Tarihi seçime sayılı günler kaldı. Seçmen, 14 Mayıs Pazar günü sandık başına koşacak! TBMM üyelerini ve 13.Cumhurbaşkanını seçecek. AKP,bu ucube sistemi sevdi! Muhalefet ise, eski fabrika ayarlarına dönüş kararlılığında. Bu gelişmeler, referandum gibi bir seçimin bizi beklediğini gösteriyor. Seçim sonucu, iç de olduğu gibi dış dünyada da merak uyandırıyor. Sandıktan ne çıkar bilmiyorum. Bildiğim bir şey var ki,sonuca saygı göstermek bir yurttaşlık görevi olduğudur. Tabi bu saygı, fikrimizi gizlememizi de gerektirmiyor. Yaşanan savrulmanın,tercih körlüğümüzün bir eseri olduğunu artık görelim. Bunu görmezden gelemeyiz. Bu arada,aklını kiraya verenlere sözüm yok! Onların ıslahı,sen,ben,o değil olası siyasi ve iktisadi musibetlerle olacaktır. O nedenle muhatabımız soran sorgulayan seçmen kitlesidir. Adaylara gelince,dört adaylı bir yarış bizi bekliyor. Her birinin CV’lerine göz atıp bilgilenmekte kısa da olsa fayda var. Çünkü sağlıklı karar alma sürecine yardımcı olacak. Çünkü çürümüşlük,memlekete musallat oldu. Siyaset,siyasetçi ve devlet üçgenini de sarıp sarmalamış durumda. Sorumlu kim? Tabi ki, yirmi yıldır ülke yönetiminde söz sahibi olan AKP. Yani sorunun ana parçası bu iktidar. Biz düşen vazife, AKP ile vedalaşmak,devlet adamı tadında siyasilere iktidar kapılarını aralamak. Çünkü, devlet adamı şahsi ikbal peşinde koşmaz,devlet çıkarlarını korur,ülke siyasetine iz bırakır ve yeni nesil siyasetçilere ilham kaynağı olur. AKP ise, devlet kurumları ile savaş halinde! Bu sebeple, bir şans daha verilmesini asla hak etmiyor. Türkiye ekonomik ve siyasi çöküşün eşiğinde. Sebepleri üzerinde uzun uzadıya durarak zamanınızı çalmak istemiyorum. Tamamı liyakatsizlikte düğümleniyor. Mevcut durumdan memnuniyet duyan gitsin oyunu versin. Lakin halk iktidar değişiminin sinyallerini veriyor. Anayasal çerçeve içinde kalacak bir cumhurbaşkanı arayışında. Yönetememe eksikliğini sistemin hantallığına bağlama aldatmacasına artık inanmıyor. Sevenlerini üzmek istemem ama İnce ve Oğan’ın da seçmen nezdinde karşılıkları yok. Geriye ise Kılıçdaroğlu kalıyor.  Yirmi yedi yıl devletin çeşitli üst kademelerinde görev yapan bir bürokrat. An itibarıyla CHP Genel Başkanı. Tecrübelerini halka yansıtma iradesini ortaya koyma kararlılığı gösteren aday. Aynı zamanda birleştirici, bütünleştirici ve liyakat sahibi. Malum,devlet yönetimi ciddiyet, tecrübe ve liyakat ister. O zaman, bu özelliklerin tamamına haiz olan “Bay Kemal”, niçin 13.Cumhurbaşkanı olmasın? Hasan TEMEL