A.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi (iktisat-maliye) mezunu olan Murat Karayalçın, Devlet Planlama Teşkilatı(DPT) ve Köy İşleri bakanlığında Müsteşar Yardımcılığı gibi önemli görevlerde bulundu. KENT-KOOP gibi Ankara’nın çehresini değiştirmeye namzet çalışmaların öncülüğüne soyunmakla siyaset ve iktisat alanlarında yıldızı parlamaya başladığı görüldü. Dönemin Sosyal Demokrat Halkçı Parti (SHP) Genel Başkanı Sn.Erdal İnönü ve ekibinin dikkatini çekmiş olacak ki 1989 yerel seçimlerinde Ankara Belediye Başkanlığına seçildi. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü’nün genel başkanlıktan istifası sonrası Genel Başkanlık için Murat Karayalçın’ı işaret etmesi sosyal demokrasi mücadelesinde  öncülüğünün ve dürüstlüğünün tescili oldu. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde ortaya koyduğu belediyecilik anlayışı 20 yıl sonra hala dilden dile dolaşıyorsa sosyal demokrasi tarihinde yer alan efsane belediye başkanları arasında yer almayı fazlasıyla hak etti diyebiliriz. Belediye Başkanlığı döneminde “Batı-Kent,Portakal Çiçeği,Dikmen vadisi” gibi dev projelere imza atan ve bu projeleri halk ile birlikte hayata geçiren belediyecilik anlayışının temsilcisi olması onu diğerlerinden farklı kılan en önemli etkendir. 90’ların ikinci yarısından itibaren dünyada yaşanan ekonomik krizler dünyayı etkilerken, bizde krizden payımıza düşeni almaktan kendimizi kurtaramadık. Ekonomik krizlerin siyasi krizleri de tetiklemesiyle iktidardaki sosyal demokrat partiler mevzilerini bir bir kaybetti ve akabinde Murat Karayalçın gibi efsane başkanlar dahi yerel ve genel  seçimlerde başarılı olamadılar.   2015 Genel seçimlerine doğru giderken Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı’na karşı yaşanan güvensizlik algısının kendine tabanda yer bulması, Genel Başkan Sn.Kılıçdaroğlu’nu köklü çözüm arayışlarına ittiğini görüyoruz. Yaşanan kaotik ortamın aşılması için hiç akla gelmeyen bir senaryonun yazılması ve uygulamaya konması CHP İstanbul’da kartların yeniden karılmasına sebep olacak gibi. Yaşı,İstanbul’lu olmayışı,İstanbul örgütünü tanımayışı gibi sudan sebeplerle Murat Karayalçın’ın adaylığına eleştiri getirmelerinin altında yatan gerçek, aslında kendi hesaplarının hükümsüz kalmasından kaynaklanmaktadır. Şunu açıkça söylemeliyim ki, dürüstlük timsali Erdal İnönü gibi bir liderin işaret ettiği ve siyasi  yaşamı boyunca mütevazi kişiliğinden ödün vermeyen “güven sembolü” ve” parti içi demokrasi “aşığı olan bir değere karşı çıkmak anlaşılır gibi değil. Murat Karayalçın İstanbul’a atandığı taktirde, ki önünde şimdilik bir engel görülmüyor,başarılı olabilmesi için İstanbul örgütün iktidarı ne kadar isteyip istemediğine bağlı. Örgütün destek vermemesi halinde,uzlaşmacı kişiliğiyle,parti menfaatleri için önemli makam ve mevkileri terk eden,yeni arayışlar peşinde koşan,geçmişe takılmadan geleceğe yön vermek isteyen Murat Karayalçın gibi liderlerin dahi başarılı olması söz konusu olamaz. Bu yazı kişiye özgü, bir övgü yazısı değil.Diyalog eksikliği,kulaktan dolma bilgilerin gündemde kalmasını sağlarken sorunların tespitinde ve çözümünde bizleri başarısız kılmaya sebep olmaktadır. Hasbelkader uzun yıllar ilçe başkanlığı ve il yöneticiliğini yaptığım partinin genel başkanı olan Murat Karayalçın’ın Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanlığı görevinde başarılı olacağına yürekten inanıyorum ve diliyorum. Murat Karayalçın’ın İstanbul yolculuğu,Yahya Kemal’in yolculuğuna benzemeyecek.Bu yolculuk, partide köklü değişimlerin ve politik çıkışların habercisi olacağını müjdeliyor gibi.Umarım öyle olur.Saygılarımla.   Hasan TEMEL