merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Memleket Partisi Köşeye Sıkışmış Boksör Gibi!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, uygulamalarıyla parti içi sol unsurlara siyaset yapma alanlarını kapatınca, 2001’de Erdal İnönü ile başlayan istifa süreci, kısa zamanda yayılarak kitlesel bir hal aldığını hatırlarsınız.   Bu kitlesellik, yıllardır parti için de ve dışında ihtiyaç duyulan gerçek mana da sosyal demokrat bir parti özlemini dindirecek bir yolculuğun öncü işaret fişeği olarak algılandı.. Lakin,parti kuruluş çalışmaları uzadı ve İnönü,egemen güçlerin baskısıyla geri adım atmak zorun da bırakılınca, taban da yıkım ve çözülme kaçınılmaz oldu.   Ardından İnönü aktif siyasi hayatına nokta koydu ve takribi altı ay daha süren taban çalışmaları neticesinde bayrağı devralan Karayalçın,24 Mayıs 2002’de Sosyal Demokrat Halk Partisini(SHP) kurdu.   Yedi yıl süren ve Gaziosmanpaşa SHP Kurucu İlçe Başkanı sıfatıyla yaşadığım bu deneyim, Türk siyasetinin yanı sıra seçmen davranışlarını analiz etmek de bana yol gösterici oldu. Bu vesileyle bir proje partisi olan SHP’nin siyasi hayatımızda neden kalıcı olamadığı gerçeğinden hareketle, Memleket Partisi’nin buradan çıkaracağı önemli dersler olduğuna inanıyorum.   Önce, Memleket Partisine, “ne yerler ne içerler, ne söylerler “ diye bir kulak kabartalım dedik! Genel Başkan Muharrem İnce’nin, köşeye sıkışmış boksör misali, CHP üzerinden yürüyerek çıkışa geçmenin arayışı içinde olduğunu görüyoruz.   CHP’içi sorunlardan arınmış bir parti hayalinin hazzını yaşayarak ve yaşatarak CHP’nin seçmen tabanına göz kırpıyor olması, anlaşılır olmakla birlikte bu yoldan hedefe ulaşması mümkün değil. Çünkü seçmen parti içi uygulamalardan çok, kendisine vaat edilen çözüm önerilerine odaklanır. Ayrıca, cumhurbaşkanı adayı olduğu dönem öncesi ve sonrasın da yaptığı ve açıklamakta güçlük çektiği bireysel hatalar, seçmen ve parti tabanı nezdinde güven kaybına yol açtı.   Gücünü, parti üzerinde görmekle, eksi hanesini güçlendirdiğini ve, güven kaybeden bir politikacı figürüne dönüştüğünü ya göremedi ya da görmek istemedi. Yine de çıkılan bu meşakkatli yolda Muharrem İnce ve yol arkadaşlarına başarı dilemek ve saygı göstermek, bence demokrat olmanın gereği olmalı.   Milletvekilliği olmasa da, Cumhurbaşkanlığı seçimin de ittifak içinde yer alabileceğini üstü kapalı da olsa deklare etmesi, partisi adına yerin de bir hamle.   Şüphesiz ki, yerle bir edilen devlet düzeninin yeniden onarılmasının dışında örgütsel yapılanma, ideolojik netlik, bireysel özgürlük gibi meselelerde çözüm önerileri de var.   Lakin bu konular çok değerli ve çözümü bekleyen meseleler olmakla birlikte toplumu harekete geçirecek hamleler değil.   Malum, bizim sol cenahta, insana coşku katan,hitabet sanatını iyi ve güzel sözlerle icra edenlerin eksikliği hiç hissedilmediği halde, toplumda oluşan algıları kırma noktasında başarılı olduğumuz pek söylenemez. CHP’den ayrılanlar veya yeni kurulan sol partilerin hayat bulamayışının altında yatan tek sebep, toplumda oluşan CHP algısının gücüdür.   Çünkü, demokratik düzenden yana tercihini yapan toplumun tüm renkleri , CHP içinde kendisini gördüğü içindir ki,yeni arayışlara prim tanımıyor.   Evet, altın çamura düşse de değer kaybetmediği gibi, CHP’de Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güçle, kurtuluşu CHP dışında asla aramayan bir toplumsal algı, zihinlere adeta kazınmış durumda.   Kısaca, un, şeker, yağ ve usta eksikliğinin hissedilmediği SHP başarılı olmadıysa , nitelik ve nicelik olarak SHP’nin gerisinde olduğuna inandığım Memleket Partisine umut bağlamak hayalperestlik olur.   Biliyorum, bazı dostları bu sözlerimle kırmış olabilirim,Fakat, solda CHP dışında haklı da olsa tüm tüm arayışların hüsranla biteceğini net olarak görebiliyorum.   Bu vesileyle,Memleket Partisi’ de diğerleri gibi, sırat köprüsünden geçmeyi başaramayacağı gibi ilk seçimde %3seçmen desteği alamadığı takdir de,ki alamayacak,solun yeni DSP’si olacaktır.   Çözüm yolu belli… Ya toplumda oluşan CHP’nin sol bir parti olduğu algısını kıracaksınız, ki kırılamıyor, ya da CHP’ Yİ dönüştüreceksiniz.   Ben CHP’nin dönüştürülmesinden yana ve CHP’nin işgal altında olduğu mazeretine inanmayan biriyim.   Çünkü,CHP içinde köklü bir idari,örgütsel ve ideolojik,yenilenme mümkün olmuyorsa,ki olmuyor bunun nedeni mevcut yönetim değil, parti içi muhaliflerin sözlerinin arkasında duramayışlarıdır. Hasan TEMEL  
Ekleme Tarihi: 18 Ekim 2021 - Pazartesi

Memleket Partisi Köşeye Sıkışmış Boksör Gibi!

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, uygulamalarıyla parti içi sol unsurlara siyaset yapma alanlarını kapatınca, 2001’de Erdal İnönü ile başlayan istifa süreci, kısa zamanda yayılarak kitlesel bir hal aldığını hatırlarsınız.

 

Bu kitlesellik, yıllardır parti için de ve dışında ihtiyaç duyulan gerçek mana da sosyal demokrat bir parti özlemini dindirecek bir yolculuğun öncü işaret fişeği olarak algılandı..

Lakin,parti kuruluş çalışmaları uzadı ve İnönü,egemen güçlerin baskısıyla geri adım atmak zorun da bırakılınca, taban da yıkım ve çözülme kaçınılmaz oldu.

 

Ardından İnönü aktif siyasi hayatına nokta koydu ve takribi altı ay daha süren taban çalışmaları neticesinde bayrağı devralan Karayalçın,24 Mayıs 2002’de Sosyal Demokrat Halk Partisini(SHP) kurdu.

 

Yedi yıl süren ve Gaziosmanpaşa SHP Kurucu İlçe Başkanı sıfatıyla yaşadığım bu deneyim, Türk siyasetinin yanı sıra seçmen davranışlarını analiz etmek de bana yol gösterici oldu.

Bu vesileyle bir proje partisi olan SHP’nin siyasi hayatımızda neden kalıcı olamadığı gerçeğinden hareketle, Memleket Partisi’nin buradan çıkaracağı önemli dersler olduğuna inanıyorum.

 

Önce, Memleket Partisine, “ne yerler ne içerler, ne söylerler “ diye bir kulak kabartalım dedik!

Genel Başkan Muharrem İnce’nin, köşeye sıkışmış boksör misali, CHP üzerinden yürüyerek çıkışa geçmenin arayışı içinde olduğunu görüyoruz.

 

CHP’içi sorunlardan arınmış bir parti hayalinin hazzını yaşayarak ve yaşatarak CHP’nin seçmen tabanına göz kırpıyor olması, anlaşılır olmakla birlikte bu yoldan hedefe ulaşması mümkün değil.

Çünkü seçmen parti içi uygulamalardan çok, kendisine vaat edilen çözüm önerilerine odaklanır.

Ayrıca, cumhurbaşkanı adayı olduğu dönem öncesi ve sonrasın da yaptığı ve açıklamakta güçlük çektiği bireysel hatalar, seçmen ve parti tabanı nezdinde güven kaybına yol açtı.

 

Gücünü, parti üzerinde görmekle, eksi hanesini güçlendirdiğini ve, güven kaybeden bir politikacı figürüne dönüştüğünü ya göremedi ya da görmek istemedi.

Yine de çıkılan bu meşakkatli yolda Muharrem İnce ve yol arkadaşlarına başarı dilemek ve saygı göstermek, bence demokrat olmanın gereği olmalı.

 

Milletvekilliği olmasa da, Cumhurbaşkanlığı seçimin de ittifak içinde yer alabileceğini üstü kapalı da olsa deklare etmesi, partisi adına yerin de bir hamle.

 

Şüphesiz ki, yerle bir edilen devlet düzeninin yeniden onarılmasının dışında örgütsel yapılanma, ideolojik netlik, bireysel özgürlük gibi meselelerde çözüm önerileri de var.

 

Lakin bu konular çok değerli ve çözümü bekleyen meseleler olmakla birlikte toplumu harekete geçirecek hamleler değil.

 

Malum, bizim sol cenahta, insana coşku katan,hitabet sanatını iyi ve güzel sözlerle icra edenlerin eksikliği hiç hissedilmediği halde, toplumda oluşan algıları kırma noktasında başarılı olduğumuz pek söylenemez.

CHP’den ayrılanlar veya yeni kurulan sol partilerin hayat bulamayışının altında yatan tek sebep, toplumda oluşan CHP algısının gücüdür.

 

Çünkü, demokratik düzenden yana tercihini yapan toplumun tüm renkleri , CHP içinde kendisini gördüğü içindir ki,yeni arayışlara prim tanımıyor.

 

Evet, altın çamura düşse de değer kaybetmediği gibi, CHP’de Cumhuriyetinin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güçle, kurtuluşu CHP dışında asla aramayan bir toplumsal algı, zihinlere adeta kazınmış durumda.

 

Kısaca, un, şeker, yağ ve usta eksikliğinin hissedilmediği SHP başarılı olmadıysa , nitelik ve nicelik olarak SHP’nin gerisinde olduğuna inandığım Memleket Partisine umut bağlamak hayalperestlik olur.

 

Biliyorum, bazı dostları bu sözlerimle kırmış olabilirim,Fakat, solda CHP dışında haklı da olsa tüm tüm arayışların hüsranla biteceğini net olarak görebiliyorum.

 

Bu vesileyle,Memleket Partisi’ de diğerleri gibi, sırat köprüsünden geçmeyi başaramayacağı gibi ilk seçimde %3seçmen desteği alamadığı takdir de,ki alamayacak,solun yeni DSP’si olacaktır.

 

Çözüm yolu belli…

Ya toplumda oluşan CHP’nin sol bir parti olduğu algısını kıracaksınız, ki kırılamıyor, ya da CHP’ Yİ dönüştüreceksiniz.

 

Ben CHP’nin dönüştürülmesinden yana ve CHP’nin işgal altında olduğu mazeretine inanmayan biriyim.

 

Çünkü,CHP içinde köklü bir idari,örgütsel ve ideolojik,yenilenme mümkün olmuyorsa,ki olmuyor bunun nedeni mevcut yönetim değil, parti içi muhaliflerin sözlerinin arkasında duramayışlarıdır.

Hasan TEMEL

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş