Araplar, demokrasi nedir bilmez..!
Büyük Abi, yardımcı olmak adına işe, haddini bilmez Saddam Hüseyin’den başlamayı uygun gördü…
Meğer şürekası da, el pençe hazır bekliyormuş…
Irak halkına uygulanan zulüm bitmeliydi.!
Demokrasi rüzgarlarından mahrum kalan Irak topraklarında, özgürlük türküleri söylenmeliydi..
Orkestra kuruldu..!
Orkestra’nın bir parçası olmak isteyenlerin hali ise görülmeye değerdi…
Irak, Mısır, Tunus,Libya, Suriye derken, Arap baharının bilançosu milyonlarca ölüm…
Figüran deyip geçmeyin…
Sinema sanatının olmazsa olmazlarıdır figüranlar…
Unutulmaz izler bırakırlar sinema tarihine…
Ya siyasi tarih…
Allah kimseyi siyasette figüran durumuna düşürmesin…
Lakin, Ortadoğu’nun figüranı olmaktan, kendimizi kurtaramadık.
Suriye müdahalesinde aktif rol almak hayallerimizi süslüyordu..!
Bunun yolu da A takımda yer almaktan geçiyordu…
Olmadı…
Olamazdı da…
Bize de, kala kala, Ege koylarında yaşanan dostluklar kaldı..!
AKP, Suriye meselesini çok sevdi..!
“Dostum Esad-Zalim Esed, en sevilen oyun oldu..!
Esed’e iki ay ömür biçilerek ,Ortadoğu’nun patronluğuna soyunmanın keyfi yaşandı ve bitti..!
Artık hayatın gerçekleri ile yüzleşme vakti…
Maddi -manevi kayıplar, AKP’nin iflas eden Suriye politikası ve dünyada itibarımızın sıfırlanması…
Milyonlarca Suriye’li mülteci…
Geldiğimiz nokta da, çözümsüzlükleri de içinde barındıran, dertlerimize çare arar olduk.
Meseleye herkes, kendi penceresinden bakıyor…
İktidar, mültecilere, gelecekte iktidarının teminatı olacak devşirme seçmen kitlesi peşinde…
Yurt savunması yerine kaçmayı tercih ettiniz…
Gasp, hırsızlık, uyuşturucu gibi kötülüklerin kaynağısınız…
Cahilsiniz…
Türk değilsiniz…
Her şeyden önemlisi “Hain” siniz diyor, adını koyamadığım arkadaşlarımız.
Milliyetçilik, inanç, kültür gibi sebeplerle karşı çıkmak ırkçılık değil de nedir..?
Benim de bildiklerim var,mültecilerin vatandaşlığa kabulü halinde doğacak sorunlar hakkında…
Bu sebeplerle hiçbir halk küçümsenemez ve aşağılanamaz…
Türkiye’nin iç barışını bozma ihtimali çok yüksek…
Muhtemel ,Türk vatandaşlarının “Serbest Dolaşım Hakkı” nı sekteye uğratacaktır…
Ülkemizin, sosyal dokusunu bozacaktır…
Türkiye’nin iş yaşamını ve ekonomisini menfi yönde etkileyecektir.
Bu maddeleri çoğaltmamız mümkün…
Bu yaşananların sorumlusu kim.?,
Bu soruyu, Suriye’li mültecilere sormanın mantığı ne olabilir..?
Mültecilerden hesap soracağımıza neden savaş politikalarının mimarlarına sormuyoruz.
Bizim şiarımız “önce insan” olmalı…
Meselenin insani boyutu irdelenmeli ve yaşam hakkı teslim edilmeli.
Gelelim can alıcı sorunun cevabına…
Vatandaşlık hakkı verilmesin, verilmesini doğru bulmam…
Mülteci statüsüne kavuşturulsunlar…
Yaşadıkları ve yaşayacakları sorunlar bu statü ile aşılsın…
Uzun vade de Suriye politikası değişmeli…
Suriye’de ki iç savaşı sonlandıracak politikalar beslenmeli…
Ülkenin normalleşmesi sağlanarak mültecilerin geri dönmesi sağlanmalıdır.
Enternasyonalizm, halkların dayanışması, İnsan hakları…
Bu değerler üzerinden vatandaşlığın hak olduğu savı öne sürülmesin…
“Eve helal olan Cami’ye haram” derler…
Milyonlarca yurttaşımız zor koşullarda yaşam savaşı veriyor…
Ülkemiz, bu ağır yükü kaldıramayacak kadar yorgun…
Yurdumun insanına veremediğiniz imkanları, mültecilere veremezsiniz…
Halk, “Suriye’li olmak vardı şimdi” dedirtmeye hakkınız yok…
İnsani görevlerimizi yerine getirelim ve şartları oluşturalım…
Ardından bütün mültecileri ,şölen havasında memleketlerine yolcu edelim.
Hasan TEMEL
Anasayfa
Yazarlar
Hasan TEMEL
Yazı Detayı
Bu yazı 1890+ kez okundu.
Suriyeli Olmak Vardı Şimdi..!
Araplar, demokrasi nedir bilmez..! Büyük Abi, yardımcı olmak adına işe, haddini bilmez Saddam Hüseyin’den başlamayı uygun gördü… Meğer şürekası da, el pençe hazır bekliyormuş…Irak halkına uygulanan zulüm bitmeliydi.! Demokrasi rüzgarlarından mahrum kalan Irak topraklarında, özgürlük türküleri söylenmeliydi.. Orkestra kuruldu..!Orkestra’nın bir parçası olmak isteyenlerin hali ise görülmeye değerdi…Irak, Mısır, Tunus,Libya, Suriye derken, Arap baharının bilançosu milyonlarca ölüm…Figüran deyip geçmeyin… Sinema sanatının olmazsa olmazlarıdır figüranlar… Unutulmaz izler bırakırlar sinema tarihine… Ya siyasi tarih…Allah kimseyi siyasette figüran durumuna düşürmesin… Lakin, Ortadoğu’nun figüranı olmaktan, kendimizi kurtaramadık.Suriye müdahalesinde aktif rol almak hayallerimizi süslüyordu..!Bunun yolu da A takımda yer almaktan geçiyordu…Olmadı…Olamazdı da…Bize de, kala kala, Ege koylarında yaşanan dostluklar kaldı..! AKP, Suriye meselesini çok sevdi..! “Dostum Esad-Zalim Esed, en sevilen oyun oldu..!Esed’e iki ay ömür biçilerek ,Ortadoğu’nun patronluğuna soyunmanın keyfi yaşandı ve bitti..!Artık hayatın gerçekleri ile yüzleşme vakti…Maddi -manevi kayıplar, AKP’nin iflas eden Suriye politikası ve dünyada itibarımızın sıfırlanması…Milyonlarca Suriye’li mülteci…Geldiğimiz nokta da, çözümsüzlükleri de içinde barındıran, dertlerimize çare arar olduk.Meseleye herkes, kendi penceresinden bakıyor…İktidar, mültecilere, gelecekte iktidarının teminatı olacak devşirme seçmen kitlesi peşinde…Yurt savunması yerine kaçmayı tercih ettiniz…Gasp, hırsızlık, uyuşturucu gibi kötülüklerin kaynağısınız…Cahilsiniz…Türk değilsiniz…Her şeyden önemlisi “Hain” siniz diyor, adını koyamadığım arkadaşlarımız. Milliyetçilik, inanç, kültür gibi sebeplerle karşı çıkmak ırkçılık değil de nedir..?Benim de bildiklerim var,mültecilerin vatandaşlığa kabulü halinde doğacak sorunlar hakkında…Bu sebeplerle hiçbir halk küçümsenemez ve aşağılanamaz…Türkiye’nin iç barışını bozma ihtimali çok yüksek…Muhtemel ,Türk vatandaşlarının “Serbest Dolaşım Hakkı” nı sekteye uğratacaktır…Ülkemizin, sosyal dokusunu bozacaktır…Türkiye’nin iş yaşamını ve ekonomisini menfi yönde etkileyecektir.Bu maddeleri çoğaltmamız mümkün…Bu yaşananların sorumlusu kim.?, Bu soruyu, Suriye’li mültecilere sormanın mantığı ne olabilir..?Mültecilerden hesap soracağımıza neden savaş politikalarının mimarlarına sormuyoruz.Bizim şiarımız “önce insan” olmalı…Meselenin insani boyutu irdelenmeli ve yaşam hakkı teslim edilmeli.Gelelim can alıcı sorunun cevabına…Vatandaşlık hakkı verilmesin, verilmesini doğru bulmam…Mülteci statüsüne kavuşturulsunlar…Yaşadıkları ve yaşayacakları sorunlar bu statü ile aşılsın…Uzun vade de Suriye politikası değişmeli…Suriye’de ki iç savaşı sonlandıracak politikalar beslenmeli…Ülkenin normalleşmesi sağlanarak mültecilerin geri dönmesi sağlanmalıdır.Enternasyonalizm, halkların dayanışması, İnsan hakları…Bu değerler üzerinden vatandaşlığın hak olduğu savı öne sürülmesin…“Eve helal olan Cami’ye haram” derler… Milyonlarca yurttaşımız zor koşullarda yaşam savaşı veriyor…Ülkemiz, bu ağır yükü kaldıramayacak kadar yorgun… Yurdumun insanına veremediğiniz imkanları, mültecilere veremezsiniz…Halk, “Suriye’li olmak vardı şimdi” dedirtmeye hakkınız yok…İnsani görevlerimizi yerine getirelim ve şartları oluşturalım…Ardından bütün mültecileri ,şölen havasında memleketlerine yolcu edelim. Hasan TEMEL
Ekleme
Tarihi: 14 Temmuz 2016 - Perşembe
Suriyeli Olmak Vardı Şimdi..!
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.