merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Kurtarıcı Beklemeyin, Gelmeyecek…

Etnik ve Mezhep temelli siyaset, AKP iktidarı ile tavan yaptı.! Endişe verici olduğuna inandığım bu gelişme, sadece AKP ile sınırlı değil tabi. En az iktidar Partisi kadar, CHP, MHP ve BDP’ de bundan etkilenmiş durumda. CHP’nin kurultay sürecinde olması, bu tartışmaları, daha da alevlendiriyor. Bunun tek müsebbibi, Siyasi Partiler yasası ve Siyasi partilerimizin Tüzükleri. Siyaset, kurum, kurul ve kurallarıyla demokratikleştiği ölçü de, etnik ve mezhepsel siyasetten bizleri uzak tutar. Bunun dışında hiçbir güç, bizi bu tehlikeli gelişmelerden koruyamaz. Siyaset duygusallığı kaldırmaz. CHP’ de, 95’ SHP-CHP birleşmesi sonrası fikri tartışmalar tatile çıkmıştı.! Yerini ise, kişiye özgü ve bunun yansıması olan etnik ve inançlara dayalı siyaset tarzı sahne almıştı.! Lakin, bu durumdan herkes şikayetçiydi. Şikayetçi olmakla birlikte bu girdaptan kurtulma konusunda gösterilen beceri eksikliği inanılmaz boyutlara ulaşmıştı. CHP’ de haftaya kurultay var  ama ses seda yok gibi.! Oysa geçmişte, günler öncesinden, tartışmalar sesli yapılırdı. Ne oldu da sessizliğin kapsama alanı bu denli genişledi.! Yöneticiler koltuk kavgası içindeler… Mevcut durumdan hoşnutsuzluk var… Ülke gündemini yakalamaktan çok uzaklar… Günümüz gelişmelerine uzaklar… Topluma yön verecek politikalar üretmenin çok uzağındalar… Örgütsel bıkkınlık had safhada… Parti içi demokrasi uygulamaları göstermelik… Bu üyelik yapısıyla bir şey değişmez… Bu ve buna benzer negatif noksanlıklar, yaşanan sessizliğin gerekçesi olarak görülebilir. Ben bu gerekçelerin tamamını dahi gerçek sebep olarak görmüyorum. Çünkü, bu gerekçelerin her birini ayrı ayrı ele aldığınızda sorgulama ve empati olmadığını görürsünüz. Bence kendimizi sorgulamaktan, empati yapmaktan kaçınan bir yapımız var. Kendimizi aklamak adına sadece yöneticileri sorumlu kılma kolaycılığına kaçarak sözüm ona, çözüm üretmeye çalışıyoruz. Partililer olarak,fikri tartışmalardan kendimizi uzak tutuyoruz.İdeolojik tartışmalar içimizde değer bulmadığı gibi, beğenmediğimiz bu yönetici profillerinin mucidinin de bizler olduğunu görmezden geliyoruz. Hafta sonu kurultay var.İlçe ve İl kongreleri sürecinde, eylem ve söylem birliği noktasında yaşanan çelişkiler, kişisel menfaatlerin her şeyin önünde seyrettiği gerçeğini göstermedi mi? Kurultaylar, parti politikalarının tartışıldığı, geliştirildiği ve yenilendiği etkinliklerdir. Biz ise listelerde yer bulmak adına sessizliğe bürünmeyi yeğliyoruz. Bu yapıyla umut ışığı beklemek dahi boş bir hayal.  Oysa çözüm çok basit.Parti de düşünsel anlamda kanatlar oluşmalı. Kanatlar, alt kimliklere, hemşehriliklere,mezheplere, dostluklara meze edilmemeli.!. Aksi takdirde, CHP sevgisi naraları eşliğinde, birbirimizi kandırmaya devam eder dururuz. Biz karalama siyasetinden kendimizi kurtardığımız, siyaset konuşulur bir örgüte dönüştüğümüz an partileşeceğiz. Göreceksiniz,işte o zaman örgütün gerçek temsilcileri yönetim kademelerinde kendilerine yer bulacaklar. Taban da kişisel çıkarlar peşinde koşan, kurtarıcı bekleyen hayal tacirleri, bir bir yok olacaklar. Kimse kurtarıcı beklemesin... Gelmeyecek.
Ekleme Tarihi: 12 Ocak 2016 - Salı

Kurtarıcı Beklemeyin, Gelmeyecek…

Etnik ve Mezhep temelli siyaset, AKP iktidarı ile tavan yaptı.! Endişe verici olduğuna inandığım bu gelişme, sadece AKP ile sınırlı değil tabi. En az iktidar Partisi kadar, CHP, MHP ve BDP’ de bundan etkilenmiş durumda.

CHP’nin kurultay sürecinde olması, bu tartışmaları, daha da alevlendiriyor. Bunun tek müsebbibi, Siyasi Partiler yasası ve Siyasi partilerimizin Tüzükleri.

Siyaset, kurum, kurul ve kurallarıyla demokratikleştiği ölçü de, etnik ve mezhepsel siyasetten bizleri uzak tutar. Bunun dışında hiçbir güç, bizi bu tehlikeli gelişmelerden koruyamaz.

Siyaset duygusallığı kaldırmaz. CHP’ de, 95’ SHP-CHP birleşmesi sonrası fikri tartışmalar tatile çıkmıştı.! Yerini ise, kişiye özgü ve bunun yansıması olan etnik ve inançlara dayalı siyaset tarzı sahne almıştı.!

Lakin, bu durumdan herkes şikayetçiydi. Şikayetçi olmakla birlikte bu girdaptan kurtulma konusunda gösterilen beceri eksikliği inanılmaz boyutlara ulaşmıştı.

CHP’ de haftaya kurultay var  ama ses seda yok gibi.! Oysa geçmişte, günler öncesinden, tartışmalar sesli yapılırdı. Ne oldu da sessizliğin kapsama alanı bu denli genişledi.!

Yöneticiler koltuk kavgası içindeler…

Mevcut durumdan hoşnutsuzluk var…

Ülke gündemini yakalamaktan çok uzaklar…

Günümüz gelişmelerine uzaklar…

Topluma yön verecek politikalar üretmenin çok uzağındalar…

Örgütsel bıkkınlık had safhada…

Parti içi demokrasi uygulamaları göstermelik…

Bu üyelik yapısıyla bir şey değişmez…

Bu ve buna benzer negatif noksanlıklar, yaşanan sessizliğin gerekçesi olarak görülebilir.

Ben bu gerekçelerin tamamını dahi gerçek sebep olarak görmüyorum. Çünkü, bu gerekçelerin her birini ayrı ayrı ele aldığınızda sorgulama ve empati olmadığını görürsünüz.

Bence kendimizi sorgulamaktan, empati yapmaktan kaçınan bir yapımız var. Kendimizi aklamak adına sadece yöneticileri sorumlu kılma kolaycılığına kaçarak sözüm ona, çözüm üretmeye çalışıyoruz.

Partililer olarak,fikri tartışmalardan kendimizi uzak tutuyoruz.İdeolojik tartışmalar içimizde değer bulmadığı gibi, beğenmediğimiz bu yönetici profillerinin mucidinin de bizler olduğunu görmezden geliyoruz.

Hafta sonu kurultay var.İlçe ve İl kongreleri sürecinde, eylem ve söylem birliği noktasında yaşanan çelişkiler, kişisel menfaatlerin her şeyin önünde seyrettiği gerçeğini göstermedi mi?

Kurultaylar, parti politikalarının tartışıldığı, geliştirildiği ve yenilendiği etkinliklerdir. Biz ise listelerde yer bulmak adına sessizliğe bürünmeyi yeğliyoruz.

Bu yapıyla umut ışığı beklemek dahi boş bir hayal.  Oysa çözüm çok basit.Parti de düşünsel anlamda kanatlar oluşmalı. Kanatlar, alt kimliklere, hemşehriliklere,mezheplere, dostluklara meze edilmemeli.!.

Aksi takdirde, CHP sevgisi naraları eşliğinde, birbirimizi kandırmaya devam eder dururuz. Biz karalama siyasetinden kendimizi kurtardığımız, siyaset konuşulur bir örgüte dönüştüğümüz an partileşeceğiz.

Göreceksiniz,işte o zaman örgütün gerçek temsilcileri yönetim kademelerinde kendilerine yer bulacaklar. Taban da kişisel çıkarlar peşinde koşan, kurtarıcı bekleyen hayal tacirleri, bir bir yok olacaklar.

Kimse kurtarıcı beklemesin...

Gelmeyecek.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş