Salgın önlemleri kurultayın ruhuna ters düştü! Sönük geçen CHP 37.Olağan kurultayı geçen hafta Ankara’da yapıldı.
CHP’ye ve ülkemize hayırlı olsun.
İster beceriksizlik, ister parti yönetiminin ayıbı deyin.
Bu trajik gerçek, parti hanesine negatif yansıyan bir kurultay olarak tarihteki yerini alacak.
İlhan Cihaner,Aytuğ Atıcı ve Tolga Yarman, delegelerin olmasa da parti tabanının gönlünde yer buldular.
Bu arada muhalefetin önde gelen simalarından İnce’ye bir parantez açmak istiyorum.
Bu örgüt, Cumhurbaşkanı adayı olma onurunu yaşattı size…
Ya siz ne yaptınız?
Etkili bir muhalif lider olarak, sessiz kalmayı yeğlediniz.
”Etliye sütlüye karışmadan” hiç hakkınız olmadığı halde gelecek planlaması yaptınız.
CHP’nin geçmişi, sanki seçim zaferleriyle dolu.
Bilmem kaç seçim kaybedildi teranelerine sığındınız.
Lakin çıkıp, bizde varız diyemediniz.
Delegeyi kapıkulu askeri gibi görüp aday çıkarma cesaretini gösteremediniz.
İlhan Cihaner aday olunca da yan çizip, imza vermekten kaçındınız.
Sakın delegeye gönül koymayın.
Ortak, alternatif bir genel başkan adayı gösterme cesaretinden yoksun bu muhalefete, bu delege oy moy vermez, bilesiniz.
Kılıçdaroğlu’na gelince;
Alışılmışın dışında, geçmişle benzeşmeyen bir konuşma yaptı.
Memleket sorunlarından ziyade, yol haritasını önceleyen bir söylemle çıktı delege karşısına.
Konuşma metninin, parti ve ülke genelinde beğeni ile karşılandığı söylenebilir.
“Cumhuriyetin ikinci yüzyılına çağrı beyannamesi” tam bir manifesto lezzetindeydi!
Sanki millet ittifakı üzerine kurgulanan bir proje gibi.
AKP gitmeden hiçbir şey düzelmeyeceğine olan inanç hakim.
Bu sebeple bu manifestoyu benimseyecek bir parti meclisi beklentisi içinde olduğunu ilan etti.
İktidar bağımlısı AKP karşısında sokakta dayanışma refleksi gösterecek bir kadro beklentisi yüksekti.
Kürt sorununa vurgu yaparak, Gelecek, Deva ve HDP’nin de millet ittifakına eklemlenmeleriyle büyük ittifakın işaretlerini verdi.
Kabul edelim ki “Dostlar”için heyecan verici ve sonuç alıcı bir proje.
Lakin, seçim barajı üzerinde yapılacak bir takım düzenlemelerle bu projenin rafa kalkma ihtimali oldukça yüksek.
Hiç kimse ihanet içinde değil.
Katılır ya da katılmazsınız, aranızda ki fark,partiyi iktidara taşıma yolunda izlenen bir dizi yöntem farklılıklarından ibaret.
Şahsen, İlhan Cihaner ve diğer muhalif adayların çerçevesini çizmiş olduğu CHP ile gönül bağım daha güçlü olsa da, ülke ve parti gerçekleri buna izin vermiyor.
Kılıçdaroğlu’na verilen kredi tesadüf değil.
Adalet Yürüyüşü, Muhalefet Bloku ve Yerel Seçim başarısı, desteği besleyen ana etkenler.
Partililer ve seçmen kitlesi bu krediyle genel seçimlerde, AKP’nin iktidardan alaşağı edileceğinin inancını taşıyor.
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kaynaklı arızalar, partilerde ciddi ideolojik boşalmalara yol açtıkça iç huzursuzluklarda gün yüzüne çıkıyor.
Gerçek olan şu ki CHP, 2023 genel seçimlerine kadar sol politikalara kapalı.
Kurultay delegesince verilen kredi, parti içi sol tarafından da verilmeli.
Parti den istifa etmek,sol bir parti de buluşmak bir seçenek gibi görülse de başarılı olma şansının hiç olmadığı geçmiş deneyimlerle sabit.
CHP’de hiç kimsenin Atatürk’le bir derdi yok.
Hiçbir CHP üyesinin yüreğinde Atatürk sevgisi asla eksik olmaz.
Tıpkı sizin yüreğinizden eksik olmadığı gibi.
Umarım, bu tarihi sessiz kurultay gibi, parti yönetimince alınan kararlar da, parti ve ülkemiz için hayırlı olur.
Saygılarımla.
Hasan TEMEL