Kesin olmasa da meclis üyeliği listelerinin şekillendiği son tarih 18.02.2014 olunca  ülke genelinde siyaset kazanı fokur fokur kaynadı durdu! Ateşin sönmemesi için de  eline bir parça odun geçiren, kendini kazanın yanında buldu! Siyasi ikbal peşinde koşanlar ve koşmayanlarda kendilerini gün yüzüne çıkarttılar.  25 yıldır aktif  yerel siyaset içindeyim,Gördüğüm, parti tabanlarında oluşan ortak kanaat, daima  meclis listelerinde yaşanan memnuniyetsizlik olmuştur. Her birey kendi penceresinden baktığında haklı görülse de yapılan değerlendirmelerin bilimsel verilere dayanıp dayanmadığı önem kazanmaktadır.  Önem sırası kişiye göre değişebilir.Demografik yapının yanı sıra,bölgelere göre dağılım,her mahallenin temsili, gençlik ve kadın kotasının dikkate alınıp alınmaması,alt- üst kimlikler ve inançlar üzerinden yapılan değerlendirmeler yoğunluk kazansa da yeterliliğin dikkate alınmadığını görüyoruz.   Ortalık toz duman.Yolsuzluk bataklığına saplanmış bir iktidarın temsilcilerinin ağızlarından çıkan her kelamın ‘ayet’ gibi geniş halk yığınlarınca kabul görmesi siyaset kültürünün dejenere edildiğinin bir göstergesi olmakla birlikte toplumsal ahlaki çöküşün somut işaretlerine tanıklık ediyoruz.  İktidar partilerinde hal böyle iken muhalefet partilerinde de yaşananlar pek farklı değil.Dürüst siyaset kültürünü tekrar ülke gündemine taşımak ve demokratik siyaset kültürünü yaşamak ve yaşatmak görevimiz olmakla birlikte kişisel ve parti menfaatlerinin öne çıkartılması bizleri karanlığa sürüklemektedir.  Ortalık, mağdur aynı zamanda mağrur siyasetçiler ile dolu.Ülke rüşvet,yolsuzluk bataklığına saplanmış ses kayıtları bir bir sosyal medyada yer alırken görüntülerin de yola çıktığı haberleri yaşanması muhtemel toplumsal travmanın habercisi mi yoksa.  AKP çatırdıyor.! Bunun durdurulabilmesi için alınan önlemlerin yetersiz kaldığı gün gibi aşikar.Doğal olarak gezi ruhunun yeniden canlanmasını andıran protesto gösterileri ülke genelinde yaygınlaşmakta ve geniş tabanlı grev eylemlerinin gündeme geleceğini görmek zor olmasa gerek.  Kokuşmuşluğun sınırları artık insan sağlığını tehdit edecek boyutlara ulaşırken yabancı bir basın kuruluşunun dediği gibi ülkemizde yaşanan televizyon dizileri furyasını aratmayacak ölçüde siyasi dizilerin gündemde yer bulması ülke itibarımızın her geçen gün hızlı bir şekilde erimesine sebep olmaktadır.  Hangi düşünce sahibi yada hangi parti üyesi olursanız olun.İster sağcılar gibi kardeşlik vurgusu isterseniz solcular gibi dayanışma vurgusunu sesli olarak dillendirin.Nafile.. Sosyal hukuk devleti , parti içi demokrasi mücadelesi gibi anlamsız taleplerde bulunarak yürüyen  tekere çomak sokmayın..!  Yıllarca siyasetin mutfağında aktif görev yapmanın bir marifet olduğunu zannetmeyin.! İstememişsin,hep istenmiş ve verilen görevleri de partine ve partililiğine leke sürmeden yerine getirmişsin.Siyasetin mektebini de okumuş olsan beyhude kardeşim beyhude..  Arayış içinde olmak,çaresiz kaldığında farklı denizlere yelken açmak,yoldaşları ile birlikte mutluluğun peşinden koşmak,yorulmak nedir dur durak bilmeden çalışmanın karşılığı bu ülkede nedir biliyormusunuz? Koskoca bir hiç. Ortalığı ihanet kokusu sarmış,durulacak gibi değil..  Farklı denizlere yelken açıp bireysel mutluluk yakalanmış olsa da toplumsal mutluluğa sevdalanmak da neyin nesi.!Karakterinde var olan özeleştiri yoluyla evine dönmek ve Şirin’ine kavuşmak için Ferhat misali bir o yana bir bu yana savrulmak da neymiş?  Birlikte yaşam..  Birlikte üretim.. Birlikte siyaset çığlığı yankılansa da  dört bir yanda,  duyulacağı beklentisine sakın kimse kapılmasın.  Ben değil biz diyenler,kolektif siyaset peşinden koşanlar,kendisini anlayamayan yada anlamak istemeyenlere dert anlatma gafletine sakın düşmeyin! Siyasetin dedikodu yapmak olduğunu sanan iftiralara karşı sessiz kalan “fındık beyinli”sözüm ona siyaset dehalarına kendinizi anlatmaya çalışmayın!  Dostlarına ya da dost bildiklerine karşı tarafsızlık nedir bilmemeden,hep taraf olmak,açık olmak,arkadan dolanmadan,eyyam yapmadan,bazen kıran bazen kırılan olmak da neymiş öyle..Ama gördüğüm bir şey var.Nöbet değişimlerine karşı  o çok bilinmeyenli denklem yumakları yaratmakla ayakta kalmaya çalışanların sonu gelmek üzere.  Sonunuz geldi.!Sonun başlangıcı da gezi olayları olduğunu her birlikte göreceğiz.Ülkemizde yaşanan rüşvet ve yolsuzlukların bir bir ortaya çıkmasıyla birlikte siyasal yaşamımızı belirleyen siyaset tacirleri,taşeronları ve uzantıları, yakın zamanda tarihin tozlu sayfalarında  yerlerini alacaklardır.Biraz zaman lütfen..Saygılarımla.  Hasan TEMEL