Üstad Nazım Hikmet, ”Şeyh Bedreddin Destanı” şiirini bilirsiniz… Bedreddin ve yiğitlerini, “Dil,din,ırk,toplumsal mevki gibi ayırıcı olgulara karşı çıkarak anlatır...” “Yarin yanağından gayrı her şeyde” diyerek kardeşliğe, ortak yaşama vurgu yapar…
Devrimci kuşak Nazım’ı,Nazım’da onları çok sevdi… Nasıl sevmesin ki ya da sevilmesin ki..? Hayatı boyunca hapishaneleri mesken tutma pahasına mazlum halkların yanında oldu... 20.yüzyılın bütün ulusal bağımsızlık mücadelelerine hayatı pahasına koşulsuz destek verdi…
Artık 21.yüzyıldayız… Bilimden sanata,kültürden,siyasete, dünyada yaşanan değişimler baş döndürücü... Geçen yüzyılın doğruları,bugünün doğrusu olmayabilir... Misal mi..? İspanya’da Katalanların bağımsızlık talebi ne güne duruyor…
Katalanlar bağımsızlık istiyor… Belki de, bu bir ilk… Dünya solu, bu bağımsızlık isteğini nasıl karşılayacak..? Tam bir muamma olmakla birlikte, sol cenahın görüş birliği içinde olacağı kanısında değilim… Çünkü bu bağımsızlık talebi, geçmiştekilerin hiçbirine benzemiyor…
Sosyal Medya müdavimi olan sosyalist dostlar, nedense derin bir sessizlik içinde... Yaşanan bu suskunluk bir tesadüf mü yoksa kafalarda beliren soru işaretlerine cevap arayışımı..? Bugüne kadar bir kişi dışında, görüş beyan edene rastlamadım... O da,Katalan halkının bağımsızlığından yana…
Ben, Katalan halkının bağımsızlık talebini haksız bulanlardanım… Çünkü, Katalonya bölgesi, İktisadi olarak İspanya’ nın en zengin bölgesi… Amiyane tabirle,üreten biz,kazanan biz olduğuna göre, ekmeğimizi İspanyol halkı ile bölüşmek istemiyoruz diyorlar…
Bencilce bir davranış… Ekmeğini paylaşmaktan kaçıyorlar… Başta işaret etmeye çalıştığım, dostluk, kardeşlik ve ortak yaşam gibi güzelliklerin adeta inkarı... Sosyalistler mutlaka bu bağımsızlık talebine ilişkin görüşlerini beyan edeceklerdir.. En azından,kamu oyu ile düşüncelerini paylaşmaları beklentisi içindeyim…
Bugün dünya siyasetine bakıldığında, kardeşlik, dostluk,ortak yaşam politikalarının öncüsü, Avrupa Birliği… Uluslararası,İktisadi ve siyasi işbirliğine öncülük eden yegane kurum yine Avrupa Birliği ise, ki öyle, dikkate değer bulduğumu söylemeliyim...
Sosyalist Sol,dünyayı yönetmeye hazır olmadığı gibi,dünya halkları da Sosyalizm ile yönetilmeye kendilerini hazır görmüyorlar… Görülen o ki, Sosyalizm hayalini kuranlar, asgari yarım yüzyıl kadar beklemek zorunda kalacaklar…
Çünkü,birlikte yaşama öncülük eden ve bu uğurda ağır bedeller ödeyenler,günümüzde Çağdaş Liberal Demokratlar… Avrupa Birliği’nin lokomotifi olmaları, benim için ayrı bir mutluluk kaynağı… Milliyetçi popülist ve şoven politikalar güç kazanıyor, Dünya’da… Bu yükseliş, atalet içinde yaşanan geçici bir heves gibi geliyor bana… Tedirginlik duymaya gerek yok… Bence Avrupa Birliği ve politikaları, 21.yüzyılın yükselen değeri olacak... En azından, temennim bu yönde… Çünkü gün itibarıyla, AB’den daha çağdaş ve ilerici, uygulanabilir bir “reçete”,henüz yazılmış değil.
Hasan TEMEL