merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

OLMADI KILIÇDAROĞLU!

Hak,Hukuk ve Adalet yolunda 450 km yol yürüyerek eşsiz bir eyleme imza atan Kılıçdaroğlu, ne yazık ki CHP’nin örgütsel ve yapısal sorunlarına çare olamadı! 2010 yılın da CHP genel başkanlığına seçildiği Kurultay’da, kendisine ve partisine çizdiği misyona sahip çıkamadığı görüldü ve tekrardan öteye geçmeyen söylemler için de boğuldu! Seçim sonrası, yükselen seslere karşı bir beyanat verdi ki, benim için bardağı taşıran son damla oldu! Toplumun değişim talebine karşılık, MYK bazında yenilenme ve seçmen haklarının koruyucusu olma sözüyle değişimden ne anladığını göstermiş oldu! Oysa değişim, bir seçim yenilgisi sonrasında sosyal demokrat bir parti lideri ve yönetimi olmanın gereğini yerine getirmekle mümkün olurdu! Her seçim öncesi olduğu gibi partinin cumhurbaşkanı adayı kim olacak belirsizliği ile örgütleri ve seçmenleri yormaya kimsenin hakkı yok. Maalesef, hiçbir şey olmamış gibi davranmak ve ileriye dönük topluma heyecan verecek tek bir cümle dahi kuramamak, Kılıçdaroğlu ve ekibinin açmazı oldu. Muhalefet cephesin de ise, AK Parti’nin ak trollerini aratmayan parti içi “hizip kalıntıları” hemen harekete geçtiler. Adaylarının adını kamuoyuna sufle edemeyecek kadar hazırlıksız olmalarına rağmen iyi bildikleri “siz gidin biz gelelim”nakaratını yine seslendirmeye başladılar. Kendileriyle ne kadar övünseler az! Hedefe koydukları parti yönetim kadrolarını karalayarak yandaş medyanın çirkinliklerine ortak oldular. İktidar kanadınca yürütülen CHP karşıtlığının birer parçası oldular. Seçim sonuçları belli olduğunda kazanamamanın verdiği hazla el ovuşturdular ve sosyal medya ile yazılı ve görsel basında kendilerini ifşa ettiler. Bir diğer değişim talebi de, İstanbul’un fethi kutlamalarında verdiği değişim mesajıyla ilk işaret fişeğini yakan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi. Ama isim bazında yeni MYK üyeleri irdelendiğinde, İmamoğlu ve arkadaşlarının,CHP’nin gelecek planlarlarında olmadığı görüldü. Oysa İmamoğlu,yargı kıskacında siyasi denklem dışında tutulmak istenen bir siyasetçi kimliğiyle, geleceği Kılıçdaroğlu ile ortaklaşmaktan geçtiği düşünülen önemli bir siyasi figürdü. Görülen o ki, hukuki ve siyasi mağduriyetleriyle Erdoğan ile benzeşen İmamoğlu’nu zor günler bekliyor! Bence bu zor süreçte yalnız bırakılmamalı ve CHP’nin gelecek planlarında aktif rol almalıdır. CHP’nin örgütsel ve yapısal sorunlarına gelince, bildiğiniz gibi CHP,Kılıçdaroğlu öncesinde Tüzük ve Program partisiydi. Güçlü genel sekreterlik makamı,tabanın söz ve karar sahibi olmasının yanısıra yetki paylaşımının da en büyük teminatıydı. Güçlü genel sekreterlik makamı kaldırıldı. PM’nin yetkisin de olan MYK seçimi ile, MYK’nın kendi içinden oylayarak seçtiği genel sekreter ve sayman seçimi genel başkana devredildi. İşte, bu tüzük katliamına sadece seyirci kalmayıp alkış tutanlar, o yıllardan kalma hizip kalıntıları olduğunu için CHP, asla bu kadrolara teslim edilmemelidir. Bu ara da çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi de kendimize batırmayı ihmal etmeyelim! Ne yazık ki,CHP’yi kimliksizleştiren tüzük değişiklikleri karşısında, Kılıçdaroğlu’da sessiz kaldı ve genel başkan olarak o geniş yetkileri kullanmayı yeğledi. Bu nedenle, geçmişe dair içten ve dıştan yükselen seslere Kılıçdaroğlu dahil herkes kulak vermeli ve taleplere uygun bir değişime ortak olmalıdır. Nihayetin de bir başarısızlık söz konusu. İnancım o ki,CHP içinde kendi kadrolarınız ve muhalefet cephesi dışında kalan ve hiçbir talebi olmadan size destek veren on binler var. Onlar ki,parti kimliğini yeniden tanımlayacak, güçlü genel sekreterlik makamını ihdas edecek, CHP’yi Türkiye partisi yapacak, parti içi demokrasiyi ve ön seçimi uygulayacak,muğlak olan Kürt politikalarını netliğe kavuşturacak bilgi ve donanıma sahip yurtsever kadrolar. Onlara gönül kapılarınızı açın, parti örgütlerinin ferasetine güvenin ve parti içi değişime katkı sunup CHP tarihine unutulmaz bir miras bırakın. Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 12 Haziran 2023 - Pazartesi

OLMADI KILIÇDAROĞLU!

Hak,Hukuk ve Adalet yolunda 450 km yol yürüyerek eşsiz bir eyleme imza atan Kılıçdaroğlu, ne yazık ki CHP’nin örgütsel ve yapısal sorunlarına çare olamadı!
2010 yılın da CHP genel başkanlığına seçildiği Kurultay’da, kendisine ve partisine çizdiği misyona sahip çıkamadığı görüldü ve tekrardan öteye geçmeyen söylemler için de boğuldu!
Seçim sonrası, yükselen seslere karşı bir beyanat verdi ki, benim için bardağı taşıran son damla oldu!
Toplumun değişim talebine karşılık, MYK bazında yenilenme ve seçmen haklarının koruyucusu olma sözüyle değişimden ne anladığını göstermiş oldu!
Oysa değişim, bir seçim yenilgisi sonrasında sosyal demokrat bir parti lideri ve yönetimi olmanın gereğini yerine getirmekle mümkün olurdu!
Her seçim öncesi olduğu gibi partinin cumhurbaşkanı adayı kim olacak belirsizliği ile örgütleri ve seçmenleri yormaya kimsenin hakkı yok.
Maalesef, hiçbir şey olmamış gibi davranmak ve ileriye dönük topluma heyecan verecek tek bir cümle dahi kuramamak, Kılıçdaroğlu ve ekibinin açmazı oldu.


Muhalefet cephesin de ise, AK Parti’nin ak trollerini aratmayan parti içi “hizip kalıntıları” hemen harekete geçtiler.
Adaylarının adını kamuoyuna sufle edemeyecek kadar hazırlıksız olmalarına rağmen iyi bildikleri “siz gidin biz gelelim”nakaratını yine seslendirmeye başladılar.
Kendileriyle ne kadar övünseler az!
Hedefe koydukları parti yönetim kadrolarını karalayarak yandaş medyanın çirkinliklerine ortak oldular.
İktidar kanadınca yürütülen CHP karşıtlığının birer parçası oldular.
Seçim sonuçları belli olduğunda kazanamamanın verdiği hazla el ovuşturdular ve sosyal medya ile yazılı ve görsel basında kendilerini ifşa ettiler.


Bir diğer değişim talebi de, İstanbul’un fethi kutlamalarında verdiği değişim mesajıyla ilk işaret fişeğini yakan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’ndan geldi.
Ama isim bazında yeni MYK üyeleri irdelendiğinde, İmamoğlu ve arkadaşlarının,CHP’nin gelecek planlarlarında olmadığı görüldü.
Oysa İmamoğlu,yargı kıskacında siyasi denklem dışında tutulmak istenen bir siyasetçi kimliğiyle, geleceği Kılıçdaroğlu ile ortaklaşmaktan geçtiği düşünülen önemli bir siyasi figürdü.
Görülen o ki, hukuki ve siyasi mağduriyetleriyle Erdoğan ile benzeşen İmamoğlu’nu zor günler bekliyor!
Bence bu zor süreçte yalnız bırakılmamalı ve CHP’nin gelecek planlarında aktif rol almalıdır.


CHP’nin örgütsel ve yapısal sorunlarına gelince, bildiğiniz gibi CHP,Kılıçdaroğlu öncesinde Tüzük ve Program partisiydi.
Güçlü genel sekreterlik makamı,tabanın söz ve karar sahibi olmasının yanısıra yetki paylaşımının da en büyük teminatıydı.
Güçlü genel sekreterlik makamı kaldırıldı.
PM’nin yetkisin de olan MYK seçimi ile, MYK’nın kendi içinden oylayarak seçtiği genel sekreter ve sayman seçimi genel başkana devredildi.
İşte, bu tüzük katliamına sadece seyirci kalmayıp alkış tutanlar, o yıllardan kalma hizip kalıntıları olduğunu için CHP, asla bu kadrolara teslim edilmemelidir.
Bu ara da çuvaldızı başkasına batırmadan önce iğneyi de kendimize batırmayı ihmal etmeyelim!
Ne yazık ki,CHP’yi kimliksizleştiren tüzük değişiklikleri karşısında, Kılıçdaroğlu’da sessiz kaldı ve genel başkan olarak o geniş yetkileri kullanmayı yeğledi.
Bu nedenle, geçmişe dair içten ve dıştan yükselen seslere Kılıçdaroğlu dahil herkes kulak vermeli ve taleplere uygun bir değişime ortak olmalıdır.


Nihayetin de bir başarısızlık söz konusu.
İnancım o ki,CHP içinde kendi kadrolarınız ve muhalefet cephesi dışında kalan ve hiçbir talebi olmadan size destek veren on binler var.
Onlar ki,parti kimliğini yeniden tanımlayacak, güçlü genel sekreterlik makamını ihdas edecek, CHP’yi Türkiye partisi yapacak, parti içi demokrasiyi ve ön seçimi uygulayacak,muğlak olan Kürt politikalarını netliğe kavuşturacak bilgi ve donanıma sahip yurtsever kadrolar.
Onlara gönül kapılarınızı açın, parti örgütlerinin ferasetine güvenin ve parti içi değişime katkı sunup CHP tarihine unutulmaz bir miras bırakın.
Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş