merkez
Hasan TEMEL
Köşe Yazarı
Hasan TEMEL
 

Türkmenleri Bekleyen Tehlike…

Ortadoğu, kaynayan kazan.. Bu kanaat, bölgede İsrail devletinin kurulmasıyla başlayan yaşanmışlıklara dayanmakta. Nedir bu yaşanmışlıklar.. Gelin, 40 yıl öncesinden bu günlere değin hafızamızı biraz zorlayalım. Lübnan İç Savaşı; 1975 yılında başlayıp 1990 yılına kadar aralıksız sürdü.. Kan-gözyaşı-ateş ve barut kokusu hiç eksik olmadı. 150-230 bin insan yaşamını yitirdi.. 350 bin civarında insan yaralandı.. 1 milyon üzerinde insan ülkeyi terk etmek zorunda kaldı.. Savaşın acı bilançoso bu.. Aktörler; Emperyalist güçler,diktatörler,ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler. Orta doğu bölgesinde olmasa da aktörlerinin aynı olduğu ve dinsel örgütlenmelerin rol aldığı Bulgaristan ve Bosna’da yaşananları hatırlamaya çalışalım. Bulgaristan Türkler’ine uygulanan asimilasyon ve soykırım; Tarih boyunca sürgünlere,kıyımlara maruz kaldılar.. Yaşadıkları topraklarda asimilasyon ve soykırım badirelerden geçtiler.. Tek suçları vardı;Türk ve Müslüman olmaları.. Asimilasyon ve soykırımın sonuncusu, 1989 da başladı ve 160 bin insan zorunlu göç’e zorlandı. Aktörleri;Emperyalist güçler,diktatörler ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler. Bosna Savaşı; Hırvatlar eski Yugoslavya’dan ayrılmak istedi.. Almanya, Avusturya gibi ülkelerde arka çıkmakta geçikmedi..! Bosna Hersek’de aynı talebi dile getirince fitil ateşlenmiş oldu..! 1992 de başladı.. 1995 te bitti ve 3 yıl süren bu savaşın bilançosu korkunç. 100-110 bin insan öldü.. 2 milyon insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldı.. Aktörler: Emperyalist güçler,diktatörler ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler. Ve Diğerleri; Filistin meselesi.. 1991 İran-Irak körfez savaşı.. Irak’a demokrasi ihracı aldatmacası.. Arap baharı.. Suriye’nin özgürleştirilmesi.. Irakta yaşanan son olaylar.. Bu sorunların bir kısmını zaman zaman bu köşede irdeleme fırsatımız oldu.. Başlıklar halinde hatırlamak yeterli olacaktır. Aktörler yine aynı; Emperyalist güçler,diktatörler ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler. Tüm bu yaşanmışlıklar tek tek ele alındığında vukuu bulan tablonun vehameti ortada. Akan kanın sorumluları bu dinsel ve mezhepsel örgütlenmelere destek verenlerdir. Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen kurtuluş savasında.. 1917 Ekim devriminde.. Vietnam bağımsızlık savaşında akan kanın değerini anlayabilirim ama.. Menfaat çetelerine güç katmaktan öteye geçmeyen, mazlum halklara karşı, bu zalimane uygulamalara kan taşınmasın..!. Artık,normalleşme yolunun uluslar arası güç oluşturmaktan geçtiğini görmeliyiz. Öylesine karmaşık bir coğrafya ki,olayların biri bitmeden diğeri başlıyor.. Dünya bu ve benzeri sorunlarla boğuşurken yeni sorunlarda kapımıza dayanmakta.. Her an Türkmenler sorunu ile yüz yüze gelebiliriz. Çok kısa Türkmenlerin şu an ki durumuna bir göz atalım. Türkmenler; Irak bölünmenin eşiğinde.. Bu pastada Türkmenlerin yerinin olmadığı çok açık.. Türkmenler yok sayılırken Türkiye’de orta doğu politikalarında devre dışı..! Kerkük ve Musul bölgesinde,sıkışıp kalan Türkmenler çaresizlik içinde.. Onlara sahip çıkabilecek tek güç, ülke olarak zor günlerinde kucak açtığımız peşmergeler.. Peşmergelerin de bu noktada sessiz kalışları, Türkmenleri bekleyen tehlikenin işareti gibi. Sn.Beşir Atalay, 1 milyonun üzerinde Suriyeli mülteciye kucak açtığımızı söylüyor.. Türkiye’nin olası bir Türkmen sorunu karşısındaki tavrı merak edilmiyor da değil.. Türkmen mültecilerin sınırlara dayandığı ve Türkiye tarafından kabul edilmediği haberleri kulağa hoş gelmiyor.. Umarım doğru değildir. Tarih boyunca karışıklıklardan nemalanan güçler hep aynı.. Yandaşları ile birlikte insanları ateş ve barut kokusuna mahkum eden bu zalimlere dur demek gerek.. Artık yaşanan acılar son bulsun.. Hiç kimse yerinden yurdundan olmasın..! Yaşatılanlardan ötürü ülkeler mültecilere kucak açmak zorunda kalmasın.. Bu işlere merak saran,dinsel örgütlenmelere kucak açan siyasal iktidarlar artık kendine gelsin.. Tek kurtuluş yolu “savaşa hayır” söylemine uygun politikalara sıkıca sarılmak.. Çözüm bu kadar basit,yeter ki istensin.Saygılarımla.   Hasan TEMEL
Ekleme Tarihi: 25 Haziran 2014 - Çarşamba

Türkmenleri Bekleyen Tehlike…

Ortadoğu, kaynayan kazan..

Bu kanaat, bölgede İsrail devletinin kurulmasıyla başlayan yaşanmışlıklara dayanmakta.

Nedir bu yaşanmışlıklar..

Gelin, 40 yıl öncesinden bu günlere değin hafızamızı biraz zorlayalım.

Lübnan İç Savaşı;

1975 yılında başlayıp 1990 yılına kadar aralıksız sürdü..

Kan-gözyaşı-ateş ve barut kokusu hiç eksik olmadı.

150-230 bin insan yaşamını yitirdi..

350 bin civarında insan yaralandı..

1 milyon üzerinde insan ülkeyi terk etmek zorunda kaldı..

Savaşın acı bilançoso bu..

Aktörler; Emperyalist güçler,diktatörler,ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler.

Orta doğu bölgesinde olmasa da aktörlerinin aynı olduğu ve dinsel örgütlenmelerin rol aldığı Bulgaristan ve Bosna’da yaşananları hatırlamaya çalışalım.

Bulgaristan Türkler’ine uygulanan asimilasyon ve soykırım;

Tarih boyunca sürgünlere,kıyımlara maruz kaldılar..

Yaşadıkları topraklarda asimilasyon ve soykırım badirelerden geçtiler..

Tek suçları vardı;Türk ve Müslüman olmaları..

Asimilasyon ve soykırımın sonuncusu, 1989 da başladı ve 160 bin insan zorunlu göç’e zorlandı.

Aktörleri;Emperyalist güçler,diktatörler ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler.

Bosna Savaşı;

Hırvatlar eski Yugoslavya’dan ayrılmak istedi..

Almanya, Avusturya gibi ülkelerde arka çıkmakta geçikmedi..!

Bosna Hersek’de aynı talebi dile getirince fitil ateşlenmiş oldu..!

1992 de başladı.. 1995 te bitti ve 3 yıl süren bu savaşın bilançosu korkunç.

100-110 bin insan öldü..

2 milyon insan yerini yurdunu terk etmek zorunda kaldı..

Aktörler: Emperyalist güçler,diktatörler ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler.

Ve Diğerleri;

Filistin meselesi..

1991 İran-Irak körfez savaşı..

Irak’a demokrasi ihracı aldatmacası..

Arap baharı..

Suriye’nin özgürleştirilmesi..

Irakta yaşanan son olaylar..

Bu sorunların bir kısmını zaman zaman bu köşede irdeleme fırsatımız oldu..

Başlıklar halinde hatırlamak yeterli olacaktır.

Aktörler yine aynı; Emperyalist güçler,diktatörler ve dinsel-mezhepsel köktendinci örgütler.

Tüm bu yaşanmışlıklar tek tek ele alındığında vukuu bulan tablonun vehameti ortada.

Akan kanın sorumluları bu dinsel ve mezhepsel örgütlenmelere destek verenlerdir.

Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde verilen kurtuluş savasında..

1917 Ekim devriminde..

Vietnam bağımsızlık savaşında akan kanın değerini anlayabilirim ama..

Menfaat çetelerine güç katmaktan öteye geçmeyen, mazlum halklara karşı, bu zalimane uygulamalara kan taşınmasın..!. Artık,normalleşme yolunun uluslar arası güç oluşturmaktan geçtiğini görmeliyiz.

Öylesine karmaşık bir coğrafya ki,olayların biri bitmeden diğeri başlıyor..

Dünya bu ve benzeri sorunlarla boğuşurken yeni sorunlarda kapımıza dayanmakta..

Her an Türkmenler sorunu ile yüz yüze gelebiliriz.

Çok kısa Türkmenlerin şu an ki durumuna bir göz atalım.

Türkmenler;

Irak bölünmenin eşiğinde..

Bu pastada Türkmenlerin yerinin olmadığı çok açık..

Türkmenler yok sayılırken Türkiye’de orta doğu politikalarında devre dışı..!

Kerkük ve Musul bölgesinde,sıkışıp kalan Türkmenler çaresizlik içinde..

Onlara sahip çıkabilecek tek güç, ülke olarak zor günlerinde kucak açtığımız peşmergeler..

Peşmergelerin de bu noktada sessiz kalışları, Türkmenleri bekleyen tehlikenin işareti gibi.

Sn.Beşir Atalay, 1 milyonun üzerinde Suriyeli mülteciye kucak açtığımızı söylüyor..

Türkiye’nin olası bir Türkmen sorunu karşısındaki tavrı merak edilmiyor da değil..

Türkmen mültecilerin sınırlara dayandığı ve Türkiye tarafından kabul edilmediği haberleri kulağa hoş gelmiyor..

Umarım doğru değildir.

Tarih boyunca karışıklıklardan nemalanan güçler hep aynı..

Yandaşları ile birlikte insanları ateş ve barut kokusuna mahkum eden bu zalimlere dur demek gerek..

Artık yaşanan acılar son bulsun..

Hiç kimse yerinden yurdundan olmasın..!

Yaşatılanlardan ötürü ülkeler mültecilere kucak açmak zorunda kalmasın..

Bu işlere merak saran,dinsel örgütlenmelere kucak açan siyasal iktidarlar artık kendine gelsin..

Tek kurtuluş yolu “savaşa hayır” söylemine uygun politikalara sıkıca sarılmak..

Çözüm bu kadar basit,yeter ki istensin.Saygılarımla.

 

Hasan TEMEL

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gophaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.

deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler bonus veren siteler 2024 deneme bonusu veren siteler siyahbet giriş siyahbet giriş