Anlaşılan o ki Muharrem İnce 2023’ de yeniden adayı olmak için kollarını sıvamış durumda. Ne diyelim. Her şey gönlüne göre olur inşallah. Bize de zihinlerde oluşan sorulara cevap aramak düşer! Bir yurttaş olarak bu da bizim hakkımız olsun.   İsterseniz makarayı biraz geriye sarıp 2018 Cumhurbaşkanlığı seçimine dönelim. Hatipliği ile öne çıkan Tayyip Erdoğan karşısına halkın duygularını harekete geçirebilecek aday arayışı içine giren muhalefet, Muharrem İnce isminde mutabakat sağlamıştı.   AKP iktidar oldu olalı, siyaset konuşulmaz oldu. Popülist siyaset öncüsü Tayyip Erdoğan karşısına çıkacak adayda en az onun kadar iyi hatip olmalıydı. Zaman, popülist siyasete yatkınlığı ile dikkat çeken Muharrem İnce’nin, tartışmasız aranan kan olduğunu gösterdi.   Kılıçdaroğlu aday olmayınca meydan İnce’ye kaldı. Etkili ve sert muhalefetiyle partisinden sekiz puan fazla oy almış olsa da kazanmanın çok uzağında kalması İnce’yi tartışılır duruma düşürdü. Ardından partisi ile de ters düşünce karşılıklı güven bunalımı oluştu.   Seçim gecesi yaşananlar sır olarak kaldı. İnce’nin yenilgiyi kabullenmesi parti örgüt ve tabanında infial yarattı. Neler yaşandığına dair öyle senaryolar yazılıp çizildik ki, en küçük bir doğruluk payı varsa eğer, Muharrem İnce’nin siyasi yaşamına son vermesi gerekirdi.   İnce,önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde yeniden aday olacağını açıkladı.Bu açıklama parti içinde yadırgandığı gibi tabanda da kuşkuyla karşılandı.Kuşkuları gidermek adına da açıklamasını 2020-21’de olması muhtemel erken seçim beklentisine bağladı.   Sayın İnce parti oyunun çok üzerinde oy aldığını ve adaylık için partinin kendisine bir şans daha vermesini kendine hak görüyor. Şahsen bu düşünceye katılmam mümkün değil. Çünkü almış olduğu %32 oy, seçilmenin çok uzağında kalan bir oy oranıdır.   Ana muhalefet partisi demek, en fazla oy alan muhalefet partisi demek değildir. En azından ben böyle düşünüyorum. Ana muhalefet partisi demek, iktidarın kıyısında köşesinde dolaşan, her an iktidarı elde etmesi muhtemel parti demektir.    Üzülerek ifade etmeliyim ki,Muharrem  İnce başarılı olamadı.Bence başarı Ekrem İmamoğlu’nun İstanbulda elde ettiği zaferdir.Binali Yıldırım’ın yerinde İmamoğlu olsaydı eğer yinede İmamoğlu ’nu başarılı addederdim.   Bu çıkış,parti içi kamplaşmaya sebep olmaktan öteye geçmez.Cumhurbaşkanı adayı için mutlaka uzlaşma aranmalıdır.Kendi partisi içinde, adaylığında mutabık kalınmayan bir şahsiyetin, ittifak bileşenlerince tam destek bulması bana hiç de gerçekçi gelmiyor.   İnanıyorum ki,CHP örgütü İnce’nin, bu ince hesaptan dönmesini bekliyordur. Umarım döner. Hasan TEMEL