İstanbul gibi bir metropol elden uçup gidince ne yapacaklarını şaşırdılar. Oysa,dün ak dediğine, bir gün sonra kara diyebilmenin lüksüne sahiptiler. İnanç istismarını,şatafatlı lüks hayatlarının teminatı olarak gördüler.Şaşkınlıkları da bu yüzden olmalı.   Ne olduysa, uyanmaz denen halkın derin uykusundan uyanmasıyla oldu.Mutlak hakimiyetleri aslında kartondan bir kaleymiş meğer! İlk defa kanat çırpan bir kuş yavrusu ürkekliği içinde, sağa sola savrulup gittiler.   Bence İstanbul seçimi, AKP için milat niteliğinde. Artık AKP, kendi göbeğini kendi kesmek zorun da olan ve dilediği gibi hareket etme esnekliğine sahip olmayan bir parti. Sürekli hız kazanan bir yalnızlaşma süreci onları bekliyor.          AKP’nin işi aslında çok kolay.Ben buna bütün samimiyetimle inanıyorum.Yeter ki,uzun zamandır kullandığı ve ekmeğini yediği kirli dilden arınsın, varlık nedeni kendisinden menkul MHP’den, bir an önce kurtulsun ve demokrasiye dönüş yolunu açsın.   Ben, hırsın ve kibrin,aklın önüne geçtiği AKP’de radikal bir strateji değişikliğine kucak açılacağına ihtimal verenlerden değilim. Zaten an itibarıyla, AKP’nin kendini yenilemekten uzak bir görüntü içinde olması, yeni parti arayışlarına cesaret kazandırıyor.   Basına yansımalar, yeni parti arayışlarının,,AKP kuruluş yıllarını hatırlatan liberal bir parti olacağı yönünde. Ahmet Davutoğlu’nun da aynı istikamette yol almaya çalıştığı yüksek ihtimal.Lakin bir süre sonra Davutoğlu bu arayıştan vazgeçerse benim için sürpriz olmaz.   Görülen o ki,Eylül ayının sıcaklığı, Temmuz ve Ağustos aylarını aratacak gibi.Satranç oyunu başladı!  Siyaseten emekliye sev edilen eski ağır toplar, YİK ve benzeri kurullarda ihdas edilerek sus payı veridi.       Başarılı olacaklarına inanmasam da AKP içinde vukuu bulacak her hamleyi önemsiyorum. Çünkü, bir yanda hata yapma payı sürekli azalan bir CHP, diğer yanda sürekli demokrasiye vurgu yapan yeni arayışlar neticesinde siyaset yeniden şekillenecek.   AKP cephesinde yaşanan bu sert oyuna, CHP’nin müdahil olmamasını beklemek, biraz saf dillik olur.Bir ihtimal, AKP içindeki bu çekişmenin kazananı neden CHP olmasın.Yeter ki CHP, büyük fahiş hamle hataları yapmasın.   İdeolojilerin yumuşadığı, birbirine yakınlaştığı bir siyasi iklim hakimde yaşıyoruz. Ancak iklim şartlarına uyum gösterebilen partiler, ülke geleceğinde söz sahibi olacaklar.Kendi doğrularında ısrar eden partiler ise yok olup gidecekler.   Bu tehlikeyi sezinleyen CHP ilk hamlesini yapmak üzere. Sistem değişikliğine bağlansa da ,köklü değişim içeren, yeni bir parti programı hazırlığının startı verilmek üzere.Çünkü kendini yenileyen bir CHP’ye bu ülkenin çok ihtiyacı var.                                Acı ama gerçek.Parti içinde ki sol unsurların emeklerine yazık oluyor.Hep söyledim. Maalesef günümüz toplumunda henüz karşılık bulabilmiş değiller.Öngörüm, Atatürk ilkelerinden taviz vermeyen, Liberal Sol politikaların hakim olacağı bir parti program olacağı yönünde.             Netice itibarıyla CHP bir kitle partisi .Hedef kitlesini genişletmek ve mutlak çoğunluğa ulaşmak adına demokratik varyasyonlara yönelmesi, iktidar şansını arttıracağı gibi merkez seçmen kitlesinin tek varisi olacaktır.       CHP ipin ucunu yakalamış durumda. Bakalım şansını nasıl değerlendirecek. Birlikte izleyelim.                Hasan TEMEL