Bir asırlık cumhuriyetimizin yükünü sırtında taşıyan CHP,çağa uygun değişimlere arttığı her imza karşılığında tutucu muhalif çevrelerin saldırılarına maruz kalıyor. Bu saldırılar,partinin demokrasi ile beslenmesine engel olduğu gibi yapısal,örgütsel ve ideolojik köklü bir değişim türbülansından çıkmasını öteliyor. Ülke’nin geleceği için hayati önem taşıyan bu değişim türbülansına girmeden önce CHP’nin üye ve seçmen yapısını doğru analiz etmek ve elde edilen veriler ışığında değişime start vermek gerekir. Gelin önce CHP’nin üye ve seçmen yapısını ortaya çıkaran bilimsel araştırma sonuçlarına bir göz atalım!   Partililerin yarısı ideolojik, yarısı da liderinden memnun değil. Seçmenini asla memnun edemeyen bir parti. Her şeye kendi penceresinden bakan bir üye ve seçmen kitlesi. Dış dünya ile ilişkileri zayıf! Ne yazık ki bu ve benzeri zafiyet dalgaları,önemli sorunlarda CHP kıyılarına vurması gecikmiyor! Son dalga, tatmin edici olmasa da bir tüzük kurultayı ile yapısal ve örgütsel sorunların minimum seviyelere çekilebileceği değişim rüzgarı oldu. Ağızdan çıkan söz gibi geri dönüşü olmayan bu değişim taleplerine,ancak kapsamlı bir program kurultayında bütünleştirici ortak hayal üretimiyle cevap verilmelidir. Lakin,ortak hayal üretiminde yaşanan başarısızlık,CHP’yi yalnızlaşmakta ve hayalsizlikle beslenen bu yalnızlaşma partinin seçmen artışına mani olmaktadır.” Şimdi izninizle köklü değişim için “olmazsa olmaz” olarak gördüğüm iki temel soruna yüzeyselde değinmek istiyorum.   1.Türkiye Partisi… Malum,çeyrek asır önce kurulan HEP ve ardılı olan partilerin hiç biri, Türkiye Partisi olamamanın sancısını çekmeye devam ediyorlar. Oysa ,Türkiye Partisi olmayan sadece HDP olmadığı gibi,aynı kaderi paylaşan birçok siyasi parti olduğu halde okların HDP üzerine yoğunlaşması, diğer partileri gölgede bırakıyor. Mesela CHP! İstisnalar dışında İç Anadolu,Doğu ve Güneydoğu,az da olsa Karadeniz’de esamesi okunmayan CHP bir Türkiye partisi midir? Bir kitle partisi olan CHP bu bölgelerde acaba neden olmaz, neden araştırmaz ve bölge seçmeni nezdinde partinin kök salmasını sağlayacak politikalara neden yönelmez? Türkiye nüfusunun %70’i kentlerde yaşadığına göre, kent partisi olan sosyal demokrat CHP’nin esamesi neden bu bölgelerde okunmaz?   2.Kürt Meselesi… Sahil şeritlerine sıkışıp kalan CHP’ye ne oldu da, geçmişte bu bölgelerde SHP’ye verilen destek şimdi CHP’den esirgenir oldu? Terör, Bölge ve Kimlik olmak üzere üç boyuttan oluşan Kürt meselesine dair çözüm önerileri ve politikaları neden yeterince üretilmez? HDP ve ardılı olan partileri seçenek olmaktan çıkaracak politikalara neden dönüş yapılmaz? Güncellenen SHP Kürt Raporuna ve ’89 SHP Ruhuna neden sıkı sıkıya sarılınmaz? Acil bir program kurultayı yaparak parti politikalarını yenilemek,geliştirmek ve bu politikaların bir parçası olan Kürt meselesine yeni yaklaşımlar neden getirilmez?   İnancım odur ki demokratik zeminde atılacak bu cesaretli adımlar, Türkiye Partisi olma yolunda ve Kürt meselesinin çözümünde CHP’ye, daha ikna edici ve güven verici kimlik kazandıracaktır. Yeter ki,kim ne der’anlayışından ve başkaları ile benzeşmekten uzak,kurucu değerle sahip çıkan, sürekli yenilenen ve günümüz dünyasına uyum gösteren bir CHP olsun. Hasan TEMEL