Çin’de başlayıp, Batı Avrupa’yı etkisi altına aldıktan sonra Amerika’ya kadar uzanan koronavirüs salgını, Türkiye’de de etkili olmaya başladı.   Umarım, yüreğimize su serpen Beş tepe önlemler paketi etkili olur da, can kaybı yaşanmadan, koronavirüs denen bu salgın belasından kurtuluruz. Bize düşen görev, talimatlara harfiyen uymak, şu fırtınalı kara günleri, en az hasarla atlatmak ve günlük normal yaşama dönmek olmalı.        Şüphesiz ki bu virüs, insan sağlığını tehdit etmekle sınırlı değil. Bunalan AKP’ye ve bu ay sonu yapılacak CHP kurultayında seçilememe korkusu yaşayanlara bir nefes olacağı kimin aklına gelirdi ki!      İsterseniz, şimdilik memleket yönetme aczi içinde ki AKP’yi bir kenara koyalım ve CHP kurultayı ile ilgili gelişmelere göz atalım.            Geçen hafta yapılan Parti Meclisi toplantısı, parti iç dinamikleri açısından CHP için önemliydi.             Çünkü ay sonundaki kurultayın kaderi bu toplantıya bağlıydı.  Kararlar, şaşırtıcı olmadığı gibi herkesin kabul edebileceği, haklı gerekçelere dayanan, beklenen kararlardı.        Bu kararlara istinaden, küresel bir hal alan koronavirüs tehdidi yüzünden, kurultayı ertelenme kararı, PM tarafından MYK’na devredildi.          On binlerin katılımı ile gerçekleşecek böylesi büyük bir buluşma, şayet ileri bir tarihe ertelenirse saygı duyulmalı.        Çünkü ülke çapında, kurultaydan çok daha küçük ölçekli etkinlikler, bir bir iptal edildi.               Adım adım yaklaşan ve insanların yüreğine korku salan bu virüsten, insanları korumaktan daha önemli ne olabilir ki?               Kurultaya dönecek olursak; ” Kurultay ve Kulis”, ayrılması mümkün olmayan ikiz kardeşler desek inanın abartı olmaz.     Hele hele bu kurultay, CHP kurultayı ise, kulis faaliyetleri, resmi seçim sonuçları açıklanıncaya kadar asla zirveden düşmez. Genel Başkanlığa adaylık noktasında ise kulis faaliyetleri derinden derine sürüyor olsa da ,dişe dokunur bir gelişme henüz yok.           Kemal Kılıçdaroğlu’nun başdanışmanı Aytuğ Atıcı’nın adaylığı ciddiyetten uzak bir hamle olarak görülüyor.           Parti içi muhalefet, tek aday etrafında toplanır mı bilinmez, lakin, Muharrem İnce’nin yeniden aday olmasını isteyenler yok değil.        Ayrıca, muhaliflerin aday çıkarmayıp boş oy kullanarak, genel merkeze ciddi bir uyarı yapması da kuvvetle muhtemel.                     Diğer taraftan seçilememe korkusuna kapılan bazı milletvekili ve genel başkan yardımcılarının blok liste dayatması içinde oldukları haberleri ayyuka çıkmış durumda.        Genel Başkan çarşaf listeden yana.              Haklı olarak, bu gelenekten vazgeçen ilk lider olma yaftasına maruz kalmakta istemiyor.           Hayat pahalılığı, işsizlik, döviz artışı aldı başını gidiyor.    Koronavirüs salgını, halk için amorti, AKP ve CHP için büyük piyango niteliğinde! AKP’ye olduğu gibi, CHP içinde seçilememe korkusu yaşayan üst düzey yönetici kadrolarına da, bakalım zaman kazandıracak mı?      Yoksa onlar da amorti ile mi yetinecekler!      Şahsen ertelemenin kime ne kazandıracağı, benim umurumda değil.        Ben bir aksilik halinde, doğacak riskleri üstlenecek yöneticilerin, ortaya çıkıp çıkmayacaklarının merakı içindeyim.  Umarım tüm bu endişeler yersiz kalır ve kısa sürede, sağlıklı ve huzurlu ortam kapımızı çalar. Hasan TEMEL