemez muhalefeti de etkiliyor. Her seçim öncesi olduğu gibi, 7 haziran milletvekili genel seçimlerine giderken ,AKP’nin milliyetçilik duyguları yine kabarmaya başladı..! Geleneksel bir hal alan bu stratejik değişim girişiminin karşılıksız kalacağını sanmam.Çünkü, düşünmekten imtina eden ve bağlılığını susarak ifade eden bir halk yığını var.Dolar 3 bine dayanmış ne gam.!Gezi olaylarında dolarda yaşanan küçük hareketlenmeler faiz lobisinin bir oyunu olarak karşılık bulurken, bugünkü devasa yükseliş acaba kimlerin eseri.? Başbakan ortalıkta yok..! Nasıl olsa Cumhurbaşkanı var.Uzun zamandır AKP ve HDP tarafından sürdürülen barış süreci yolunda kopartılan fırtınalar artık halka inandırıcı gelmiyor.Cumhurbaşkanı bütün mesaisini HDP’ye çakmakta harcıyor.! Arkasından barış süreci devam edecek diyor. HDP’yi muhatap almıyorsun. PKK zaten terör örgütü ve İmralı’da ikamet eden liderini muhatap alman devlet geleneklerine ters. O zaman bu barış süreci görüşmelerinin muhatapları kimler.? Kontrol edilmekte zorlanılan %50 bari buna buna cevap arasın. Bu gün için siyasetin gündemi, PKK ile organik bir bağ içinde olduğu iddia edilen HDP. Bu, devletin en üst düzeyinde görev yapanların ortak görüşü. HDP barajı aşacak mı yoksa aşamayacak mı? Memleketin en büyük sorunu haline gelmeye ramak kaldı. Gerçek anket sonuçlarını manipüle eden yandaş yazılı ve görsel basın, çelişkilerle dolu, kendilerini yalanlarcasına, yayın organlarında bulundukları paylaşımlardan ders çıkartmamakta ısrar eden, kemikleşmiş bir sadakat kitlesi var. Biraz ironi yapalım. Biz solcular özellikle ’80 öncesi “nezle” olsak Amerikan emperyalizminden bilirdik. Bunu, ülkemiz siyasetine uyarlayacak olursak AKP, ülkemizde yaşanan ve gelecekte yaşanması muhtemel tüm musibetlerin kaynağının CHP olduğu saplantısından kendini kurtaramıyor demek doğru değil.Çünkü öyle bir derdi yok.”Çamur ar izi kalsın” politikası hala revaçta.Son günlerde HDP ile doldurulan gündem suni olduğu için unutulmuş görünen CHP’nin yeniden öne çıkartılması an meselesi.  Yüzümüzü CHP’ye çevirecek olursak,  “Milletçe Alkışlıyoruz” çıkışı, fincancı katırlarını ürkütmüş gibi..!Oysa, ülke genelinde 13 yıldır AKP iktidarı döneminde yaşanan tahribat ancak bu ölçüde medeni bir çerçevede protesto edilebilirdi. CHP “seçim bildirgesi” ne mesai harcarken parti içinde yaşanan örgütsel sorunları alkışlayarak protesto etme girişimleri, insanlarda tebessüm oluşmasına sebep olsa da partiye yönelik olumsuz izlenimler yaratacağını görememek anlaşılır gibi değil. Bu olsa olsa duyguların tatmini olabilir. Hakaret yok. Kin ve nefret hiç yok. Bundan daha barışçıl bir protesto şekli olamaz.Ellerimiz, avuçlarımız, patlarcasına alkışlamak tüm demokratik toplumlarda halkın en doğal hakkı.Bu hakkı kullanmalıyız ve kullanacağızda. Geniş halk yığınlarında bu alkışların anlamı kökleştikçe, demokratik taleplerinde alkışlara paralel olarak ivme kazanacağını ve bilinmezliklere doğru yol alan ülkemizin yeniden çağdaş uygarlık yoluna gireceğinden asla şüphe duymuyorum. Saygılarımla. Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 16 Nisan 2015 - Perşembe

“MİLLETÇE ALKIŞLIYORUZ”

CHP, ağırlıklı olarak milletvekili adaylarını ön seçim yöntemi ile belirledi. Alışkanlıklar kolay kolay terk edilemiyor. Beklentilerine karşılık bulamayan adaylar listelere yönelik haklı yada haksız eleştirilerde bulundu. Bence bu dikkate alınmaya değer bir gelişme. Çünkü CHP tabanında, memnuniyetsizliğin dışa vurumunu kontrol altında tutma becerisi yok. Sebebi de, daha özgürlükçü,biat etmeyen ama düşünen, sorgulayan bir parti kültürüne sahip olmasıdır.

AKP ise bildiğiniz gibi.Milletvekili aday adaylarını belirlerken “ileri demokrasi”nin hakkını vermekten geri kalmıyor..! Tam bir asker disiplini altında saraydan ve başbakanlıktan sızması muhtemel haberlerin beklentisi içinde mutabakat listelerini seçim kuruluna teslim etti.Üç dönem kuralı,parti içinde huzursuzluk yaratmış olsa da listelerin oluşumunda belirleyicilerin işini kolaylaştırdı.Olası bir seçim başarısızlığında yaşanması muhtemel huzursuzluğun derinlik kazanmasının getirisi yada götürüsü ne olur, kestirmek zor.

7 Haziran genel seçimlerine iki aydan az bir süre kaldı. Artık sahaya inme vakti olsa da derin bir sessizlik hakim.Partilerin sokağa çıkmaya niyetleri yok gibi.Geçmiş seçim dönemleri ile kıyaslandığında her geçen dönem seçim propaganda süresi biraz daha kısalıyor.Bu gerçeğin altında yatan sebep,medyanın özgür olmayışı ve yandaş medya kanallarıyla oluşturulan algı politikalarını topluma dikte etme kolaycılığına sığınmak.Bu durum, ister istemez muhalefeti de etkiliyor.

Her seçim öncesi olduğu gibi, 7 haziran milletvekili genel seçimlerine giderken ,AKP’nin milliyetçilik duyguları yine kabarmaya başladı..! Geleneksel bir hal alan bu stratejik değişim girişiminin karşılıksız kalacağını sanmam.Çünkü, düşünmekten imtina eden ve bağlılığını susarak ifade eden bir halk yığını var.Dolar 3 bine dayanmış ne gam.!Gezi olaylarında dolarda yaşanan küçük hareketlenmeler faiz lobisinin bir oyunu olarak karşılık bulurken, bugünkü devasa yükseliş acaba kimlerin eseri.?

Başbakan ortalıkta yok..! Nasıl olsa Cumhurbaşkanı var.Uzun zamandır AKP ve HDP tarafından sürdürülen barış süreci yolunda kopartılan fırtınalar artık halka inandırıcı gelmiyor.Cumhurbaşkanı bütün mesaisini HDP’ye çakmakta harcıyor.! Arkasından barış süreci devam edecek diyor. HDP’yi muhatap almıyorsun. PKK zaten terör örgütü ve İmralı’da ikamet eden liderini muhatap alman devlet geleneklerine ters. O zaman bu barış süreci görüşmelerinin muhatapları kimler.? Kontrol edilmekte zorlanılan %50 bari buna buna cevap arasın.

Bu gün için siyasetin gündemi, PKK ile organik bir bağ içinde olduğu iddia edilen HDP. Bu, devletin en üst düzeyinde görev yapanların ortak görüşü. HDP barajı aşacak mı yoksa aşamayacak mı? Memleketin en büyük sorunu haline gelmeye ramak kaldı. Gerçek anket sonuçlarını manipüle eden yandaş yazılı ve görsel basın, çelişkilerle dolu, kendilerini yalanlarcasına, yayın organlarında bulundukları paylaşımlardan ders çıkartmamakta ısrar eden, kemikleşmiş bir sadakat kitlesi var.

Biraz ironi yapalım. Biz solcular özellikle ’80 öncesi “nezle” olsak Amerikan emperyalizminden bilirdik. Bunu, ülkemiz siyasetine uyarlayacak olursak AKP, ülkemizde yaşanan ve gelecekte yaşanması muhtemel tüm musibetlerin kaynağının CHP olduğu saplantısından kendini kurtaramıyor demek doğru değil.Çünkü öyle bir derdi yok.”Çamur ar izi kalsın” politikası hala revaçta.Son günlerde HDP ile doldurulan gündem suni olduğu için unutulmuş görünen CHP’nin yeniden öne çıkartılması an meselesi. 

Yüzümüzü CHP’ye çevirecek olursak,  “Milletçe Alkışlıyoruz” çıkışı, fincancı katırlarını ürkütmüş gibi..!Oysa, ülke genelinde 13 yıldır AKP iktidarı döneminde yaşanan tahribat ancak bu ölçüde medeni bir çerçevede protesto edilebilirdi. CHP “seçim bildirgesi” ne mesai harcarken parti içinde yaşanan örgütsel sorunları alkışlayarak protesto etme girişimleri, insanlarda tebessüm oluşmasına sebep olsa da partiye yönelik olumsuz izlenimler yaratacağını görememek anlaşılır gibi değil. Bu olsa olsa duyguların tatmini olabilir.

Hakaret yok. Kin ve nefret hiç yok. Bundan daha barışçıl bir protesto şekli olamaz.Ellerimiz, avuçlarımız, patlarcasına alkışlamak tüm demokratik toplumlarda halkın en doğal hakkı.Bu hakkı kullanmalıyız ve kullanacağızda. Geniş halk yığınlarında bu alkışların anlamı kökleştikçe, demokratik taleplerinde alkışlara paralel olarak ivme kazanacağını ve bilinmezliklere doğru yol alan ülkemizin yeniden çağdaş uygarlık yoluna gireceğinden asla şüphe duymuyorum. Saygılarımla.

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş