merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Mülteci Pazarlığı Tam Gaz..!

Bu AKP, halkın “fabrika ayarlarını bozdu. Sonbahar yaprakları gibi rüzgarın estiği yöne doğru savrulup duruyoruz… Çok değil,daha birkaç yıl öncesine kadar, AB müzakerelerinin toplumda yarattığı heyecan zirvede seyrediyordu… Ne oldu da bu kısa sürede Avrupa Birliği unutulur oldu… Bir çağdaşlık projesi olan Avrupa Birliğine sırtınızı dönerken ne düşündünüz de kararınızı değiştirdiniz ve ülkenin geleceğinden esirgediniz…  Aslında olanlar belli… Demokrasi… İnsan Hakları… Adalet… Hukukun Üstünlüğü, sizlere ömür..! Bütün bunlar yetmezmiş gibi terör, mülteciler ve savaş tehlikesiyle iç içe yaşayan bir ülkenin yurttaşları olarak acıdan beslenir hale geldiysek, vah halimize…   Bilindiği gibi Avrupa Birliği’nin temelleri, AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) adı altında gelişmiş Batı Avrupa ülkelerince ekonomik işbirliği üzerine kurulmasıyla atılmıştı… Bugün gelinen nokta AB üye ülke sayısı artmakla birlikte ekonomik işbirliği, siyasal, sosyal ve kültürel işbirliği ile beslenerek devasa bir güç haline dönüştü… Bir çok ülke Avrupa Birliği üyeliği için büyük çaba gösteriyor… Avrupa Birliği devletlerinde yaşanan muhtelif krizler, üye halklar üzerinde umutsuzluk yaratıyor… Halkın seçimlere katılımı çok düşük… En büyük parti, sandığa gitmeyen yurttaşlar olması, oldukça düşündürücü…   Yakın tarihte Sovyetler Birliği ve Yugoslavya dağılınca yeni ülkeler ve ulusal kimlikler öne çıktı… Küreselleşme karşısında yaşanan sorunlar, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerin zedelenmesine sebep oldu… Bu koşullarda Avrupa Birliğinin devam etmesi gün geçtikçe zorlaştığını kabul etmek gerekir… Ekonomiler aynı olsa da, milletlerin yaşam farklılıkları, sorunları, daha karmaşık hale getirmektedir.   Avrupa Birliği zorda… AB’ nin ekonomik işbirliğine geri dönmesi çözüm olabilir mi.? Askeri ve siyasi işbirliğine son verilebilir mi.? Ulus devlet kavramının korunması kaçınılmaz bir sonuç olacakmıdır.? İspanya Sosyal Demokrat Partisinin unutulmaz lideri Felipe Gonzales”in dikkat çekici bir yorumu… “Ulus devletler, küreselleşmeden kendilerini koruyabilmelerine ihtiyaç duyuyorlar” “Bu devletlerin, ulus üstü yapılanmaya ihtiyaçları var” diyerek yeniden yapılanmanın önemine dikkat dikkat çektiğini görüyoruz. “Ulus devlet yapısına sıkı sıkıya sarılan küçük devletler” var… “Bunlar,küresel yapıların manyetik alanına kapılmaları” neticesinde bazı sorunlar yaşıyorlar…” Bu da, AB’ne olan güveni her geçen gün biraz daha sarsmaktadır. Türkiye ise ayrı dünyalarda… Halk, Avrupa Birliğinin ne olduğunun farkında bile değil… Bir Hristiyan Kulübü olarak görüyor ya da gördürülüyor… İktidar ise kendi imparatorluğunu kurma derdinde… Varsa yoksa Başkanlık Sistemi…   Görünen o ki AKP iktidarı Avrupa Birliği defterini kapatmış durumda… Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan Kaymakamlara “mevzuatlara takılmayın, inisiyatif alın” ve “Anayasa Mahkemesinin almış olduğu karara katılmıyorum ve saygı duymuyorum” diyorsa sorun büyük demektir. Demokrasiyi askıya almak demek, Avrupa Birliğine veda etmek demek… Fakat dünya küçük..! Siz ne kadar uzaklaşırsanız uzaklaşın, hayat sizi bir yerde buluşturuyor… Suriyeli mülteciler sorununda olduğu gibi.   Mülteciler konusunda AB ile ilişkiler sıkı fıkı..! Özellikle Almanya ile… Asgari üç milyon mültecinin Türkiye’de olduğunu düşünürsek biz mülteci “depo”suyuz… “Depo” görevini getirmenin gurunu yaşayanlar, AB ülkelerinin de mültecilere kucak açmasına bekliyor… Daha çok beklersiniz… Hiç mi almayacaklar..? Almazlar mı..? Ne kadar eğitimli, meslek sahibi varsa hepsine kucak açacaklardır… Çünkü, Avrupa ülkeleri, kendi sosyal, siyasal ve ekonomik dengelerini bozmak istemiyorlar… Türkiye’ye vadettikleri cüzi nakdi yardımlarla bu kirli savaşın bedeli bize ödetmeye çalışıyorlar.   Bize kalanların eğitim durumu önemli değil..! Hatta cahil cühela takımından olmalarını avantaj olduğunu söyleyenler de yok değil… Referandum, Başkanlık, Yerel ve Genel seçimler… Hepsi azami, önümüzdeki 4-5 yıl içinde yapılacak… Memleketini seven, Başkanlık Rejimini kurtuluş olarak gören insanlara ihtiyaç var..! Kapınıza  gelmiş dayanmışlar, bizi kurtarın diye..! Tanrı misafiri geri çevirmek olmaz..! Vatandaşlığa almak suretiyle kucaklarsanız, sandıkta da karşılığını fazlasıyla alırsınız olur biter..! Bunlar kaçıyor, bizim çocuklarımız ölüyor, olsa da bozgunculuk yapmak bize yakışmaz..!  Dişimizi sıkalım biraz..! AB ülkeleri ile Euro pazarlığımızı yapalım ve hakkımız olanı tahsil edelim..! Velhasıl mülteci pazarlığı tam gaz sürüyor..! Sonuçlarını birlikte göreceğiz… Ardından seçimler ve seçimler sonucu Başkanlık Rejimi ile şaha kalkmış bir “Yeni Türkiye” bizi bekliyor(muş)..! Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 13 Mart 2016 - Pazar

Mülteci Pazarlığı Tam Gaz..!

Bu AKP, halkın “fabrika ayarlarını bozdu.

Sonbahar yaprakları gibi rüzgarın estiği yöne doğru savrulup duruyoruz…

Çok değil,daha birkaç yıl öncesine kadar, AB müzakerelerinin toplumda yarattığı heyecan zirvede seyrediyordu…

Ne oldu da bu kısa sürede Avrupa Birliği unutulur oldu…

Bir çağdaşlık projesi olan Avrupa Birliğine sırtınızı dönerken ne düşündünüz de kararınızı değiştirdiniz ve ülkenin geleceğinden esirgediniz… 

Aslında olanlar belli…

Demokrasi…

İnsan Hakları…

Adalet…

Hukukun Üstünlüğü, sizlere ömür..!

Bütün bunlar yetmezmiş gibi terör, mülteciler ve savaş tehlikesiyle iç içe yaşayan bir ülkenin yurttaşları olarak acıdan beslenir hale geldiysek, vah halimize…

 

Bilindiği gibi Avrupa Birliği’nin temelleri, AET (Avrupa Ekonomik Topluluğu) adı altında gelişmiş Batı Avrupa ülkelerince ekonomik işbirliği üzerine kurulmasıyla atılmıştı…

Bugün gelinen nokta AB üye ülke sayısı artmakla birlikte ekonomik işbirliği, siyasal, sosyal ve kültürel işbirliği ile beslenerek devasa bir güç haline dönüştü…

Bir çok ülke Avrupa Birliği üyeliği için büyük çaba gösteriyor…

Avrupa Birliği devletlerinde yaşanan muhtelif krizler, üye halklar üzerinde umutsuzluk yaratıyor…

Halkın seçimlere katılımı çok düşük…

En büyük parti, sandığa gitmeyen yurttaşlar olması, oldukça düşündürücü…  

Yakın tarihte Sovyetler Birliği ve Yugoslavya dağılınca yeni ülkeler ve ulusal kimlikler öne çıktı…

Küreselleşme karşısında yaşanan sorunlar, Avrupa Birliği ile olan ilişkilerin zedelenmesine sebep oldu…

Bu koşullarda Avrupa Birliğinin devam etmesi gün geçtikçe zorlaştığını kabul etmek gerekir…

Ekonomiler aynı olsa da, milletlerin yaşam farklılıkları, sorunları, daha karmaşık hale getirmektedir.

 

Avrupa Birliği zorda…

AB’ nin ekonomik işbirliğine geri dönmesi çözüm olabilir mi.?

Askeri ve siyasi işbirliğine son verilebilir mi.?

Ulus devlet kavramının korunması kaçınılmaz bir sonuç olacakmıdır.?

İspanya Sosyal Demokrat Partisinin unutulmaz lideri Felipe Gonzales”in dikkat çekici bir yorumu…

“Ulus devletler, küreselleşmeden kendilerini koruyabilmelerine ihtiyaç duyuyorlar”

“Bu devletlerin, ulus üstü yapılanmaya ihtiyaçları var” diyerek yeniden yapılanmanın önemine dikkat dikkat çektiğini görüyoruz.

“Ulus devlet yapısına sıkı sıkıya sarılan küçük devletler” var…

“Bunlar,küresel yapıların manyetik alanına kapılmaları” neticesinde bazı sorunlar yaşıyorlar…”

Bu da, AB’ne olan güveni her geçen gün biraz daha sarsmaktadır.

Türkiye ise ayrı dünyalarda…

Halk, Avrupa Birliğinin ne olduğunun farkında bile değil…

Bir Hristiyan Kulübü olarak görüyor ya da gördürülüyor…

İktidar ise kendi imparatorluğunu kurma derdinde…

Varsa yoksa Başkanlık Sistemi…

 

Görünen o ki AKP iktidarı Avrupa Birliği defterini kapatmış durumda…

Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan Kaymakamlara “mevzuatlara takılmayın, inisiyatif alın” ve “Anayasa Mahkemesinin almış olduğu karara katılmıyorum ve saygı duymuyorum” diyorsa sorun büyük demektir.

Demokrasiyi askıya almak demek, Avrupa Birliğine veda etmek demek…

Fakat dünya küçük..!

Siz ne kadar uzaklaşırsanız uzaklaşın, hayat sizi bir yerde buluşturuyor…

Suriyeli mülteciler sorununda olduğu gibi.

 

Mülteciler konusunda AB ile ilişkiler sıkı fıkı..!

Özellikle Almanya ile…

Asgari üç milyon mültecinin Türkiye’de olduğunu düşünürsek biz mülteci “depo”suyuz…

“Depo” görevini getirmenin gurunu yaşayanlar, AB ülkelerinin de mültecilere kucak açmasına bekliyor…

Daha çok beklersiniz…

Hiç mi almayacaklar..?

Almazlar mı..?

Ne kadar eğitimli, meslek sahibi varsa hepsine kucak açacaklardır…

Çünkü, Avrupa ülkeleri, kendi sosyal, siyasal ve ekonomik dengelerini bozmak istemiyorlar…

Türkiye’ye vadettikleri cüzi nakdi yardımlarla bu kirli savaşın bedeli bize ödetmeye çalışıyorlar.

 

Bize kalanların eğitim durumu önemli değil..!

Hatta cahil cühela takımından olmalarını avantaj olduğunu söyleyenler de yok değil…

Referandum, Başkanlık, Yerel ve Genel seçimler…

Hepsi azami, önümüzdeki 4-5 yıl içinde yapılacak…

Memleketini seven, Başkanlık Rejimini kurtuluş olarak gören insanlara ihtiyaç var..!

Kapınıza  gelmiş dayanmışlar, bizi kurtarın diye..!

Tanrı misafiri geri çevirmek olmaz..!

Vatandaşlığa almak suretiyle kucaklarsanız, sandıkta da karşılığını fazlasıyla alırsınız olur biter..!

Bunlar kaçıyor, bizim çocuklarımız ölüyor, olsa da bozgunculuk yapmak bize yakışmaz..! 

Dişimizi sıkalım biraz..!

AB ülkeleri ile Euro pazarlığımızı yapalım ve hakkımız olanı tahsil edelim..!

Velhasıl mülteci pazarlığı tam gaz sürüyor..!

Sonuçlarını birlikte göreceğiz…

Ardından seçimler ve seçimler sonucu Başkanlık Rejimi ile şaha kalkmış bir “Yeni Türkiye” bizi bekliyor(muş)..!

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş