Memleket yangın yeri! Yandaş medya ve CHP’nin gündemi ise Kurultay. Özeleştiri yok. Değişime dair tatmin edici kurulan bir cümle de yok. Lakin süreç, Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu ekseninde gelişmeye devam ediyor. Biz yine de umut edelim. Duygusallığa mahal vermeden doğruların peşinden koşmaya devam edelim.   Nihayet Kurultay tarihi belli oldu. Kurultay hazırlıklarının ilk etabı ilçe kongreleri bitti. İkinci etap olan İl Kongreleri ise, kıyasıya yarışlara sahne oluyor. Delegasyon yapısı henüz tamamlanmış değil. Yine de yarışa renk katacak adaylar vitrindeki yerlerini almaya başladılar bile! Bence, Parti adına sevindirici. Siyaset değerli bir uğraş. Kazanan değil üreten aday etrafında vücut bulduğu sürece.   Ulusalcı-Kemalist Örsan Öymen! Ve “Gelecek İçin Biz” hareketinin müstakbel adayı İlhan Cihaner! Yanılmayı çok isterim. Lakin, yeterli imza toplayabileceklerine ihtimal vermiyorum. Niye mi? Üreten değil kazanan delege olma isteğine yenik düşülüyor da ondan. Hakim olan, yine düşük profilli delegasyon!   Ve Kılıçdaroğlu. Tabandan gelen değişim talebini doğru okuyamadı. Yenilenerek güçlenmek” gibi mesnetsiz bir değişim algısıyla hayal kırıklığı yarattı. Mesuliyet üstlenmekten kaçındı. Beklenmedik bir şekilde sürekli güvensizlik duygusunu pekiştirdi! Halka rağmen siyaset yapılamayacağını görmek istemedi. Yine de seçimin favorisi gibi.   Özgür Özel’e gelince… Değişimci grubun öncüsü olarak vitrinde! İmamoğlu’nun desteğini aldı. Almaz olaydı! Çok çirkin saldırılara-suçlamalara muhatap oluyor. “Özgür Özel günah çıkarıyor. İmamoğlu seçimi kaybedeceğini öngörüp Özel’i öne sürdü. Özel, Kılıçdaroğlu tarafından öne sürülen bir Truva atı.” vs.vs.vs. İnsan aklını zorlayan komplo teorileri havada uçuşuyor.   Yapmayın! Siz, parti içinde demokratik yollarla iktidar olamayanlar… Siz, radikal solun başarısızlığını CHP’ye fatura edenler… Haksızlık yapıyorsunuz. Bu örgütün her şeyin farkında olduğunu unutmayın. Gölge etmeyin! Siz, sıkça dönüp ‘aynaya bakın’ yeter! Hepsi bu.   Görülen o ki, iki tercihli bir seçim bizi bekliyor. Özel, “Tutum belgesi” ile az da olsa yüreklere su serpti! Her şeyden önce CHP’ye yakışan bir dili var. Atatürkçü, Cumhuriyetçi ve Sosyal Demokrat … Sosyal demokrasinin evrensel ilkelerini sahiplenme vurgusu da heyecan verici.   Özetle; Atatürk’ün Türk halkına bıraktığı iki önemli iki miras var. Cumhuriyet ve CHP… Bu mirasa sahip çıkanlara karşı muhalif olmanın sınırları dışına kimse çıkmasın. Parti içi ve dışı çirkin yakıştırmalara itibar edilmesin. Her adayın bir hikayesi var. Unutulmasın ki, hikayelere kulak vermek ve geçmişe takılmamak çözümün odağı olacak. Yeter ki hikayelerin “ fikir babaları” sosyal demokrat aktörler olsun. Örgütün ferasetine güvenmek lazım. Başka da yolu yok. Nihayetin de akan su, yolunu bulur! Hasan TEMEL