Türkiye’de hayat zor…
Hayatı zora sokan ise yönetenler…
yönetenlere biat etme kolaycılığına kaçan geniş kitleler.
Benim ülkem de,
çalışan nüfusun yarısı asgari ücretle geçim savaşı veriyor.
O asgari ücret ki, açlık sınırının da altında.
Biz emekliler, asgari ücretliler için,
İstanbul’da yaşanan Taksi çilesi fazla bir şey ifade etmeyebilir.
Lakin etmelidir.
Nasıl olur bilmem ama mümkünse hasta olmayın.
Çünkü,İstanbul’da Taksi diye kalkan eller,
ya da,
an itibarıyla aracımız yok diyen telefondaki ses ,
taksi hizmetinin yetersiz kaldığını bize gösteriyor.
İBB bünyesinde bir komisyon var.
Adı, UKOME (Ulaşım Koordinasyon Merkezi)
UKOME’nin görevi,
şehir içi ulaşım politikasını,
ücretlerini,
yeni hat oluşumlarını belirlemek ve karara bağlamak…
Belediyelerin görevi ise,
din, dil, ırk ayırımı yapılmaksızın,
kent sakinlerinin yaşam kalitelerini üst seviyelere taşımak,
ve ihtiyaçlarına cevap vermek.
Malum, hizmet etmek, hizmeti kaliteye dönüştürmek de,
kurumlar arası eşgüdüme ihtiyaç duyar.
UKOME, de,
AKP gibi İstanbul’u CHP’ye kaptırmayı içine sindiremiyor!
İmamoğlu’na her türlü zorluğu çıkarmak,
ve iktidar şakşakçılığı ile mesleki rantlarını koruma telaşı içindeler.
17 bin taksi İstanbul’un ihtiyacını karşılayamıyor.
5 bin yeni ticari taksi, Belediye Başkanı İmamoğlu’nun rüyası!
AKP güdümlü UKOME yönetim kurulu üyelerinin ise kişisel çıkarları!
Taksi çilesi,
zat-ı muhteremlere göre bol kazanç ve lüks yaşam göstergesi imiş!
Unutulmasın ki,
çileyi zenginliğe bağlayan bu zihniyet, er ya da geç yıkılmakla kalmaz,
siyaseten yok olup gider.
Hasan TEMEL