merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

MHP ve Meral Akşener Rüzgarı..!

Her Kurultay bir ihtiyaçtan doğar… İhtiyaçların karşılanması ve partilerin yenileşmesi genel kurullar sayesinde olur… CHP sürekli yeni arayışlar içinde olup takdir görmesi gerekirken yadırganıyor olması demokrasimizin yetersizliğinin göstergesidir.   Üst üste gelen seçim başarısızlıkları, MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’yi zorda bırakacağı belliydi. Parti içi muhalefet ayağa kalkınca kurultaylar serisi de start almış oldu… Genel merkeze duyulan güvensizlik, muhaliflerin alternatif tüzük kurultayı ile yol almaya başladı.  750 delege imzası, değişim için, aday adaylarının ortak bir aday etrafında toplanmalarını zorunlu kılıyor… Aksi takdirde muhalif hareketi büyük bir hüsran bekliyor… Genel Merkez Temmuz da Kurultay kararı alarak ikinci hamlesini yapacak… Sonuca ilişkin yorum yapmak ise, havanda su dövmek gibi, beyhude zihinsel bir yorgunluk olacaktır.  * Demokrasi fukarası olan ülkelerde halk, sık sık kongre yapan partilere nedense itibar etmez… Bundan en fazla etkilen parti CHP oldu… Halk kısmen haklı olsa da, kongreleri, salt parti içi çekişmelerin bir sonucu olarak görmesini, demokrasi açısından endişe verici buluyorum… Oysa kongreler, değişimin, dönüşümün, demokratikleşmenin öncüsü olarak görülmelidir.  Keşke partilerimiz, liderlerin taleplerine bağlı kalmaksızın özgürlük sınırlarını genişletebilseler… Maalesef AKP, bu fikre şiddetle muhalefet eden ve lidere sadakati istikrar olarak gören çarpık zihniyetin temsilciliğini yapmaktadır.  * Büyük partiler, halktan yana, kitle partisi olduklarını savunurlar… Oysa her biri, bir sınıfsal temele dayanır… Halk olarak, sınıf bilincine malik olmadığımızdan olacak ki, tercihlerimizde hata yapma oranı ve riski ciddi boyutlarda seyrediyor.  Partilerin sınıfsal bir temele dayandığını söylemiştik… AKP’nin günümüz de, tekelci büyük sermayenin temsilcisi olduğu çok açık… Geçmiş dönemlerde ki, Anavatan Partisi ve Doğru Yol  Partisinin görevini   bugün AKP yerine getirmektedir.  Bu iki partiden tek farkı, dini siyasete daha fazla alet etmesinden ibarettir… CHP ise, emek-sermaye çelişkilerini minimize etmeye çalışan bir partidir… Kapalı kutu MHP, milliyetçiliği kendisine şiar edinmiş olsa da farklı emellere hizmet ediyor.  * MHP, değişir mi..? MHP, beklentileri karşılayabilir mi..? Bu sorulara müspet cevap vermek neredeyse imkansız…  Çünkü, MHP kendini sola karşı mücadeleye adamış, salt Türkçülük üzerinden milliyetçi politikalara kendini mahkum etmiş bir partidir… İzlenen günümüz Genel Merkez politikalarıyla iktidar kapısını aralaması bile söz konusu olamaz.  MHP salt milliyetçilik ve Türkçülük söylemleri ile marjinallikten kendini kurtaramıyor… Demokratikleşme, hukuk, özgürlükler, ekonomi gibi temel ülke sorunlarına değinmeyen bir partinin varlık nedeni iktidar yandaşlığından başka bir şey olmayacaktır.  Sn.Meral Akşener’in yarattığı umut dalgası da gelip geçici bir heyecandan öteye geçmeyecektir… Çünkü MHP’ nin görevi, sermaye sınıfının sivil güvenliğinden sorumlu bir parti olması ile sınırlıdır… Maalesef gerçek bundan ibaret… CHP içinde bazı çevrelerin, AKP faşizmine karşı mücadelede MHP’den medet umar olması analiz yoksunluğunun dışa vurumudur. Saygılarımla.  Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2016 - Çarşamba

MHP ve Meral Akşener Rüzgarı..!

Her Kurultay bir ihtiyaçtan doğar…

İhtiyaçların karşılanması ve partilerin yenileşmesi genel kurullar sayesinde olur…

CHP sürekli yeni arayışlar içinde olup takdir görmesi gerekirken yadırganıyor olması demokrasimizin yetersizliğinin göstergesidir.  

Üst üste gelen seçim başarısızlıkları, MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli’yi zorda bırakacağı belliydi. Parti içi muhalefet ayağa kalkınca kurultaylar serisi de start almış oldu…

Genel merkeze duyulan güvensizlik, muhaliflerin alternatif tüzük kurultayı ile yol almaya başladı. 

750 delege imzası, değişim için, aday adaylarının ortak bir aday etrafında toplanmalarını zorunlu kılıyor…

Aksi takdirde muhalif hareketi büyük bir hüsran bekliyor…

Genel Merkez Temmuz da Kurultay kararı alarak ikinci hamlesini yapacak…

Sonuca ilişkin yorum yapmak ise, havanda su dövmek gibi, beyhude zihinsel bir yorgunluk olacaktır. 

*

Demokrasi fukarası olan ülkelerde halk, sık sık kongre yapan partilere nedense itibar etmez…

Bundan en fazla etkilen parti CHP oldu…

Halk kısmen haklı olsa da, kongreleri, salt parti içi çekişmelerin bir sonucu olarak görmesini, demokrasi açısından endişe verici buluyorum…

Oysa kongreler, değişimin, dönüşümün, demokratikleşmenin öncüsü olarak görülmelidir. 

Keşke partilerimiz, liderlerin taleplerine bağlı kalmaksızın özgürlük sınırlarını genişletebilseler…

Maalesef AKP, bu fikre şiddetle muhalefet eden ve lidere sadakati istikrar olarak gören çarpık zihniyetin temsilciliğini yapmaktadır. 

*

Büyük partiler, halktan yana, kitle partisi olduklarını savunurlar…

Oysa her biri, bir sınıfsal temele dayanır…

Halk olarak, sınıf bilincine malik olmadığımızdan olacak ki, tercihlerimizde hata yapma oranı ve riski ciddi boyutlarda seyrediyor. 

Partilerin sınıfsal bir temele dayandığını söylemiştik…

AKP’nin günümüz de, tekelci büyük sermayenin temsilcisi olduğu çok açık…

Geçmiş dönemlerde ki, Anavatan Partisi ve Doğru Yol  Partisinin görevini   bugün AKP yerine getirmektedir. 

Bu iki partiden tek farkı, dini siyasete daha fazla alet etmesinden ibarettir…

CHP ise, emek-sermaye çelişkilerini minimize etmeye çalışan bir partidir…

Kapalı kutu MHP, milliyetçiliği kendisine şiar edinmiş olsa da farklı emellere hizmet ediyor. 

*

MHP, değişir mi..?

MHP, beklentileri karşılayabilir mi..?

Bu sorulara müspet cevap vermek neredeyse imkansız… 

Çünkü, MHP kendini sola karşı mücadeleye adamış, salt Türkçülük üzerinden milliyetçi politikalara kendini mahkum etmiş bir partidir…

İzlenen günümüz Genel Merkez politikalarıyla iktidar kapısını aralaması bile söz konusu olamaz. 

MHP salt milliyetçilik ve Türkçülük söylemleri ile marjinallikten kendini kurtaramıyor…

Demokratikleşme, hukuk, özgürlükler, ekonomi gibi temel ülke sorunlarına değinmeyen bir partinin varlık nedeni iktidar yandaşlığından başka bir şey olmayacaktır. 

Sn.Meral Akşener’in yarattığı umut dalgası da gelip geçici bir heyecandan öteye geçmeyecektir…

Çünkü MHP’ nin görevi, sermaye sınıfının sivil güvenliğinden sorumlu bir parti olması ile sınırlıdır…

Maalesef gerçek bundan ibaret…

CHP içinde bazı çevrelerin, AKP faşizmine karşı mücadelede MHP’den medet umar olması analiz yoksunluğunun dışa vurumudur. Saygılarımla. 

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş