merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

“TARIK AKAN…

Türkiye geçen ay, sinema ve edebiyat dünyasının iki önemli insanını kaybetti… Bu iki değeri, bir kalıba sokmak istediler hep… Kendilerine benzememelerinden olacak, bu malum çevreler, nefret kusarak, gayri insani bir davranış içinde kendilerini buldular… Bu sanatçılara karşı, sevgisizliğin kaynağı, inanç ve ideolojik farklılıktan ibaret… Aslında bu, içimizde biriken kin ve nefreti dışa vurumu, insani duygularımızda yaşanan zafiyetten başka bir şey değil… Biz bunlarla uğraşırken, Vedat Türkali ve Tarık Akan arkalarında bıraktıkları eserlerle ölümsüzleştiler..! Ölümü erken görmek ve iyiler yitip giderken, kötülerin kalıcılığı algısı, Türk toplumu olarak uçlar da yaşadığımızın en tipik göstergesidir… Halk olarak, dini vecibeleri yerine getirmekle, inançlarımıza yönelik saldırılar karşısındaki sahiplenme duygusunun, doğru orantılı gelişmediğini görüyoruz… Tarık Akan’ın ölümü, dindar çevrelerde, neredeyse bayram havası estirdi..! Arkasında bıraktığı eserler, sanatçı olarak sinemaya olan katkıları ve emek dünyasına sahiplenme kavgası, malum dindar nesiler için bir şey ifade etmiyor… Tarık Akan öldü… Ölüm haberine sevinenler oldu… Ölümünün arkasından, inançlarından ötürü lanet okuyanlar var… Linç kültürü, inanç temelli toplumsal kutuplaşmanın bir sonucu olsa da, düşüncelerinden ötürü Tarık Akan’a karşı linç kampanyasının bir parçası olan solculara ne demeli..? Yok, Ulusalcıymış… Yok, katı bir Kemalist’miş… Yok emek sömürüsü yaparak zevk-ü sefa içinde bir hayat sürmüş… Vs… vs… vs… Bunları okurken, dinlerken, insanın içi acıyor, içim yanıyor. Tarık Akan, kocaman cesur yüreğiyle son yolculuğuna uğurlanırken, güçlü bir öfke selinin yaşanması kimseye şaşırtıcı gelmesin… Çünkü Tarık Akan, bu sevgi seline mazhar olmasını fazlasıyla hak eden nadir sanatçılarımızdan biriydi… Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, bu cesur adamın herkes tarafından sevilmesini gerektirmiyor. İyi ki herkes sevmiyor..! Bu ülkede herkesin sevgisini kazanmanın yolu eyyamcılıktan geçer… Tarık Akan’ı hayatı boyunca, inandığı doğrulardan sapmadan, üretken bir sanatçı olmanın kavgası içinde gördük… Son yolculuğunda kendisini uğurlayan on binler, bu memleketin teminatını oluştururken, kendisinin de bu teminatın kilometre taşlarından biri olduğunu asla unutmayacağız. Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 29 Eylül 2016 - Perşembe

“TARIK AKAN…

Türkiye geçen ay, sinema ve edebiyat dünyasının iki önemli insanını kaybetti…

Bu iki değeri, bir kalıba sokmak istediler hep… Kendilerine benzememelerinden olacak, bu malum çevreler, nefret kusarak, gayri insani bir davranış içinde kendilerini buldular…

Bu sanatçılara karşı, sevgisizliğin kaynağı, inanç ve ideolojik farklılıktan ibaret…

Aslında bu, içimizde biriken kin ve nefreti dışa vurumu, insani duygularımızda yaşanan zafiyetten başka bir şey değil…

Biz bunlarla uğraşırken, Vedat Türkali ve Tarık Akan arkalarında bıraktıkları eserlerle ölümsüzleştiler..!

Ölümü erken görmek ve iyiler yitip giderken, kötülerin kalıcılığı algısı, Türk toplumu olarak uçlar da yaşadığımızın en tipik göstergesidir…

Halk olarak, dini vecibeleri yerine getirmekle, inançlarımıza yönelik saldırılar karşısındaki sahiplenme duygusunun, doğru orantılı gelişmediğini görüyoruz…

Tarık Akan’ın ölümü, dindar çevrelerde, neredeyse bayram havası estirdi..!

Arkasında bıraktığı eserler, sanatçı olarak sinemaya olan katkıları ve emek dünyasına sahiplenme kavgası, malum dindar nesiler için bir şey ifade etmiyor…

Tarık Akan öldü…

Ölüm haberine sevinenler oldu…

Ölümünün arkasından, inançlarından ötürü lanet okuyanlar var…

Linç kültürü, inanç temelli toplumsal kutuplaşmanın bir sonucu olsa da, düşüncelerinden ötürü Tarık

Akan’a karşı linç kampanyasının bir parçası olan solculara ne demeli..?

Yok, Ulusalcıymış…

Yok, katı bir Kemalist’miş…

Yok emek sömürüsü yaparak zevk-ü sefa içinde bir hayat sürmüş…

Vs… vs… vs…

Bunları okurken, dinlerken, insanın içi acıyor, içim yanıyor.

Tarık Akan, kocaman cesur yüreğiyle son yolculuğuna uğurlanırken, güçlü bir öfke selinin yaşanması kimseye şaşırtıcı gelmesin…

Çünkü Tarık Akan, bu sevgi seline mazhar olmasını fazlasıyla hak eden nadir sanatçılarımızdan biriydi…

Ülkemizin içinde bulunduğu koşullar, bu cesur adamın herkes tarafından sevilmesini gerektirmiyor.

İyi ki herkes sevmiyor..!

Bu ülkede herkesin sevgisini kazanmanın yolu eyyamcılıktan geçer…

Tarık Akan’ı hayatı boyunca, inandığı doğrulardan sapmadan, üretken bir sanatçı olmanın kavgası içinde gördük…

Son yolculuğunda kendisini uğurlayan on binler, bu memleketin teminatını oluştururken, kendisinin de bu teminatın kilometre taşlarından biri olduğunu asla unutmayacağız.

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş