Geçen yazımda CHP Belediye Başkan adayları nasıl olmalı sorusuna cevap aramıştım…                         Bugün ise, daha çok özele yönelerek  CHP,AKP ve MHP’ye dönük somut yorumlarda bulunmaya çalışacağım.    Malum,finale az kaldı...                        2019 Yerel yönetim seçimlerinde Kemal Kılıçdaroğlu final hazırlığında…    CHP Genel Başkanlığı yolunda ya devam ya da tamam diyecek...   Mevcut belediyeleri korumak Kılıçdaroğlu için yeterli olmayacak...    Zaten bunun kendisi de farkında…                              Farkında olduğu içindir ki,İstanbul,Ankara,Antalya,Mersin,Balıkesir,Manisa ve Bursa gibi büyük kentlerde iddiasını ortaya koyuyor…                        İstanbul’u bir kenara koyun…  Diğer şehirlerin tamamında MHP, ciddi bir güce sahip…  Öyleyse soru şu..?                       Ak Parti bu kentleri kaybetmeyi göze alabilir mi..?    Bence göze alamaz…                         Çünkü, AKP, MHP’ye mecbur...    MHP’nin pazarlık payının güçlü olması, Ak Partinin elini kolunu bağlıyor...    Zaten işbirliğinin devamı yönünde sinyallerde gelmiyor değil…     Bahçeli’nin sert çıkışları karşısında Recep Tayyip Erdoğan sessizliği de bundan…   O Erdoğan’ ki sertlikte ölçü tanımayan bir lider(!)           İşbirliğini sürdürme kararını Bahçeli ve Erdoğan verecek…                     Şayet Bahçeli,  Demirel gibi“dün dündür, bugünde bugün” demezse, Ak Partiyi zor günler bekliyor olacak... Sözün özü, muhalefetin yerel seçim zaferini, MHP’nin tavrı belirleyecek…           Ya MHP, AKP ile işbirliğine devam derse..?    Acaba CHP, bu handikapı aşabilir mi..?                    Cevabım, neden olmasın…   Yeter ki liyakat sahibi, halk nezdinde kabul gören adaylar öne çıksın…       Yeter ki, Türkiye Partisi olma yolunda güç katan adaylar seçilsin…                           Aksi takdir de olası bir başarısızlık, deprem etkisi yaratır...  Genel merkez düzeyinde değişimin önüne geçmek mümkün olmaz…                               Geçen yazımda da paylaşmıştım…    Memleketim Balıkesir’de, Ahmet Akın’ın aday gösterilmesi memnuniyetle karşılandı… Şimdi sıra diğer büyük şehirlerde…                       Balıkesir gibi, İstanbul adayının da yüreklere su serpmesi, en büyük dileğim olacak...   Henüz adı gündeme düşmeyen aday adaylarına da haksızlık yapmak istemiyorum...    Lakin, an itibarıyla gönlümden geçen İstanbul adayı Muharrem İnce...    Cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecinde performansı yeterli ve başarısı tartışmaya açıktı bence…                             Yine de Muharrem İnce, benim favorim...    Şimdi izninizle, İstanbul için neden Muharrem İnce sorusuna cevap vereyim…   Beni yakınen tanıyanlar iyi bilir...                          Muharrem İnce,siyaseten kendime yakın gördüğüm bir siyasi kişilik değil...     Lakin, fırtınalar koparabilen ve etkin olmayı başaran bir partili bir siyasetçi… Ayrıca çok da iyi bir hatip…    İyi hatip olduğu gibi, süreci yönetmekte sıkıntı yaşatan bir siyasi değer...              AKP ise,İstanbul için, vizyon sahibi bir aday arayışında…    O vizyon sahibi adayın da Binali Yıldırım olduğu, kulaktan kulağa fısıldanıyor…  Gerçi Binali Yıldırım’ın vizyonunun ne olduğunu bilmiyorum(!)                      Siyasi tarih, nasıl ki, Yıldırım Akbulut’a, Turgut Özal’a olan sadakat vizyonunu biçti(!)     Binali Yıldırım’ıda  Recep Tayyip Erdoğan’a olan sadakat ile anar olacak(!)        *                    Neden Muharrem İnce..?   Çünkü toplumda karşılığı olan bir siyasetçi olarak dikkat çekiyor…                               Düşünmesi gereken Binali Yıldırım…            Mevcut şartlara uygun siyaset tarzı ile her kesimden oy alabilir…                    Ayrıca  Türkiye Partisi olma yolunda sorun yaşayan CHP’ye oy devşirecek bir adaydır... Bu vesileyle, geçmişte yaşanan kırgınlıklar bir kenara bırakılsın…                       İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adaylığı görevi kendisine tevdi edilsin…    Muharrem İnce’nin, Binali Yıldırım’ı “hallaç pamuğu”atması hiç de zor olmaz…                              Önemli olan Kılıçdaroğlu ne yapacak..?    Artık top Kılıçdaroğlu ve ekip arkadaşlarında… Ya tamam ya da devam demek için “kendi göbeklerini kendileri kesecek…”                    İyisi mi bekleyip görelim… Hasan TEMEL